Almanya'nın son dönem icraat dosyası

-Alman vakıflarının gezi olaylarına aktif destek verdiği belgeleriyle ispatlandı.. -Alman yardım kuruluşu Archr Nova üyelerinin kaldığı eve yapılan operasyonda Hatay’da yaşayan Nusayrilerle ilgili dökümanlar ele geçirilmişti..

- Alman gizli servisinin firari Bedrettin Dalan’a “Sinan Akkuş” adına sahte pasaport düzenlediği belgeleriyle basında yer aldı..

-Alman Devlet Radyosu (9 şubat 2011) : "Almanya’da yaklaşık 655 bin alevi var. Bunların %60 ı Alman vatandaşı..
Pekçok siyasetçi ,devlet adamı ‘aleviler Almanya’ya başarıyla uyum sağlamış göçmen gruplarındandır. ‘ demektedir…"
Almanya Göç ve Uyumdan Sorumlu devlet bakanı Maria Böhmer : “Almanya’da alevi dedelerinin yetiştirileceği kürsüler kurulmalıdır..”
Bunun anlamı >>> 20 sene sonra karşımıza Alman gizli servislerinin yetişlrdiği alevi dedeleri çıkacak.
-Alman Dışişleri Bakanlığı’nın desteklediği haber portalında : " Alman İslam uzmanları ve Anayasayı koruma dairesi (= Alman gizli servisi demektir bu) çalışanları arasında ''İslamcılık bataklığını'' sadece baskıcı yöntemlerle kurutulamayacağı görüşü ağırlık kazanmaya başladı. İngiltere bu konulardaki gelişmelerde oldukça ilerleme kaydetmiş durumda...”
Anlamı >>> İngiliz MI6 nın icat İslamı olan selefilik gibi, alman gizli servisi de alevilik çalışmalarına başlamış..

- Almanya ve Hollanda’daki üniversitelerde İslam enstitüleri kurulmaya başlandı.. buralarda islam bilgini görünümlü ajan yetiştiriyorlar..

-Almanya ,ABD den sonra altın üreticisi olarak 2. Sırada.. Türkiye Bergama’da altın çıkarmaya başlayınca defansla karşılaştı.. Çevre problemi vs..şeklinde köylüler kışkırtıldı.. Alman vakıfları bu kampanyalara para akıtmaya başladı..

Konunun derinliğini kavrayamamış, muhalefet partili bir Alman milletvekilinin Alman meclisinde muhalefetlik adına yaptığı bir konuşmadaki cümlesi :
” Almanya, Türkiye’deki çevrecilik çalışmalarına harcadığı paranın yarısını Almanya’ya harcasa Almanya’nın çevre sorunu biterdi..”

- Alman vakıflarının Türkiye'deki faaliyetleri üzerine ilk kez araştırma yapan Prof. Dr. Necip Hablemitoğlu, bu vakıfların Türkiye'de yasal olmayan çalışmalar yaptığı, etnik ve mezhepsel ayrılıkları körüklediği ve altın madeni karşıtlarını örgütlediği yönünde çok önemli bilgilere ulaşmıştı..
Ve bu bilgileri 26 Aralık 2002'de Ankara 1. Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde görülmeye başlanacak 15 sanıklı "Alman Vakıfları" davasında açıklaması bekleniyordu.
Ancak duruşmaya 8 gün varken silahlı saldırıya uğrayarak öldürüldü…

Ölümünden 6 ay önce Hablemitoğlu, Alman istihbaratları BND ve BKA raporlarında, “Hablemitoğlu'nun Alman vakıflarını ve şirketlerini araştırdığı ve bu konuda çıkan kitabının da raflardan mutlaka indirilmesi gerektiği” şeklinde yer almış..

Almanya'nın büyük devlet refleksiyle hareket ettiğini unutmayalım...