Demirel'den Beklenen Açıklama Geldi
Kenan Evren'in, davaya müdahil olmadığı için şaşırdığını ünlü siyasetçi Süleyman Demirel'den açıklama geldi.
Davanın iki sanığından biri olan Kenan Evren'in, davaya müdahil olmadığı için şaşırdığı Süleyman Demirel'den yeni açıklamalar geldi.
Evren'in yakın çevresine, Abdi İpekçi'nin ailesinin davaya müdahil olmasına üzüldüğünü söylediği yönündeki haber Vatan gazetesinde yer alırken, Süleyman Demirel bazı gazetelerin Ankara temsilcilerine konuştu.
12 Eylül askeri müdahalesinde Başbakan olan 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, davaya müdahil olmamasını Milliyet Gazetesi'nden Fikret Bila'ya şu sözlerle açıkladı:
"Ben ihtilallere, karşı ihtilallerle veya bu tür davalarla karşılık verilmesini düşünen biri değilim. Barışçı bir yol bulmak lazım. Halkın bir kısmı istiyor, bir kısmı istemiyor. Bir kısmının istediği şeyi yaparsanız istemeyen kısmı; istemeyenlerin dediğini yaparsanız isteyen kısmın duygularını incitir, onları karşı karşıya getirirsiniz. Bundan da faydalı bir sonuç çıkmaz. Bu sebeple uzlaşma yaratmak, barışçı bir yol bulmak gerekir. Bu tür olaylarda yapılacak iş sadece mahkemeye gitmek değil, toplumda uzlaşmayı, barışı sağlamaktır.
Şimdi mahkeme görülüyor. 12 Eylül benim elimden Başbakanlığı aldığında, halk alanlara alkış tuttu. 12 Eylül idaresinin yaptığı anayasaya yüzde 92 oy verdi. Anayasayı kabul etti, ondan sonra kanunlar çıkarıldı. Hükümetler kuruldu. 12 Eylül'ü yapan Kenan Evren'i Cumhurbaşkanı seçti. O da 7 yıl Cumhurbaşkanı olarak görev yaptı. 12 Eylül'ü destekleyenler şimdi mahkemeye sevk edilen Evren ve Şahinkaya'dan ibaret değil. Yani 12 Eylül'ü hâlâ destekleyen iki kişi değildir. Hâlâ o zamanın şartlarında gerekliydi, başka çare yoktu diyen bir halk kesimi var.
'BEN HESAPLAŞTIM'
Ben, 12 Eylül'le hesaplaştım. 12 Eylül'le siyasi olarak hesaplaşmak gerekiyordu, ben de bunu yaptım. Nasıl yaptım? 12 Eylül'de ben Başbakan'dım. Başbakanlık elimden alındı. Siyasi yasak getirildi. 1987'de siyasi yasakların kaldırılması için yapılan referandumda meydanlara çıktım, 12 Eylül'le meydanlarda hesaplaştım. Sonra bu halk benim yasağımı kaldırdı. Bu halk beni önce Başbakan, sonra Cumhurbaşkanı yaptı. Böylece 12 Eylül'le hesaplaştım ve beni yeniden Başbakan ve Cumhurbaşkanı seçen halk, 12 Eylül'ü tekzip etmiş oldu. Hesaplaşma budur.
'CAYDIRICI OLMAZ MI?'
Ben o kanaatte değilim. Gemi azıya almış at gem dinlemez. Geçmişte de örnekleri görüldü. Tarihe bakmak gerekir. Önemli olan toplumda huzuru, barışı, uzlaşmayı devamlı kılmaktır. Ülkeyi o noktalara sevk etmemektir.
ÖLÜMLER VE İŞKENCELER
Tabii o başka. Elbette bu şekillerde kişisel hukuku zayi olanların hakkını aramak gerekir. Bunların takipçisi olmak gerekir. Hayatını kaybeden, işkence, kötü muamele gören, diğer hak kayıplarına uğrayanların haklarının, hukukların takip edilmesi lazımdır. Kim cinayet işlemişse, kim suç işlemişse takip edilmelidir. Bu yaşananlarda sorumluluğu tespit edilenler -nasıl tespit edilir bilemiyorum ama- edilirse elbette takibinin yapılması gerekir. Tabii bunun da hukuk içinde yapılması gerekir, hukuk dışında intikam duygusuyla hareket edilmesi yine yanlış olur. Yeni kayıplara sebebiyet verilmemesi lazımdır.
'BÖLÜNMEYE YOL AÇMAMALI'
Şimdi ben hesaplaşıyorum diye toplumda bölünmeye yol açarsanız bundan bir fayda çıkmaz. Toplum zaten bir kutuplaşmanın içinde. Bugünlerde Türkiye'ye en çok lazım olan şey birlik ve beraberliktir. Bunun için gayret etmek gerekir. Türkiye'yi bölmenin, kutuplara ayırmanın manası yoktur.
'Evren'İ İPEKÇİ AİLESİ ÜZDÜ'
Bu arada dünkü duruşmaya sağlık sorunları nedeniyle katılmayan Kenan Evren'i, 12 Eylül'den önce öldürülen gazeteci-yazar Abdi İpekçi'nin ailesinin dilekçe vererek davaya müdahil olması üzdü.
Kemal Göktaş - Deniz Güçer imzalı Vatan Gazetesi haberinde, GATA'da tedavisi süren Evren'in yakın çevresine müdahillik taleplerini değerlendirirken, "Beni en çok Abdi Bey'in ailesinin verdiği müdahillik dilekçesi üzdü" dediği öğrenildi.
Ayrıva Evren'in GATA'daki odasında, Adliye önünden canlı yayın yapan kanalları takip ettiği öğrenildi. Kenan Evren'e duruşmayla ilgili bilgileri, duruşmanın ilk bölümüne katılan damadı Erkan Gürvit'in verdiği, Gürvit'in daha sonra da GATA'ya giderek duruşma salonunda yaşananları Evren'e aktardığı kaydedildi.