“Kiraz Festivali
'Türkiye'de 485'in üzerinde diri fay parçası var'
McDonalds’a Konya’dan Sürpriz
Ateistlerin Cenaze Namazı Nasıl Kılınır?
Bu haber 28 Haziran 2012, Perşembe 12:14 tarihinde eklendi. 971 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Yarısı karanlıkta kalan adam!

Ölüm zamanı da manidar oldu. Seversiniz sevmezsiniz ayrı. Ama o ‘yeni dünya düzeni’ni, ‘Medeniyetler Çatışması’nı yaratan adamdı. Tamamını pek az kişi okudu aslında. Kendisini de öyle. Es, Pi, Eyç’ten bahsediyoruz. Samuel P. Huntington’dan yani...
Yarısı karanlıkta kalan adam! Eh, yaşı vardı. 1927’den hesapla 81. Standart ansiklopedik metinler, “politik bilimci” olarak tanımlıyor onu. Doğru elbette ama “politik bilimin” pratiğini yapan adam da denebilir hani!

Elbette en çok “Clash of Civilizations”la, “Medeniyetlerin Çatışması” ile anımsanacak. Kaldı ki yeni eser de sayamayız. 1993-1996’dır zirve yaptığı dönem. Etkilerinin güncelliğini anımsadığınız da ne denli başarılı olduğu da ortaya çıkar.

Hani öngörülerinin isabeti açısından olmasa da, yarattığı reaksiyon çizgisinde. Samuel P. Huntington (P, Phillips’tir) 18 Nisan 1927 doğdu ve İsrail bombalaranın Gazze’ye düştüğü anlarda 24 Aralık 2008’de öldü!

Küresel ölçekte bu denli şöhretli olmasının nedeni, Soğuk Savaş sonrası yeni dünya düzenini tanımlaması. Bu yöndeki tezinin anılmadığı bir ülke, tartışma, akadamik ortam veya politik muhabbet yoktur dense iddialı sayılmaz.

Ama garip olan şuydu. Huntington tezlerinin bu denli tutulmasının ardında, kendisinin demokrat kişiliğine ve elbette siyasi tercihine rağmen, Cumhuriyetçi bir yönetim tarafından söylediklerinin üzerine gidilmesi oldu.

Elbette akademik saygınlığının ardında sadece tartışma yaratan tezi yok. Uluslararası ilişkiler kadar, sivil-asker ilişkileri, darbeleri sorgulayan çalışmaları, ABD göçmen ve kimlik yapısı üzerine bakışları da bulunuyor.

Tüm bunlara rağmen, görüşleri hakkında döktürülmüş binlerce metine karşın, kendisi hakkında pek az şey-bilinmesine rağmen-kamuoyuna yansımış bulunuyor.

SPH!...

Huntington, New York doğumlu. Önce ünlü Yale Üniversitesi’ne hemen ardından genç yaşta orduya gidiyor. Sonra Chicago Üniversitesi’nde master yapıyor. Ve daha ünlü Harvard Üniversitesi’nde doktora.

Böylece hem akadamik kariyerinin ilk basamaklarını tamamlıyor, hem de ABD’de de dünyada da sacayağı sayılan belli başlı üniversiteleri! Ve vakit kaybetmeden aynı üniversitede hocalığa girişiyor.

Dikkat edilmesi gereken nokta ise şu. Tam o anda yaşı sadece 23’tür. Artık, üniversiteleri, askerliği doktorayı hangi ara yaptığını siz hesaplayın. Tek ipucu verelim, Yale’i bitirdiğinde 18’dir!

Yani boş adam değil! İlk önemli kitabı: “Asker ve Devlet: Sivil Asker İlişkilerinin Politiği ve Teorisi”. Hayli etki yaratıyor. (1957) “Değişen Toplumlarda Politik Düzen”le tam bir şöhret yakalıyor. (1968)

O hızla ABD hükümetine danışmanlık yapmaya başlıyor ve Vietnam meselesi üzerine yoğunlaşıyor. Sonra bir arkadaşıyla ortak, “Demokrasinin Krizleri: Demokrasinin Yönetilebilirliği Üzerine”yi yazıyor.

Meraklısı için söyleyelim bu daha ziyade bir rapor ve “Trilateral Komisyon” için hazırlanıyor. (1976)

1977-1978’e kadar Başkan Jimmy Carter döneminde Milli Güvenlik Konseyi ve Beyaz Saray Güvenlik Planlama Koortinatörlüğü’nde görev yapıyor.

Bu arada akademik yükselişi ve çalışmaları da devam ediyor elbette. 1986’da Ulusal Bilimler Akademisi’ne seçiliyor. Profesör oluyor.

Ve nihayet ön çalışmaları 1993’te başlayan ama daha çok Francis Fukuyama’nın “Tarihin Sonu” tezine karşılık olarak 1996’da yükselen Medeniyetler Çatışması’nı kaleme alıyor. İnanılmaz bir etki yaratıyor.

Huntington Martha’s Vineyard-Massachusetts’de 81 yaşında ölene kadar da dünyada hep bu çalışmasıyla anılıyor ve tartışılıyor

Yazdır Paylaş
ETİKETLER :
Diğer Haberler
EN ÇOK OKUNANLAR
Sitemizi Nerede Duydunuz?
Google
Facebook
Arkadaşım
Diğer
Trakya22 Haber Portali