Havice'de yaşanan katliam Irak'ın iç savaşa sürüklendiğine ilişkin kanaati güçlendiren sarsıcı bir gelişme oldu ama-Allah'tan- "son damla" değildi. Bardağın taşmaması için hem çalışan hem de dua eden çok kesim var. Ancak her şey güllük gülistanlık değil. Hem de hiç.
İç savaş senaryoları çok ve hakim ekseriyeti güçlü delillere dayanıyor. Nasıl gelişeceği merak edilen gelişmelerin ikisinden biri; “Nakşibendî Tarikatı Ordusu”, ikincisi ise eski Baasçılar’ın bu savaştaki rolleri!
İşte Havice’de yaşananlar ilginç politik güçleri bir araya getirmiş, ilginç politik güçlere de bu birliğe destek vermeyi düşündürtmüş olabilir! Bölgedeki tüm Sünni aşiretlerin hem mevcut olduğu hem de destek verdiği bir yapı ortaya çıkabilir!
Çünkü, Nakşibendî tarikatı ordusu aynı zamanda El Kaide’ye rakip denmese dahi açık bir alternatif potansiyeli barındırıyor. Eski Baas askerleri de şimdi onlara katılmış durumda ve içlerinde üst düzey ordu mensupları da var.
Böylece şu garip maddeler vücut bulmuş oluyor; yeni oluşum, a) Arap milliyetçisi/Sünni, b) İran etkisine karşı ve c) Radikal eğilimlere mesafeli!
Bu askeri ve politik birlikteliğin düsturları bunlar olduğunda ortaya çıkacak tablo belki şimdi değil ama kısa vadede Maliki iktidarını tehdit edebilir! Bu bir anlamda iç savaş demek.
Yeni yapılan yerel seçimlerde koalisyon hükümetinin partileri yarışı önde bitirdiler ama.. “Arada çok fark yoktu” kadar katılımcı sayısı da azdı! Sınırlı sayıda seçmenin oy kullanması gereken seçimlerde oy kullananların da yarısı sandığa gitmedi. Fakat Maliki’nin ardındaki toplumsal destek için yine de bir işaret verdi.
Kuşkusuz bu durum Maliki’nin korkularını gidermeyecek. İç huzuru bulamadığının bir ispatı, daha düne kadar namlu-namluya geldiği Kürtlerle şimdi anlaşmış olması, Sünnilere karşı arkasını sağlama alma manevrası.
Öyle veya böyle Maliki iktidarı eriyor. İstenen bir iç savaş olmadan bu gayrı demokratik yönetimin son bulması. Öyle olur mu?. Olmuyor.