Yeni türle paranormal diplomasi

Yetmedi.

Ertesi gün, bizzat İsrail Başbakanı Netanyahu'nun ağzından aynı mesajların daha pembesi verildi.

Türk kamuoyu göz açıp kapayıncaya dek İsrail'den gelen sıcak hava dalgasına maruz kaldı.

Oysa ortada o kadar çok bilinmeyen var ki, ısınma turlarına çıkartılan Türkiye-İsrail ilişkilerinden önce bunları açıklığa kavuşturmak gerekir.

1- Ne oldu da Türk gazeteciler Kudüs'e gitti? Bu ziyaret kimler tarafından organize edildi? Hangi gazeteciler katıldı?

İsrail Dışişleri Bakanlığı’nın davetlisi olarak bir grup gazeteci Kudüs'e gitmiş. Radikal gazetesinden  Cihan Çelik, Milliyet'ten Şilan Çete, Hürriyet'ten Zeynep Şafak, Habertürk'ten Özcan Tikit Zaman, Vatan'dan Özer Özbayraktar, Zaman'dan Servet Yanatma ilk bakışta göze çarpan isimler. Buna karşılık haber çıkmadığı için Sabah ve Yeni Şafak'tan herhangi bir ismin toplantıya katılmadığını varsayıyoruz.

(Hatırlatmakta fayda var, bundan iki hafta önce Dışişleri eski bakanı Yaşar Yakış Kudüs'te Lieberman ile bir araya gelmişti. Gazetecilerin ziyareti söz konusu toplantının halkla ilişkiler ayağı olarak görülebilir.)

2- Ne oldu da, geçtiğimiz hafta Ege denizinde tek başına gerçekleştirdiği askeri tatbikatta gerçek mermi kullanan İsrail, Türkiye ile 'barışmak' istiyor?
 

Sabah gazetesinden Taha Dağlı'ya göre cevap, İsrail'in yalnızlık psikolojisinde saklı:

İsrail'i endişelendiren iktidar yapılarının ağır aksak olsa da kurulmaya başlandığı bu Arap ülkelerinin hepsinin Türkiye ile arası eskisinden bile daha düzgün. Kaldı kı Mısır da, Tunus da, Libya da Türkiye'yi örnek alıyorlar. İsrail'in yalnızlık psikolojisine kapılması Türkiye ile barışmak için bir sebep olabilir. Hatta tıpkı Mavi Marmara gibi Suriye'nin uluslar arası sahada Türkiye'ye yönelik saldırısı İsrail'in savunmasını güçlendirmiş olabilir.

Duayen gazeteci Mehmet Ali Birand'a göre, kavgalı iki müttefik, yakında birbirlerine çok ihtiyaç duyacak:

İsrail Dışişleri Bakanı Lieberman ne derse desin, son gelişmeler, kavgalı iki müttefik, Türkiye ile İsrail‘in birbirlerine ne kadar muhtaç olduklarını çok daha iyi gösterdi.Biri olmadan diğeri bölgede istediği etkinliği kuramıyor. Yakında birbirlerine daha da çok ihtiyaç duyacaklar.

İyibilgi olarak bu sebeplerin dışında, başka sebepler olabilir mi, ona bakmak istiyoruz.

Örneğin enerji politikaları konusunda Kuzey Irak'la ortak hareket eden Ankara'ya, Doğu Akdeniz'deki doğalgaz yataklarında gözü olan İsrail'den “Enerjiyi Ceyhan’a verelim!” teklifi, bunlardan biri olabilir.

Ancak bunun da ötesinde yani jeopolitik ve jeostratejik sebeplerin dışında sebepler bulunabilir mi?

Şahit olduğumuz şey, 'paranormal diplomasi' ile alakalı olabilir mi?

Cuma günü başlayacak ve  4 milyar kişinin canlı seyretmesi beklenen bir seremonide bu sorunun cevabı verilebilir. İşaret fişeği 'arka bahçemizden eli çıkmayan' Londra'da atılabilir.

Her ne olursa olsun, yeni tür ilişkilerin açığa çıkacağı bir döneme adım atıyoruz.

'Üçüncü Türle' yakın teması eski dengeler üzerinden okumanın imkansız olduğu bir döneme..