Esad'ın gitmesi için 3 aşamalı plan

Önce son gelişmenin altını bir daha çizmek gerekiyor ki, bu da Şam yönetiminin sona yürüyüşünün önemli emarelerinden biri olarak not edilmeli. ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, İspanya, Hollanda, İsviçre, Kanada ve Avustralya hükümetlerinin, Suriyeli diplomatları sınır dışı etme kararı alması önemli bir merhaleyi işaret ediyor.

Bu neredeyse “standart” bir prosedür ve yerine getirilmiş olması bir aşama ilerlenildiğini gösteriyor. Öte yandan, Annan Planı’nın üzerinde durulması da gözleri fazla yormamalı.

Çünkü bir çok ülke, “Annan Planı’na fırsat verelim, işleyebilir derken” aslında kendi bölgesel stratejileri açısından bir cümle kuruyorlar. Oysa-Türkiye de dahil-ABD’nin ve işte yukarıdaki ülkeler Annan Planı’nın öldüğünden eminler.

Fakat aynı ülkeler Esad rejiminin devrilmesi için kırıp dökme konusunda daha az eminler. Bu yüzden şu sıralar daha çok duyulan bir yöntem ortaya çıkmış durumda: Esad’ın mal varlığıyla birlikte bir başka ülkeye-üstelek yargılanmama sözü verilerek-gönderilmesi!

Esasen o ülkenin de hangisi olacağı zaten belli, Rusya. Plan iyi durmakla beraber “sonrası” tartışmalı. Esad’sız bir ülkede iktidara kimin geleceği konusu çok su kaldırır bir mesele ama asıl nokta Şam rejiminin gitmiş olması.

Böylece iki ayak tamamlanmış oluyor. Yani kritik sayıda ve güçte ülkenin aynı zamanlama ile Suriye diplomatlarına kapıyı gösterme ile bir de iyi polisin ona gelecek vaadetmesi!

Tabii planın 3’üncü bir ayağı da var! İşte o da kırıp-dökme ile ilgili. ABD ordusunun üst düzey komutanlarının, hatta bizzat Genelkurmay Başkanı Dempsey’in son söylemleri hazırlık olduğunu gösteriyor.

Yine de bu yöntemin uygulanması ilk ikisinin işe yaramamış olması demek. Bu da hemen devreye sokulacağı anlamına gelmiyor. Yani Esad bir süre daha kazanabilir ama bu ölçülebilir bir süre olacaktır ve 2013’ün ilk çeyreğini aşmayacaktır.