“Kiraz Festivali
'Türkiye'de 485'in üzerinde diri fay parçası var'
McDonalds’a Konya’dan Sürpriz
Ateistlerin Cenaze Namazı Nasıl Kılınır?
Bu haber 21 Temmuz 2013, Pazar 13:50 tarihinde eklendi. 600 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

İsrail'i kim dövüyor?

İsrail'i kim dövüyor?  

Mısır darbesinin ardından İsrail’in bölge politikalarındaki sıkışıklığının daha rahatladığı görülüyor. Keza, Suriye konusunda da manevra alanının genişlediği ve tabii en önemlisi Kahire-Ankara aksının bozulmasından mutlu olduğu da bir reel-politik gerçek.

Kısaca, ABD’deki Obama yönetiminin ikinci döneminde Tel Aviv’in daha rahat nefes aldığı söylenebilir!

Washington’un Suriye ve Mısır meselelerine bakışı en azından bölgenin diğer ülkeleri tarafından artık daha “anlaşılır” ise de, Ortadoğu’nun kökleşmiş ve diğer sorunlarını da besleyen “İsrail-Filistin” sorununa ABD’nin yaklaşımı, İsrail açısından yeni bir çatışma alanı yaratıyor gibi.

Amerikan yönetimi bu sorunun aşılmasında ağırlığını özellikle Dışişleri Bakanı John Kerry eliyle koyuyor ve Başkan Obama’nın yüksek arzularını da bölgeye taşıyor ama bu işin “iyi polis” tarafı. 
İsrail’i ikna etmek için bir de “kötü polis” gerekiyor. Son 24 saat içinde iki “minik” haber Türk kamuoyunun hiç ilgisini çekmeden kayıp gitti.

Bunlardan biri; “Amerikan parlamentosu Kongre’nin her iki kanadında da ciddi destek toplayan birer yasa taslağı, İsrail’i ülkenin tek “büyük stratejik ortağı” ilan etmeyi hedefliyor” spotunu taşıyordu. 
İsrail ve İngiltere, ABD’nin dünya üzerinde en öncelikle “arkadaşlarını” oluşturuyor ve bunu bilmeyen yok. Ancak bu tasarı İsrail’i tamamen başka bir yere ve “tek başına” oturtuyor.. “Tek büyük stratejik ortak”!

Bu yasa iki meclisli ABD Kongresi’nin çoğunlunu arıyor şu sıralar ve ilerleme de kaydetmiş durumda. Beyaz Saray’ın bu konudaki tutumu, politik algısı dünyaya tam yansımış değil. Ama konu önemli.

İkinci haber ise tam tersi: “Avrupa Birliği, İsrail’in 1967’de işgal ettiği Batı Şeria, Doğu Kudüs, Gazze ve Golan Tepeleri’nde Avrupa fonlarının kullanılmasını yasakladı.”

Hemen önümüzdeki yıl hayata geçecek yasak, İsrail tarafından ‘deprem’ olarak nitelendiriliyor. Üstelik, meşhur İsrail lobisi uğraşmasına rağmen bu kararı engelleyebilmiş değil. Bu da ABD desteğinin olmadığı anlamına geliyor!

Böylece İsrail, “2014’ten itibaren AB ya da herhangi bir üye ülke ile anlaşma imzalamak durumunda kaldığında işgal toprakları ile işgal topraklarında inşa edilen yerleşim birimlerinin İsrail’in parçası olmadığını yazılı olarak ifade etmek mecburiyetinde kalacak. Fonlardan faydalanacak İsrailli kurumlar, paranın işgal topraklarında kullanılmayacağına dair bir anlaşma imzalayacak.”

Çok açık ki bu Avrupa Birliği kararı, ABD’nin Filistin-İsrail sorununda elini güçlendirmek için dizayn edilmiş bir hukuku aba. Ancak bu durum, ABD meclislerinde ilerleyen diğer kanunun dengeleri konusuna nasıl bakılacağını baştan düşünmeyi gerektiriyor! Özellikle Obama açısından.

www.iyibilgi.com 

Yazdır Paylaş
ETİKETLER :
Diğer Haberler
EN ÇOK OKUNANLAR
Sitemizi Nerede Duydunuz?
Google
Facebook
Arkadaşım
Diğer
Trakya22 Haber Portali