Yeni Şafak yazarı Cem Küçük’ün yazılarının satır arasında ciddi medya kulisleri yer alır. Eğer takip etmesini bilirsiniz, medya bombaları açısından en takip edilmesi gereken yazarlardandır.
Tıpkı bugünkü yazısında olduğu gibi.
Önce şu satırlarını bir okuyuverin:
“Bugünlerde gazeteci arkadaşların neler diyorlar bir bak Cüneyt Özdemir: ‘Hükümeti eleştirirsem en fazla patron beni işten atar, tazminatımı alırım. Ama cemaati eleştirirsem içeri girerim. En iyisi hükümeti eleştirmek.’ Bu kadar kolay işte.”
Cem Küçük malum bugünkü yazısında Doğan medya elemanı Cüneyt Özdemir’in paralel ilişkilerini masaya yatırdı. İşte o yazısında “Özdemir’in gazeteci arkadaşları” diyerek yer verdiği cümleler bizi bakın nereye götürecek şimdi?
Bir ay önceye gidiyoruz.
Yine Cem Küçük’ün yazısı…
Bu kez “paralel internet medyası”nı sobelemişti Küçük.
Gazeteciler.com isimli sitede yayından kaldırılan “cemaat” aleyhindeki bir yazıya dikkat çekiyordu.
Adnan Berk Okan imzalı yazıda bakın hangi cümlelere yer verilmişti:
“Ya Kadri Gürsel’in dönüşü? Hangi dönüşü mü? Daha önceleri 7 Şubat’ın Cemaat tarafından tezgahlanmış olabileceğine ilişkin görüşündeki değişim? Kim bilir? Belki de şöyle düşünmüştür:‘Hükümeti karşıma alırsam ve Milliyet’ten kovulursam benden öncekiler gibi ben de ‘Beni Başbakan kovdurdu’ der hem yüklü bir tazminat alırım hem de kahraman olurum… Ama Cemaati karşıma alırsam sonum Hanefi Avcı’dan da Ergun Babahan’dan da beter olur’… Ne dersiniz? Eğer böyle düşünmüşse Cemaat hedefine ulaşmış olmuyor mu?”
Cem Küçük’ün bugünkü yazısındaki “Cüneyt Özdemir’in gazeteci arkadaşları” diye söz edilen ifadelerle yukarıdaki cümleler ne kadar paralel değil mi?
O GAZETECİ KADRİ GÜRSEL
Demek ki Cem Küçük’ün bugünkü yazısında söz ettiği gazeteci Kadri Gürsel. Son dönemde “Gülen örgütü tetikçisi”ne dönüşen Kadri Gürsel, acaba “Hükümete karşı Cemaati destekleme” sözlerini nerede sarfetti?
Şimdi de biz bir kulisi paylaşalım.
Kadri Gürsel bu sözleri hem de patronlarının da olduğu bir yerde söylüyor. Gürsel’in “Gülen örgütü elemanı” gibi davranmasının psikolojisi işte bu.
Ve ne ilginçtir ki Gürsel gibi pek çok gazeteci “paralel devlet” korkusundan, cuntacıların vesayetine karşı duracaklarına sivil siyasete savaş açarak “darbeci” bir pozisyonda sicillerini bozuyorlar.
medyagündem