Türkiye’yi dünyaya rezil etmeyi amaçlayan Freedom House’un medya ile ilgili hazırladığı raporun ardından büyük bir skandal çıktı.
Sloganı “dünyaya özgürlüğü yaymak” olan ABD merkezli “sivil toplum kuruluşu” Freedom House’un, medya özgürlükleri konusunda Türkiye’yi “kısmi özgür” kategorisinden “özgür değil” kategorisine alırken izlediği yol, kurumun “iyi niyetini” bir kez daha tartışmaya açtı. Freedom House’un 2013 yılı raporunun medya özgürlükleri bölümü direktörü Dr. Karin Deutsch Karlekar, “posta212.com” adlı haber sitesinde İlhan Tanır’a verdiği röportajda skandal kararın nasıl bir süreçten geçerek alındığını anlatırken neredeyse tek bir gazetecinin hazırladığı rapor üzerinden Türkiye’nin “kara listeye” dahil edildiği anlaşıldı.
SORULARI HALKA SORMUYORLAR
“Bizde her ülkeye uyguladığımız aynı soru setleri bulunuyor. Toplamda 23 sorudan oluşuyor” diyen Karin Deutsch Karlekar, bu soruları kime sordukları şeklindeki soruya şu yanıtı verdi: “Bizim analistlerimiz var. Bunlar ülkeleri puanlandırmadan mesuller. Sonra geniş çaplı değerlendirme toplantılarımızda her ülkeye ait puanları tartışıyoruz. Analistler neden bu puanların olması gerektiğini savunuyor.”
ANALİSTLERİN İSİMLERİNİ GİZLEMİYORUZ
Türkiye’nin raporunu hazırlama sürecinin nasıl geliştiğine dair soruyu ise Dr. Karlekar şöyle yanıtladı: “Türkiye raporumuz oldukça tanınmış ve Türkiye’de neler olup bittiği hakkında çok geniş fikirlere sahip bir gazeteci analistimiz tarafından yazıldı. Bu gazeteci puanları teklif etti ve bu teklifin üzerinde çok uzun değerlendirmeler yapıldı.” Türkiye analistinin kim olduğu sorusunu Karlekar “Türkiye analisti maalesef isimsiz olmak zorunda çünkü kendisine gelecek baskılardan çekiniyor. Birçok zaman ve ülkede biz analistlerimizin isimlerini açıkça yazıyoruz ama Türkiye analisti istemedi, korkudan dolayı” yanıtını verdi.
‘TÜRKİYE’DE AÇILIM YOK ALÇALMA VAR’
Türkiye raporunun hazırlanmasında özellikle Gezi olaylarının hangi gazete tarafından nasıl görüldüğüne dikkat ettiklerini vurgulayan Freedom House medya direktörü Dr. Karlekar, Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun rapora verdiği tepkiyle ilgili “Çünkü elçiye saldırmak, elçinin getirdiği mesaja saldırmaktan daha kolay olur” ifadesini kullandı. “(Türkiye’de) açılımdan çok alçalma görüyoruz” diyen Karlekar’ın ABD’nin sorun yaşadığı ülkelere karşı kasıtlı raporlar hazırlanıp hazırlanmadığı sorusunu ise muğlak ifadelerle geçiştirmesi dikkat çekti.
analizmerkezi