Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür ezberleri bozacak bir yazıyla “Cemaatin derin tarihi”ni yazdı. Övür kimsenin aklına gelmeyen bir detaya dikkat çekerek, Gülen cemaatinin Ergenekon’un bir alt yapılanması olduğuna dair şüpheyi yazdı.
Tuncay Güney’in 2001′de Emniyet’teki ifadesinde yer alan bu iddiaya ilişkin çok çarpıcı noktaları yazan Övür, Gülen’in Teoman Koman ve 28 Şubatçılarla ilgisini de sorguladı. Övür, “MİT içindeki sızmalarda Koman dönemi kadrolarının etkisi olabilir mi?” diye sorarak Gülen cemaatine kadroların Koman döneminde açıldığını ima etti.
İşte yazısı:
CEMAATİN ADI HER OLAYIN İÇİNDE
Bunun doğru olmadığını iki kez gittiğim Pensilvanya’da görmüştüm ama ses kaydı bunu açıkça ortaya koydu. Durum çok net:
Tüpraş’ın denetlenmesinden Uganda’daki rafineriye, Bank Asya’ya para bulunmasından BDDK’da köstebek yapılanmasına kadar her konuyla o ilgileniyor.
Son birkaç yılda olup bitenler de farklı değil. İstanbul sermayesiyle yakın ilişkilerden CHP’yle flörte, KCK tutuklamalarından 7 Şubat darbesine, seçimlere üç ay kala iç siyaseti sarsmak için arka arkaya düzenlenen operasyonlardan Türkiye’yi dış dünyada sıkıştırmak için yapılan TIR ve İHH operasyonlarına…
Bu kadar şeyin arka arkaya gelmesi ve cemaatle ilişkili olması tesadüf mü?
Cemaatin adı her olayın içinde. Geçen gün konuştuğum işadamı tam da bu yüzden “Dün asker güç odağıydı, bugün cemaat” diyor. Cemaatin güç odağı olması asker kadar olmasa da önümüzdeki siyasi sürecin en önemli meselesi olacak.
1978′DEN BERİ DEVLETİN İÇİNDEKİ BİR ÖRGÜT
Çünkü yükselişi yeni olsa da devlet içindeki kökleri bir hayli gerilere uzanıyor. Başbakan Erdoğan’ın satır arasında söylediği gibi 1978′den beri “devlet içinde örgütlenen” bir yapıdan söz ediyoruz.
Belki daha da geriye götürülebilir.
CEMAAT ERGENEKON’UN ALT YAPILANMASI
Bu yüzden geçmişi ve eski derin yapıyla ilişkisi bilinmeden bugün anlaşılmaz. Bu açıdan 2001′de verdiği ifadeyle Ergenekon sürecinin çok tartışılan “Güvenilir mi güvenilmez mi?” denilen ismi Tuncay Güney’in anlattıkları sarsıcı. Bu ifade 2008′de de gündeme gelip tartışılmıştı.
Güney’in ifadesini alan Polis Memuru Ahmet İhtiyaroğlu anlatıyor:
“Tuncay Güney örgütün (Ergenekon) ilk yapılanmasından günümüze kadar olan gelişmeleri anlatırken bir ara yeri ve zamanı geldiğinde Fethullah Gülen yapılanmasının da Ergenekon örgütünün alt yapılanması olduğunu anlattı ve geçiştirdi.
Bunu anlatırken ağzından kaçırmış gibi bir hali vardı ve bir de terledi, ben de bunu not aldım. Gülen’i geçiştirerek anlatmaya devam etti. Ben de doğaçlaması bozulmasın diye müdahale etmedim.”
İhtiyaroğlu, sonra şöyle devam ediyor: “Mülakatta geriye dönünce not aldığım yerlerden sormaya başladım.
TUNCAY GÜNEY’İN TEDİRGİN OLDUĞU AN
Tuncay Güney’in Fethullah Gülen konusundaki sorulara çekimser şekilde cevap verdiğini, tedirgin olup terlediğini gördüm. Bu durumdan şüphelendim.
Tuncay ise sanki bu soruları beklemiyormuş gibi, ‘bu sorular da nereden çıktı’ der gibiydi. Ben de Gülen oluşumunu irdeledikçe irdeledim.
GÜLEN CEMAATİ ERGENEKON’A BAĞLIDIR
Bunun üzerine Gülen yapılanmasının 1970′li yıllarda Ergenekon oluşumunun bir alt yapılanması olduğunu, Ergenekon’a bağlı hareket ettiğini ve onu geçtiğini söyledi.”
Ergenekon savcıları bu iddiayı ve ifadeyi alan İhtiyaroğlu’nun “Huzurda söylerim” dediğini araştırdı mı acaba?
GÜLEN’İN TEOMAN KOMAN’LA VE 28 ŞUBATÇILARLA İLGİSİNİN ALTINDA NE VAR?
Ve moda deyimle manidar bir soru:
Gülen’in MİT müsteşarlığı da yapan Eski Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Teoman Koman’la ve 28 Şubatçılarla ilgisinin altında ne yatıyor acaba?
MİT içindeki sızmalarda Koman dönemi kadrolarının etkisi olabilir mi?
ÖVÜR’ÜN YAZISI İÇİN TIKLAYIN