Açıklayın hadi paralel internetçiler!

Cem Küçük iki gün önce Yeni Şafak’ta “paralel yapı”nın internet ayağına dair çok çarpıcı bir deşifre yaptı.

İki gündür bekliyoruz Küçük’ün yakaladığı “paralel internetçiler” nasıl tepki verecekler diye…

Önce meseleyi bir anlatalım.

Hadi Özışık’ın sahibi olduğu gazeteciler.com sitesinde Adnan Berk Okan müstearıyla yazan Memduh Bayraktaroğlu adında bir “tetikçi” var.

Kalemini “sahibine” göre kullanan bir isim.

Zaten Hadi Özışık da “paralel ekip” ile derin ilişkileri olan bir isim. Cem Küçük haberedikkat.com sitesi, Candaş Tolga Işık, Mehmet Baransu ve Emre Uslu ile Hadi Özışık arasındaki “trafiği” daha önce de yazmıştı.

Memduh Bayraktaroğlu son dönemde paralellerin “tetikçiliği” ile meşgul.

Cem Küçük de onu fena yakaladı.

“Kendisi Ertuğrul Özkök’le iyi dosttur. Bugünlerde Memduh bey Aydın Doğan ve cemaat medyasını koruyan, onlara destek çıkan yazılar yazıyor. Yasin Aktay’dan Serdar Turgut’a, şahsımdan birçok demokrat yazara eleştiriler getiriyor. Hatta beni bir dönemin Emin Çölaşan’ına benzetmiş. Bugünlerde vesayetçileri savunan Memduh Bayraktaroğlu bakın bundan üç ay önce ne yazmış, okuyalım” diyen Küçük, Bayraktaroğlu’nun cemaati eleştirdiği bir yazısının gazeteciler.com sitesinden kaldırıldığını yazdı.

Bakın bugün paralellere “çalışan” Bayraktaroğlu 3 ay önce ne yazmış:

Türkiye medyasında hemen herkes biliyor ki; Nedim Şener ve Ahmet Şık, Cemaat’in baskısı sonucu tutuklandılar… Boşu boşuna aylarca hapis yattılar…

Asıl hedef; Cemaat’in gücünü medyaya göstermek; Cemaat’e yönelik eleştirel seslerin yükselmesinin önüne, ‘muhtemel eleştiricileri korkutarak’ set çekmekti. Hâsılı… Önce Nedim Şener ve Ahmet Şık…

Hemen ardından Hanefi Avcı’nın tutuklanması medyada Cemaat’e yönelik somut eleştiri yapmaya hazırlanan yazarları korkuttu… Bunlara; Ergun Babahan’ın sadece şaka ve eğlenmek ya da tuttuğu takımın şampiyonluğu kaybetmesinden kaynaklanan üzüntüsünü dostlarıyla paylaşmak için attı tivit; Cemaat’in zirvesindeki Yerel Opus Dei tarafından tehlikeli bulundu… Ve… Ergun Babahan hem de Hükümetin en sadakatli destekçisi Star’dan… Ve hem de… Başbakan Erdoğan’ın samimi taraftarlarından biri olduğu halde kovuldu…

HATIRLAYACAKSINIZ…

Taraf; Erdoğan Demirören’in 40 yıl kadar önce bir işadamını öldürttüğünü ve servetine konduğunu manşetten verdiği bir haberle iddia etti… Haber birkaç gün sürdü… Ve… Sonra kesildi… Ve… Daha önce Cemaat’in lehinde ya da aleyhinde haber ve yorum istemeyen Demirören’in gazeteleri birden Cemaat’i koruyan, aleyhindeki iddialara karşı aklamaya çalışan haberler yapmaya başladılar…

Ve bir başka örneği de geçenlerde Yeni Şafak’ta Cem Küçük verdi… Milliyet’in etkin yazarlarından biri yazdığı ve yayımlanması için gazeteye gönderdiği makalesinin bir yerinde: ’7 Şubat 2012′de MİT Müsteşarına yapılan yargı operasyonu Başbakan’ı tutuklatmak amacıyla Cemaat tarafından düzenlendi’ dediği için makalesi yayımlanmamış…

ŞİMDİ DİKKAT!

Kadri Gürsel geçen gün aynen şöyle yazıyordu Milliyet’te: ’7 Şubat operasyonunun Başbakan’ı tutuklatmak amacıyla Cemaat tarafından düzenlendiğini iddia etmek aptallıktır’ mealinde bir şeyler yazdı geçenlerde…

Bu ne demektir sizce? Başbakan Erdoğan’ın da temelde kendisine yönelik bir operasyon olarak kabul ettiği 7 Şubat Yargı Darbesinin Cemaat tarafından düzenlendiğini yazan yazarın makalesi yayımlanmıyor… Ama… ’7 Şubat operasyonunun Başbakan’ı tutuklatmak amacıyla Cemaat tarafından düzenlendiğini iddia etmek aptallıktır’ diyen Kadri Gürsel’in Başbakan’ı ve yardımcılarını da ‘aptal’ yerine koyan makalesine hiç dokunulmadan aynen yayımlanması sağlanıyor… Bu; Taraf’ın ‘Erdoğan Demirören 40 yıl önce cinayet işledi’ iftirasından korkunun sonucu değilse neyin sonucu?

YA KADRİ GÜRSEL’İN DÖNÜŞÜ?

Hangi dönüşü mü? Daha önceleri 7 Şubat’ın Cemaat tarafından tezgahlanmış olabileceğine ilişkin görüşündeki değişim? Kim bilir? Belki de şöyle düşünmüştür: ‘Hükümeti karşıma alırsam ve Milliyet’ten kovulursam benden öncekiler gibi ben de ‘Beni Başbakan kovdurdu’ der hem yüklü bir tazminat alırım hem de kahraman olurum… Ama Cemaati karşıma alırsam sonum Hanefi Avcı’dan da Ergun Babahan’dan da beter olur’…

Ne dersiniz? Eğer böyle düşünmüşse Cemaat hedefine ulaşmış olmuyor mu?

KÜÇÜK’TEN BAYRAKTAROĞLU’NA SORULAR

Küçük yazısında, “Buradan Memduh Bayraktaroğlu’na soruyorum: Bu yazıyı siteden niçin çıkardın? Hangi ilişkiler seni bu yazıyı kökünden silmek zorunda bıraktı?” diye sordu.

Cemaat medyasına ve geçmişte cemaati eleştirip şimdi sesi çıkmayan gazetecilere yönelik eleştirel bir yazı yazan Bayraktaroğlu, “Cemaat’in zirvesindeki Yerel Opus Dei” gibi kavramlar bile kullanmıştı.

Küçük o yazara “Sahi Memduh bey böyle cesur yazılar yazarken birden ne oldu sana? Nasıl oldu da fikirlerinde radikal bir değişikliğe gittin?” diye de sordu.

Küçük’ün yazdığı gibi Bayraktaroğlu’nun o yazısı gazeteciler.com sitesinde yok. Emre Uslu, Mehmet Baransu gibi tiplerin Başbakan Erdoğan’a ettiği küfürleri bile anında sitesine haber yapan Hadi Özışık, yazarı Memduh Bayraktaroğlu nasıl bir “paralel ilişki” içinde acaba? Cem Küçük’ün uzun süredir dikkat çektiği “internet medyasındaki paralel yapı” da çökertilecek mi?

Memduh Bayraktaroğlu Cem Küçük’e cevap verdiği bir yazı yazmış, yazısında da şu notu düşmüş:

“Alıntı yaptığın yazılarımın siteden kaldırıldığını ilk defa senden duydum. Kontrol edip tekrar dönüş yapacağım. Ancak bilmelisin ki; içinde bir kişi veya kuruma hakaret/küfür olmaması şartıyla bu siteden yazı kaldırılmaz…”

Dünden beri Bayraktaroğlu “dönüş” yapamadı. O nottaki yalanıyla yine boşa çıktı. Çünkü o yazı sitelerinden kaldırılmıştı.

Şimdi cevap aranıyori cemaati sert biçimde eleştiren yazı kimler istedi de kaldırıldı. Açıklayın da görelim paralel internetçiler!