Kongre öncesine denk gelen "çok gizli" belgelerin sırrı, şimdi anlaşıldı...
Erbil-Ankara hattında ilginç gelişmeler yaşanıyor.
AK Parti kongresi için Irak'tan davet edilen isimler arasında Türk basını sadece bir ismi ön plana çıkardı. O isim 'Türkiye seninle gurur duyuyor' sloganları eşliğinde konuşma yapan Kürdistan Bölgesel Yönetimi ve Kürdistan Demokratik Partisi Başkanı Mesud
Barzani'ydi. Ancak o kongreye Barzani kadar etkili bir isim daha davetliydi. 3 aydır dizindeki rahatsızlıktan dolayı Almanya'da tedavi gören Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani, davetli olduğu kongreye katılamadı.
Talabani'nin kongreye katılmasına engel olan şeyin dizi değil, Kuzey Irak'ta yaşanan büyük bir siyasi kriz olduğu biliniyor.
Peki Kuzey Irak'ta neler oluyor?
Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin partisi Kürdistan Yurtseverler Birliği'nde üst düzey bir yetkili olan Saadi Ahmet Pira, Rudaw adlı haber sitesine verdiği mülakatta Kuzey Irak'taki siyasi krizin ne olduğunu anlatıyor. 1994 yılında KDP-KYB koalisyonu arasında çıkan anlaşmazlıklardan dolayı iki parti arasında çatışma yaşanmış, ancak 1996 yılında varılan
stratejik anlaşma sonucu iki parti arasında savaş sona ermişti.
İşte, Pira'ya göre hem Talabani'nin KYB'sinden hem de Barzani'nin KDP'sinden "bir takım kişiler" söz konusu anlaşmanın artık geçerliliğini yitirdiğini iddia ederek, değişitirilmesini istemişler.
Bugüne dek süre gelen anlaşma, Kuzey Irak için siyasi istikrarın garantisi demekti. Bahsi geçen anlaşmanın geçeriliğini yitiriyor olması, bölgesel açıdan önemli sonuçlar doğurabilir. Kuzey Irak'taki siyasi istikrarın, hele ki Ankara ile yakın ilişkilerin kurulduğu böyle bir dönemde, bozulmasını isteyebilecek bölgesel aktörler mevcut.
Ancak bizi ilgilendiren esas kısım, Pira'nın satır arasında sarf ettiği bir cümle. Pira şöyle söylüyor:
"Suriye Kürtleri konusunda Türkiye ile müzakere halindeyiz."
Eğer bu iddia doğruysa, Suriye konusunda askeri müdahaleden kaçınan Ankara'nın elindeki tüm diplomatik kartları kullanmaya kararlı olduğu varsayılabilir. Pira, müzakere edilen konuların ne olduğunu açıklamasa da, nelerin konuşulduğunu tahmin etmek güç değil. Bir taraftan Suriye'nin kuzeyinde bağımsız Kürdistan senaryolarının batı medyasında sıkça konuşulur, öteki taraftan PKK'nın Suriye kanadının örgüt içinde kontrolü ele geçirdiği ve Esed'le işbirliği yaptığı bilinirken, Ankara'nın Kuzey Irak'taki Kürt yönetiminden destek araması şaşırtıcı olmaz.
Soru şu ki, söz konusu pazarlık sadece Talabani'nin KYB'si ile mi yapılıyor, yoksa Barzani de sürece dahil mi? İkinci bir soru da şu: gıyabında idam cezasına çarptırılan ve Ankara'nın iade etmeyeceğini açıkladığı bir zamanlar Talabani'nin sağ kolu olmuş Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık Haşimi, söz konusu görüşmelerde herhangi bir rol oynuyor mu?
AK Parti kongresine dair yorumlarda her ne kadar yerel içerik ön plana çıkartılsa da, arka planda dış siyaset açısından kritik müzakerelere ev sahipliği yapmış olabilir. Türkiye'nin Suriye'ye askeri müdahalesini mümkün kılmak için ard arda "belgeler" patlatılırken, Ankara'nın diplomasi kartlarını sonuna kadar oynadığını bilmek, rahatlatıcı