Koca Türk basını iki soru soramadı: O komutan gerçekten İstanbul'da mı? Gerçekten 'komutan' mı?
Al-Arabia’ televizyon kanalı haziran ayında gizli bir belgeye atıfta bulunarak Suriye’nin Akdeniz karasuları üzerinde vurulan, Türk Hava Kuvvetleri’ne bağlı RF-4E keşif uçağını pilotlarının sağ kurtulduklarını ve Suriye makamları tarafından tutuklandıklarını açıklamış, Şam’ın ‘Rus yönetiminin talimatı ile iki pilotu yok ettiğini ve cenazelerini uçağın düştüğü tarafsız sulara götürdüğünü’ iddia etmişti.
Dün aynı haber kanalı, nasıl bir tesadüfse tam da Akçakale'ye yapılan saldırı sonrası aynı iddiayı, bu kez "İstanbul"dan tekrarlattı. 'Al-Arabia'nın canlı yayınına arka planda tarihi yarımada görüntüsü ve üzerinde üniformayla çıkan
"Özgür Suriye Ordusu komutanı Abdülhamit Ömer Zekeriya, 22 Haziran'da düşen Türk keşif uçağının, Rusya’nın Suriye‘deki üssünden açılan ateşle vurulduğunu öne sürdü. İstanbul’dan El Arabiya televizyonunun canlı yayınına bağlanan Özgür Suriye Ordusu komutanı Abdülhamit Ömer Zekeriya, düşürülen Türk jetiyle ilgili iddialarda
bulundu."
Bütün basın organlarında çıkan haberde kimsenin sorgulamadığı iki nokta var.
1- Arka planda İstanbul görüntüsü olması, sözü geçen "komutanın" İstanbul'da olduğunu kanıtlar mı? Yeşil perdeye Mars'ın yüzeyini yansıtsalar, komutan Mars'tan mı bağlandı diyeceksiniz?
2- Abdülhamit Ömer Zekeriya ismi daha önce nerede geçti?
Belki gerçekte ÖSO'nda görevli böyle bir komutan vardır ve hakikaten İstanbul'dan bağlanmıştır. (Üniformayla gezmesine nasıl müsade ediliyor?) Ancak bunu hiç soruşturmadan bu kadar kolay kabul etmek, gazetecilik değildir.
İçeriğini sır gibi saklamaya karar veren koca koca gazeteler, aldıkları bu karar ile iyi bir şey yapmış olabilirler... Eğer tüm haberleri böyle özensizce veriliyorsa, kendilerine teşekkürü borç bilmeliyiz