Bu haber 13 Ocak 2011, Persembe 16:09 tarihinde eklendi. 779 kez okundu.
Gebelikte hipertansiyon riski
Varol, ''Gebelik öncesi olan hipertansiyon zamanında başlanan antihipertansif tedavi ile gebelikte annede ve anne karnındaki bebekte oluşabilecek kötü etkileri azaltır'' dedi
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum ABD Başkanı Prof. Dr. Füsun Varol, ''Gebelik öncesi olan hipertansiyon zamanında başlanan antihipertansif tedavi ile gebelikte annede ve anne karnındaki bebekte oluşabilecek kötü etkileri azaltır'' dedi.
Varol, Başhekimlik toplantı salonunda yaptığı bilgilendirme toplantısında, gebelikte yaşanan hipertansiyon nedenleri, belirtileri, tedavi ve sonuçlarını slayt eşliğinde aktardı. Varol, geçici ve kronik olmak üzere iki çeşit gebelik hipertansiyonunun görüldüğünü ifade ederek, şunları söyledi:
''Gebelik hiper tansiyonunun nedenleri çoğul gebelik, kronik hipertansiyon, gebelikte şeker hastalığı, annenin böbrek hastalığı, ilk gebelik, genetik yatkınlık ve şişmanlıktır. Bu tür hastalar hastane takiplerini ve kontrollerini bırakmamalarını tavsiye ediyoruz.
Gebelik hiper tansiyonu, gebeliğin son yarısında veya doğumdan sonraki ilk 24 saatte gelişen ve doğumdan ilk 10 gün içinde kendiliğinden kaybolur. Geçici hipertansiyon, bebeğin gelişmesini, annenin böbreklerini ve kalp damar sistemini etkileyebilir. Bunun yanı sıra annenin pıhtılaşma sistemi, beyin, karaciğer, gözlerde de ciddi etkilere neden olabilir.
22 ve 24. gebelik haftalarında gebe henüz preeklampsi geliştirmeden bazı kan damarlarında ölçüm yapıp Preeklampsi ve fetüsün (anne karnındaki bebek) küçük kalma riskini saptayıp bu gebelere aspirin başlayabiliriz. Gebenin idrarında albumin varsa ve kan basıncı 140/90mmHg ve üzerinde ise hastanede gözlem gerekir. Kan basıncı hafif yükselme ile seyrediyorsa gebeye sol yan pozisyonda yatak istirahati önerilir.
Doğum öncesi gebelik ultrason ile değerlendirilir. Gebenin normal doğum yapıp yapamıyacağı incelenir. Bütün kan, idrar testleri tamamlanır. Anne karnındaki bebeğin akciğerlerinin sürfaktan yapısını artıracak injeksiyonlarda yapılabilir. Gebeliğin geçiçi hipertansiyonu doğumla sona erer.
Gebelik öncesi olan hipertansiyon zamanında başlanan antihipertansif tedavi ile gebelikte annede ve anne karnındaki bebekte oluşabilecek kötü etkileri azaltır. Hipertansiyon tedavisinde kullanılan ilaçların anne karnındaki bebek üzerine istenmeyen etkilerinin olmamasına dikkat edilmeli. Gebelik öncesi var olan hipertansiyon gebeliğin her üç ayında tekrar değerlendirilerek kullanılan ilaç dozları ayarlanmalı. Yüz ve gözdeki ödem değerlendirilmeli. Genç gebeliklerde görülen kronik hipertansiyon damar, böbrek ve endokrin problemler açısından araştırılmalıdır.''
Bilgilendirme toplantısına TÜ Hemşirelik Hizmetleri Müdür Yardımcısı Aslıhan Atasay da, katıldı.
|