Hasan Cemal'den Erdoğan'a Sert Yanıt!
Milliyet yazarı Hasan Cemal ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasındaki sular bir türlü durulmuyor.
Çünkü, daha önce denenmiş olan bu yolla, Kürt sorununun silah ve şiddetle bağını koparmak ve barışçı çözüm rayına oturtmak mümkün olamazdı.
Bu konuda hiç kuşkusuz PKK'nın, Kandil'in ya da İmralı'nın eleştirilecek yanları vardır.
Hem bu köşede, hem son kitabım Barışa Emanet Olun'da PKK'ya yönelik eleştirilerime yeterince yer verilmiştir.
DEMOKRASİLERDE HESAP SORULUR
(...) Afganistan'da şehit olan askerlerimizin hesabı da, Uludere'de Türk savaş uçaklarının saldırısıyla hayatını kaybeden Kürt köylülerinin hesabı da öncelikle 'sivil otorite'den ve onun başından sorulur.
Yani Başbakan Erdoğan'dan.
Demokrasiler böyle işler.
Demokrasilerde, 'butik devlet'miş değilmiş gibi sıradan tariflerle sorumluluktan kaçılamaz.
Demokrasilerin ete kemiğe bürünmesi ancak hesap sorma-hesap verme mekanizmasıyla mümkündür.
İŞ BÖLÜMÜ BASİT SİZ YÖNETİN BİZ ELEŞTİRELİM
'Gazeteci milleti'nin demokrasilerdeki en önemli işlevi de, bu mekanizmanın düzgün çalışabilmesiyle ilgilidir.
Demokrasilerdeki iş bölümü basittir.
Siz yönetirsiniz.
Biz de eleştiririz.
Bu kadar!
Son söze gelince:
İktidarlardan hesap sorulamayan rejimlerin adı demokrasi değildir, olamaz.