Ne zaman gideceğini niye sormuyorsunuz?

Suriye krizinin patladığı ilk andan neredeyse günümüze kadar Ortadoğu’nun en popüler sorusu, “Esad ne zaman gidecek”ti. Artık bu soru sorulmuyor. Hatta en çok “gitsin” diyen ülkeler bile sessiz. Amerikan ve Rus manevraları sayesinde gitmesi bir yana Esad’ın kalabileceğine ilişkin şüpheler de iyice artmış durumda.

Beşar Esad’ın Şam’da ne kadar kalacağına ilişkin alenen dillendirilmeyen ama ortak kanaat, Suriye’nin geleceğine ilişkin önemli bir aşama olacak ve katılımcıların nasıl olacağı bile uzun tartışmalar yaratan, sık ertelenen Cenevre-2 toplantısına kadar Esad’ın yerinde kalacağı, hatta somut sonuç çıkmaması halinde-çok muhtemel-yeni toplantıya kadar iktidarda kalmasına kesin gözüyle bakılıyor.

Burada Esad’ın gitmesini geciktiren ve gideceğini kesinleştiren birer analiz bulunuyor. Esad sonrası dönemde Suriye’nin nasıl bir hal alacağı korkusu herkesin ama özellikle de ABD ve Rusya’nın endişesi. Üstelik muhalefetin dağınık ve tehlikeli hali de bu korkuyu büyütüyor.

Ancak bu başat gerekçeye dayanarak Esad’ın iktidarda kalması da mümkün değil. Bunun en somut ipuçlarından biri de, kısa süre önce ilk kez Esad’ın BM yetkilileri tarafından “savaş suçu” işlemekle suçlanması. Bu suçlamadan sonra Esad’ın tutunması zor.

Yani, o soru, “Esad ne zaman gidiyor”un somut sayılabilecek bir yanıtı artık var. Cenevre-2’de (ya da kaç olursa) şartları ne olursa olsun atılacak bir imzadan sonra!