“Kiraz Festivali
'Türkiye'de 485'in üzerinde diri fay parçası var'
McDonalds’a Konya’dan Sürpriz
Ateistlerin Cenaze Namazı Nasıl Kılınır?
Bu haber 07 Ağustos 2012, Salı 00:05 tarihinde eklendi. 831 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Çin Akdeniz'de bir hareket yaptı, kimse anlamadı!

Çin Akdeniz'de bir hareket yaptı, kimse anlamadı!
Çin Akdeniz'de bir hareket yaptı, kimse anlamadı! İki Çin savaş gemisi (bir destroyer ve bir fırkateyn; 113 bordo numaralı ‘Qingdao’ ve 538 bordo numaralı ‘Yantai’) Süveyş Kanalı’na girdiği an dünyadaki bütün gözler üzerlerine çevrildi. Çin’in Akdeniz’e çıkacağı bilgisi, zaten savaş gemilerinden adım atacak yer kalmayan bölge dengeleri için bambaşka anlamlar ifade ediyordu.

 

Hele!. Hele bu gemiler eğer Suriye’deki Rus savaş gemilerine katılsaydı veya limana uğrasaydı.. Veya Ruslarla ortak bir tatbikat-tıpkı Pasifik’te olduğu gibi!-yapsalardı.. Batı yüzüne sert bir tokat yemiş gibi hissedecekti.

 

Esasen Çin medyası da sersemledi; gazeteler savaş gemilerinin bu kadar uzak sularda nadiren görüldüğüne işaret etti. Gemilerin Suriye açıklarında bir tatbikata katılacağı yönündeki batılı iddialara yer verdi.

 

Ama beklendiği, daha doğrusu korkulduğu gibi olmadı. 31 Temmuz’da Çin Savunma Bakanlığı, “Deniz kuvvetlerine ait güdümlü füze destroyeri ‘Qingdao’ planlandığı üzere Ukrayna’yı ziyaret edecektir” dedi.

 

Nitekim öyle de oldu ve gemiler Karadeniz’e çıktı! İyi ama bu kadar karışık bir coğrafyaya adım atılırken, Beijing lafın nerelere varacağını tahmin etmedi mi? Bunun anlamı neydi?

 

Çünkü “ne oluyor” sorusunu yüksek sesle sormaya başlayan Batı kaynaklarına Çin resmi yetkilileri, “burada uzun süre misafir kalacak değiliz ama davetsiz misafir de değiliz” dedi.

 

Çözümleme...

 

Bir kere şunu tespit etmekte yarar var; Çin savaş gemilerinin Suriye’ye gitmemiş veya Ruslarla tatbikat yapmamış olması-ki hâla da böyle bir imkan var-bu sulardaki varlıklarının taşıdığı anlamın sadece dilini yumuşatıyor.

 

Şu an Karadeniz’de yüksek güç ve donanımda iki Çin savaş gemisi bulunuyor ve bir bakışa göre de, bölgeyle ilgisi olan tüm ülkelere bir başka mesaj olarak; 'Rusya’nın açığını kapatıyor' deniyor. Yani boşalan Karadeniz’i koruyor!

 

Ancak bu bile büyük resmin sadece bir parçası; Gerçekte Çin, Akdeniz’de varolmak istiyor! Akdeniz’i çevreleyen tüm ülkeler ve başlıbaşına Avrupa düşünüldüğünde Çin’in burada bir “güvenlik sağlayıcı” (evet, doğu Avrupa ve Batı Avrupa’nın güvenliği) ve asal bir oyuncu olmak istediği anlaşılıyor.

 

İkinci konu ise, Çin donanmasının tarihin en büyük yatırımlarına ve alımlarına giriştiği bir dönemde “uzun menzilli” yüzebileceğini de dünyaya, özellikle de ABD’ye göstermek istemesi.

 

Çin Komünist Partisi’nin resmi yayın organlarından olan Huanqiu, konuya ilişkin yorumunda, donanmanın artık bir “sahil kuvveti” olmaktan çıktığını işte bu zamanlama ile öne sürdü.

 

Bir sağlaması da yukarıda belirttiğimiz cümledir; “davetsiz misafir” kelimesinin Türkçesi, “davet var” değil; “misafir değiliz”dir!

 

Bu eylemin paraleli de, Pasifik’te ABD’ye karşı yaşanıyor zaten. Akdeniz ve Avrupa su alanında “azalan” ABD politikası ikame edilir anlamına geliyor.

Yazdır Paylaş
ETİKETLER :
Diğer Haberler
EN ÇOK OKUNANLAR
Sitemizi Nerede Duydunuz?
Google
Facebook
Arkadaşım
Diğer
Trakya22 Haber Portali