Bu haber 17 Mayıs 2012, Perşembe 17:23 tarihinde eklendi. 898 kez okundu.
AB üyeliğimize itiraz edenleri kim siliyor?
Paris’ten sonra Berlin de değişir mi? Türkiye açısından ümit barındıran bir soru bu.. Bu umudu besleyen bir dinamiği AB dışından kim destekliyor olabilir
Sarkozy’i Carla’yı da alarak yeni bir hayata doğru yola çıkaran ve yerine Ankara’ya daha sıcak değil ama daha akıllıca bakabilecek bir liderlik getiren “seçim”in ardından, “yaşlı Avrupa”nın son kalesi Berlin de düşebilir mi?
Zira bilindiği gibi 2013’te seçimler var ve eyalet seçimlerinden de Merkel’e pek hayırlı sonuçlar gelmiyor. Ama biz bunları bir veri kabul etsek dahi konuyu burada kesip başka noktalana bakalım.
Mesela, Haber ajansı Bloomberg'ün editörleri toplu halde bir makale kaleme alarak, François Hollande'a, Fransa'nın Türkiye'ye uyguladığı AB ambargosunu bitirmesi çağrısında bulunması. Bu pek sık rastlanan bir durum değil.
Veya, daha önce de örneklerini tekrarlamış olsa da bu sefer zamanlama faktörünü de üstüne katabileceğimiz, Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle’in şu sözleri gibi…
"(AB ile Türkiye arasındaki) ilerleme sadece Ankara'nın gösterdiği ilerlemeye bağlı olmalı. Başka ülkelerin iç meselelerine bağlı olmamalı. Avrupa'da yapılan son seçimler, eminim ki bu prensibi güçlendirecektir." dedi.
Kısaca bir dinamik yeşeriyor gibi. Ama önümüzde Rum dönem başkanlığı var. Avrupa’daki sıkıntının bir boyutu da bu. Şimdi ikisi çarpışacak. Bakalım sonuç ne olacak
iyibilgi
|