“Kiraz Festivali
'Türkiye'de 485'in üzerinde diri fay parçası var'
McDonalds’a Konya’dan Sürpriz
Ateistlerin Cenaze Namazı Nasıl Kılınır?
Bu haber 24 Şubat 2013, Pazar 11:09 tarihinde eklendi. 919 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Öcalan Kahaneti Yakında Büyük Şeyler Olacak

Moskova, Şam ve Ankara... Üç büyük pazarlık, aynı anda yürüyor.
Öcalan Kahaneti Yakında Büyük Şeyler Olacak "Suriye'de bir yılda iki yılda ne olacak net değildir. Kürtlere, tüm Suriye'de yaşayan halklara söylüyorum, Kürtlerin yaşadığı yerlerde, ekmekten, sudan, yemekten önce, önümüzdeki günlerde olacak büyük şeyler için bunun önüne büyük bentler oluştursunlar."

Yukarıdaki paragraf bir kaç gün önce İmralı’ya giderek ağabeyi Abdullah Öcalan’la görüşen Mehmet Öcalan'ın görüşmeyle ilgili Dicle Haber Ajansı’na yaptığı açıklamadan alındı. Söz konusu açıklama, Suriye ile ilgili bir çok önemli detay içeriyordu. Örneğin "Özgür Suriye Ordusu (ÖSO), PKK’nın Suriye’deki kolu PYD ile anlaşma yaparak Beşşar Esed rejimine karşı ortak etme kararı aldıkları yönündeki haberleri yalanladı. Anadolu Ajansı ’na konuşan Özgür Suriye Ordusu Birleşik Komutanlığı Genelkurmay Başkanı General Selim İdris, basında yer alan PYD ile 11 maddelik bir anlaşma yaptıklarına dair haberlerin gerçeği yansıtmadığını söyledi...Haberlerde anlaşmanın İmralı’daki PKK lideri Abdullah Öcalan’ın geçtiğimiz haftalarda kardeşi Mehmet Öcalan ile yaptığı görüşmede “PYD, Arap muhaliflerle diyalog kursun” demesinden sonra yapıldığına dikkat çekilmişti." Öcalan kardeşlerin görüşmesinde, PKK sorunu kadar Suriye'nin konuşulduğu görülüyor. Anlaşılan o ki, İmralı süreci, sadece iç politikayı değil, Türkiye'nin dış politikası için de önem arz ediyor.

Bunun farkında olan ülkelerin başında Rusya geliyor.

İmralı'daki bu görüşmedenin hemen ardından Kuzey Irak’taki Bölgesel Kürt yönetimi Başkanı Mesut Barzani resmi bir sıfatla ilk kez Moskova'yı ziyaret etti. Barzani, Rusya'nın en büyük beşinci petrol üretim şirketi GazpromNeft'le anlaşma imzaladıklarını açıkladı. Böylece Kuzey Irak'a Total, Exxon, Chevron gibi büyük şirketlerden sonra Gazprom da girmiş oldu. Yani Irak'ın bütünlüğü açısından Kuzey-Güney çekişmesinde Rusya da oyuna girdi ve tarafını belli etti. Türkiye açısından bu ne anlama gelir, zaman gösterecek. Rusya'nın kendini göstermesi, tıpkı Nabucco'da olduğu gibi, Türkiye için enerji planlarının sonu mu olacak, yoksa yeni bir yol mu açılacak, şimdilik belli değil. Fakat Barzani'nin açıklamalarından bazı ipuçları elde edebiliriz.

Barzani'nin Ziyareti sırasında Rusya'nın Sesi Radyosu'ndan Yelena Suponina’ya verdiği demeçte şöyle demiş:

"Hiç şüphe yok ki Irak’taki El-Kaide örgütü ile Suriye’deki El-Kaide arasında bağlantı var." Buradan Irak-Suriye bağlantısı boşuna kurulmuyor. Konuşmanın gittiği bir yön var.Hemen akabinde Suponina'nın soruları, o yönü belirliyor.

"- Geçenlerde Rusya ile Irak arasında silah tedarikine ilişkin kapsamlı bir anlaşma imzalandı. Tahmin edilen hacim, 4 milyar dolardan fazla. Fakat bazı Kürt politikacılar bu anlaşmaya karşı. Bu hususta ne diyebilirsiniz?

- Irak ordusunun silahlanmasına karşı değiliz. Bu, ülkenin savunma sistemi için gerekli. Fakat isteriz ki Irak’a silah satan her ülke, bu silahların Irak’ta halka karşı ve iç ihtilaflarda asla kullanılmamasını şart koysun. Bu hususta kuşkularımız var.

- Genellikle Rus yapımı silahlar hoşunuza gidiyor mu?

- Tüm ömrümüz, Kalaşnikov tüfeğiyle geçti. Bu, iyi bir silah. Kalaşnikov, piyadeler için en iyi silah.

- Irak Kürdistanı Rus silahlarından satın alabilir mi?

- Satılırsa, almaya hazırız ve böyle bir silah için para ödemeye de hazırız."

Öcalan ve Barzani'nin açıklamaları birlikte okunduğunda, Rusya'nın Suriye-Kuzey Irak hattında kritik bir hamlede bulunduğunu söyleyebiliriz.

Bütün bu gelişmelerin Türkiye ile alakasını daha açık hale getimek için ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone'nin iki hafta önce gazetelerin Ankara temsilcilerine verdiği davette yaptığı açıklamaya bakmak yeterli:

 "Irak’ı bütün olarak görmek gerekir. Petrol ve gaz çıktılarını dünya piyasalarına eriştirebilmek önemli. Irak’ın tümünde geliştirilmeli. Biz, Türkiye’nin Irak’ın petrol ve gazının yüzde 20’siyle değil bütünüyle ilgilenmesini arzu ediyoruz.Türkiye’nin aynı zamanda Hürmüz Boğazı’na alternatif sunmasını istiyoruz. Çıkış noktalarının çoğalmasını istiyoruz."

Yazdır Paylaş
ETİKETLER :
Diğer Haberler
EN ÇOK OKUNANLAR
Sitemizi Nerede Duydunuz?
Google
Facebook
Arkadaşım
Diğer
Trakya22 Haber Portali