Peki, tamam; Başbakan’ın gözyaşları sahte, tiyatro yapıyor, halk da karşılığı yok, toplum desteklemiyor vs.. Buna inanan aklın toplumdan habersiz nasıl olunabileceğinin numunesi olarak, 'ulusal hazine' statüsünde korunması gerekiyor. Başbakan'ın ihmal ettiği budur!
Bilindiği gibi, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Mısır'da yaşanan olaylarla ilgili gözyaşlarına engel olamayan Başbakan’ı eleştirdi; “Televizyon ekranlarına çıkıp ağlama. Ağlayan adam çaresiz adamdır. Çare üretmeyen adamdır, bi-çaredir. Zavallıdır. Zavallılığını gözyaşlarıyla dindirmeye çalışıyor. T.C. onurlu bir devlettir.”
Haliyle AKP de bu ağır eleştirilere yanıt verdi, medya da “üstüne düşeni” yapıp konuyu parlattı.
CHP ve liderinin tavrının yanlışlığı/doğruluğu üzerine bu konu üzerinden yapılacak tartışmada söylenecek çok şey olur ama günlük politika yoğunluğu içinde eriyip gider.
Çünkü teşhisin ana noktası şu: CHP, ağlama üzerinden giden bu içeriğin CHP seçmen kitlesinin “bir kısmı” dışında da karşılık bulacağını düşünüyor, hatta inanıyor.
O halde şöyle bir arayış ortaya çıkmalı: CHP içinde bu aklı üretip piyasaya sürenler kim/kimler?
“Başbakan dün gece televizyonda ağladı, bunun üzerine gidelim, şunları söyleyip, şu cümlelerle hakkından gelelim” diyen bir çekirdek akıl, Genel Başkanı’nda dahil olup onay verdiği bir zihin sistematiği olması gerekiyor.
Nihayetinde bu politikaları birileri belirliyor değil mi?
Peki bunları bileceğiz de ne olacak? Bu arayış bilimsel hatta gazetecilik merakı değil. Toplumun tüm kesitlerinin 11 yıldır Başbakanlık yapan birinin gözyaşı “samimiyetini” ölçemediğini düşünmek?..
O akılların toplumdan bu kadar habersiz nasıl olunabileceğinin numunesi olarak, “ulusal hazine” statüsünde korunması gerekiyor.
Başbakan’ın ihmal ettiği bir şey varsa, budur.