İki ülke İran’a yaklaşıyor. İki ülkenin istihbarat servisleri de saldırı altında. Üstelik her iki saldırı da Amerikan topraklarından kaynaklanıyor!..
İsrail ve Amerika’daki "elleri", Türkiye’nin İran’la yakınlaşmasına, özellikle de iki ülke istihbarat teşkilatları arasındaki işbirliği potansiyeline yönelik ağır saldırılarını sürdürüyor.
En yeni örneklerden biri daha bugün ortaya çıktı; MOSSAD’la birlikte anılmadan ismi zikredilmeyen DebkaFile sitesi, Türkiye ve İran’ın “gizli istihbarat işbirliği anlaşması imzaladıklarını” iddia etti.
İsrail’in çoktan gördüğü bir sürecin parçası olarak Türkiye-İran yakınlaşmasını değerlendirememesi nasıl anlaşılmalı? Belli ki, ABD ile İran arasında yaşanan ılımlı hava İran-Türkiye ilişkilerini de etkiliyor.
İşin ilginç yanı da şu: Hem Türkiye hem de ABD’nin istihbarat servisleri saldırı altında. Üstelik her iki saldırı da Amerikan topraklarından kaynaklanıyor!
Mursi yönetimindeki Mısır’ın İran’la yakınlaşmasının ardından nasıl devrildiği artık bilindiğinden, ABD’nin de Kahire’ye “nispeten” sert çıkması izlendiğinde, İsrail’in bölgedeki "izolasyonu"nun hâla sürdüğü anlaşılıyor. Arap baharı bitmesine rağmen!
Kısaca, Tel Aviv tecritten kurtulma yolunu bulamadıkça da ağzını bozuyor. Bir yandan Obama'ya yönelik eleştirilerine Amerikan güvenlik kurumları üzerinden/içinden yürüterken, aynı zamanda oradaki ellerini kullanıyor. Sızıntılar ve Obama'ya atfedilen bürokrasiye hakim olamama söylemi de, MİT ve Hakan Fidan'a yönelen aynı medya kanalları ve onların besleyen entelektüel zihin tarafından dolduruluyor!
Paralel söylemin "iyi polis"i de, Mavi Marmara'ya yönelik neredeyse sistematik yapılan, "ama niye barışmıyoruz" minvalli açıklamalar.