-,Kimyasalın kimyası: Emri kim verdi?

İstihbarat bilgileri (bu da ayrı bir haber konusu!) kimyasal silahın kullanılmasından sonra Şam'da heyecanlı saatlerin yaşandığı gösteriyor. Zaten kimyasal silah kullanıldığının bir kanıtı da bu deniyor Batı tarafından.

Ancak aynı istihbarat bilgileri, kimyasalı kullanan bilinse dahi emredenin belirgin olmadığını, Şam'ın bunu soruşturduğunu da gösteriyor. Ancak yukarıdan aşağıya, yani tetiği çekene kadar giden yol Esad ailesinin kontrolünde olan bir bürokratik/askeri yapı.

Burada bir soru hâlâ akıllardaki yerini koruyor; Neden Başar Esad kimyasal silah kullansın?

Suriye'ye bakan pek çok kimsenin gördüğü gibi her şey güllük gülistanlık değildi ama son dönem gelişmeler Suriye rejiminin çok aleyhine de değildi. Rusya, Çin ve İran ülkenin arkasında durmaya devam ediyor. Batı'nın pasifliğinin de etkisiyle, muhalifler yavaş yavaş ama adım adım itekleniyor, konuya dahil olmaya çalışan bölge ülkelerine gözdağları veriliyor, nihayet Cenevre-2 görüşmelerine avantajlı konumda gitme ihtimali yükseliyordu.

İlginç bir nokta da şu; Eğer bu eylem Esad'a rağmen yapıldıysa ABD'yi de köşeye sıkıştırdığı görülmeli. Amerikan isteksizliği öyle veya böyle aşılmış oldu.

Bu durumda Suriye içinde, pardon Şam içinde Esad'a ve Amerikan dengelerine de kafa kaldıran bir odakla ilgili şüphe duymak gerekiyor. Peki bu odak Batı tarafından nasıl karşılanır.

Esad'ın varlığı şu an için dahi, Batı için kötünün iyisi sayıldığından not edilse de dikkate alınmayabilir. Ama bir şart hariç; Al-Assad soyadı taşımıyorsa...