“Kiraz Festivali
'Türkiye'de 485'in üzerinde diri fay parçası var'
McDonalds’a Konya’dan Sürpriz
Ateistlerin Cenaze Namazı Nasıl Kılınır?
Bu haber 11 Eylül 2012, Salı 22:40 tarihinde eklendi. 722 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Önüne gelen askeri fırçalayabilir mi?

Omuzunuda bu kadar yıldız var mı
Önüne gelen askeri fırçalayabilir mi? Muhalefet partileri CHP ve MHP (BDP’yi zaten saymıyoruz) başta olmak üzere, irili-ufaklı tüm siyasi partiler, sayısız köşe yazarı, STK’lar, sosyal medyanın bir kısmı, kimi ve hayli liberal kesimler, hasılı, askerde “esas duruş”unu bozmayan hallice bir ekseriyet, ülkede ne olursa olsun sesini askere yükseltiyor.

 

Bir kere esas cümleyi baştan kuralım: Demokrasilerde askerin yeri bellidir. Nokta!

 

Fakat bunun anlamı “vurun abalıya” olarak tercüme edilemez. Çünkü, bu şekilde anlaşılan bir okumayı bu ülke yaparsa, başka ülkeler veya mücadele edilen sayısız odak sizin ordunuzu hiç okumaz!

 

Afyonkarahisar'da patlayan ama ülkenin ciğerini parçalayan bombaların üzerine basarak, yaşananlara daha farklı bir açı kazandırıp baştan aşağı yıkıcı bir gündem yaratmak ne anlama gelebilir?

 

Bu gündemin ana hedefine TSK’yı üstelik istisnasız biçimde koymaktan amaç ne olabilir?

 

Aynı konu üzerinde popüler olan bir söylem de, AKP hükümetleri döneminde TSK ile yaşananların bir sonucu olarak askerin herkes tarafından ölçüsüz biçimde eleştirildiği iddiası.

 

AKP’nin bu yöndeki politikası ister beğenilsin ister beğenilmesin, buradan şevklenerek asker üstüne yürümekteki niyet de hayli tartışılır olmalı!

 

Kaldı ki Başbakan’ın şu sözleri de bu akla eklemlenebilir; “Biz hükümet olarak 10 yıldır hukuk devleti anlayışını kökleştirip, devlet kurumlarını daha şeffaf hale getirirken devlet içindeki yanlış anlayışlar ve odaklarla mücadele ederken şu hususu defalarca vurguladık. 'Bir kişinin, bir grubun hatası o kurumun tamamını bağlamaz'.”

 

Bir de “hangi zamanda” TSK’nın bu tür ataklara uğradığını iyi kestirmek gerekiyor. Genel muhalefet ekseni, “komşularla sıfır sorun dediler, komşularla savaş noktasına geldiler” söylemini yükseltiyor ama haklı çıkmaları halinde bugün kıyasıya eleştirdikleri ordunun arkasına saklanacaklarını atlıyorlar.

 

Nihayetinde, eğer ortada bir hata var ise-ki oluyor-ordunun en alt rütbesinden en üst rütbesine kadar kime hesap vereceği belli! Bunun dışında TSK’nın kurulduğu günden bugüne taşıdığı varoluş heyecanını köreltmeye çalışan söylemlerin sadece terk edilmesi değil, iyi teşhis edilmesi de gerekiyor!

 

 

 

iyibilgi

Yazdır Paylaş
ETİKETLER :
Diğer Haberler
EN ÇOK OKUNANLAR
Sitemizi Nerede Duydunuz?
Google
Facebook
Arkadaşım
Diğer
Trakya22 Haber Portali