Aşk olsun: Ricci bizi üzer mi hiç?

Aslında Amerika’nın bu konudaki hassasiyetini anlamayacak bir durum yok. Basit: ABD “şu sıralar” Bağdat’ın sızlanmasını ve huzursuzlanmasını istemiyor. Çünkü Bağdat huzursuzlandığında hem Tahran hem Erbil huzursuzlanıyor. “Şu sıralar”ın anlamı bu işte.

Üstelik hem merkezi Irak’ta hem de güney Irak’ta ABD’nin ekonomik/politik farklı çıkarları da var ve oralarda da “şu sıralar” sıkıntı istemiyor.

Türkiye-K.Irak ilişkilerine ve özellikle de enerji boyutuna gelince: “No problem!” ABD açısından Kuzey Irak’ın Ankara’nın Kürt sorununun çözümünde ve petrol/gaz ticaretinde bulunulmasının bir sakıncası yok. (Kuzey Suriye için ABD’nin başka kaygıları var ve sonra konuşulabilir!)

Eğer enerji ticareti yapılacaksa tek ve açık söylenen, “Bağdat’ı üzerimize saldırtmayın, hakkı ne ise verin ve bunu resmiyete döküp kendi işinize bakın.” Dün ABD Büyükelçisi’nin dillendirdiği ama bazı gazetelerin konuşmanın o cümlesini yayınlamadığı cümle şu değil mi: “İyi bir şey!”