Biribiriyle alakasız üç isim, aynı konuda arka arkaya aynı uyarıda bulunursa, bundan ne çıkarmak lazım?
1- ABD Dışişleri Bakanı Hillary
Clinton Suriye'de mezhepsel çatışmalardan kaçınmak gerektiğini ifade etti. "Savaşçıları veya teröristleri bölgeye göndererek durumu sömürmeye çalışanlara müsamaha göstermeyeceğiz" diyen Clinton ülke veya örgüt ismi zikretmedi. Clinton, daha önce de Suriyeli muhaliflerin silahlanmasına; silahlar
radikal İslamcıların eline geçer diye karşı olduklarını açıklamıştı.
2- İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber
Salihi Cumhuriyet gazetesine verdiği röportajda şu iddiada bulundu: "Suriye'de doğacak otorite boşluğunun olumsuz sonuçlarından biri de bölgeye aşırı unsurların yayılma tehlikesidir. Afganistan'a bakın. Şimdi Avrupa'nın dibinde aynı terörün yeşermesi için verimli topraklar hazırlanıyor.
Cihatçı radikaller bölgede zemin kazanıyor"
3- Almanya'daki Yeşiller Partisi'nin Eşbaşkanı Claudia
Roth, Hatay’da yaşayanların son dönemde çok görülmeye başlanan sakallı insanlardan endişe ettiğini iddia etti. Roth, “Bu insanlar demokrasi getirmek için değil, daha çok
cihad yapmak için geliyorlar” dedi.
Normalde siyasi duruşları açısından bir araya gelmesi neredeyse imkansız bu üç isim, nasıl oluyor da birbirine benzer uyarılarda bulunuyor?
Suriye'nin kuzeyinde Kürt devleti senaryolarına karşı çıkan Türkiye için yeni bir oyun mu hazırlanıyor?
"Yavaş yavaş karşımıza çıkan manzara,
Selefiliğin İsrail ’in kanatları üzerinde Şam’a inmesi."
lafını hatırlayanlar kimler?