Bu haber 19 Eylül 2011, Pazartesi 22:04 tarihinde eklendi. 621 kez okundu.
PKK kayıtlarını sızdıran devlet, İsrail
PKK-MİT görüşmelerinin internete sızdırılması üzerine yazdığım analize sanırım daha açıklayıcı bilgiler de eklemek gerekiyor.
Öncelikle seçimlerden önce konuştuğum o devlet yetkilisi bana açıkça İsrail’in adını verip MIT-PKK görüşmelerinin İsrail istihbarat servisi tarafından dinlendiğini seçimler öncesinde medyaya sızdırılarak AKP’ye karşı bir operasyon yapılmasının beklendiğini ifade etmişti.
Doğrusu o dönem yazmama konusundaki tereddütlerimin bir nedeni de İsrail’in adının geçmesiydi. Zira Türkiye’de İsrail işi diye anlatılan onlarca ve yüzlerce hikâyenin hiçbirine inanmadım şimdiye kadar. PKK’nın İsrail tarafından desteklendiği iddia edildi ben bunun için mantıklı bir sebep olmadığını, İsrail’in böylesi bir riski almasının aptallık olacağını savundum hep. Güvenilir kaynağımın benim savunduğum tezlerin tam karşısından konuşup ”İsrail MİT-PKK görüşmesini kaydetmiş seçimler öncesinde açıklayarak AKP’yi vurmak istiyorlar” bilgisini fantastik bulmuştum.
Aynı kaynağım daha da ileri gidip o günlerde OdaTv’de, Hakan Fidan aleyhinde çıkan haberlerin de İsrail istihbarat servisi ve onun MİT içindeki uzantılarının yürüttüğü bir kampanyanın parçası olduğunu iddia etmişti. Hakikaten de bir dönem OdaTv Hakan Fidan’ın kardeşinin Fethullah Gülen’in en yakını olduğuna varıncaya kadar Fidan hakkında birçok kara propaganda ve yalan kampanyasının üssü gibi çalıştı.
Fidan’ın yurtdışına çıkmış veya o isimde bir kardeşi olmamasına rağmen OdaTv çalışanları Fidan’ı hep bir hedef olarak gördüler. OdaTv operasyonundan sonra benzer iddiaların iddianameye yansıması da ayrıca not edilmesi gereken bir durumdur.
Bu noktada OdaTv’de çıkan ve adeta MOSSAD’ı korumaya çalışan şu analizi de görmek gerek. OdaTv MİT-PKK görüşmesinin MOSSAD tarafından sızdırılmış olamayacağını ispat etmek için şunları yazmış: “Başbakan Erdoğan’ın İsrail’le ilişkilerindeki gerginlik MOSSAD’ı harekete geçirmiş olabilir mi?
Büyük politikalara bakıldığında, dünya tarihi incelendiğinde, pek sonuç getirmeyecek bir sızdırma bu. Yani bu kayıttan bir ‘Başbakan’ın istifası’ sonucu çıkmaz. Denebilir ki; MOSSAD gücünü mü göstermek istiyor? Bu ihtimal pek akla yatkın değil. Çocuk oyuncağı, bilek güreşi değil bu, sonuç alınamayacak adımlar atmazlar.” Burada soru şu: Başbakan bile İsrail’i işaret ettiği bir ortamda OdaTv’deki bu alelacele MOSSAD’ı muhafaza timi tutumu nereden geliyor?
Bütün bunlara bakınca şimdi geldiğim noktada, şimdiye kadar inanmadığım İsrail’in Türkiye içindeki operasyonlarına, en azından sızdırılan MİT-PKK kaydının İsrail kaynaklı olduğuna ben de inanıyorum. Bu inancımı pekiştiren başka gelişmeler de oldu.
Örneğin Başbakan Erdoğan İsrail’i kastederek “Malûm çevrelerin geçmişte de Hakan Bey’i hedef aldığı biliniyor. Sızma nasıl olmuş onu araştırıyoruz. Ama hatası da olsa Hakan Bey’i harcamayız. Bu sızdıranların içindeki art niyeti ortaya koydu kimseye bir şey kazandırmaz” açıklamasını yaptı.
Başbakan’ın “Sızdıranların art niyetini ortaya koydu” cümlesi bana seçimlerden önce sızdırma bilgisinin değişik çevrelere fısıldanması sonrasında varılan anlaşmanın “art niyetli bir şekilde” boşa çıkarıldığını anlatıyor gibi geldi. Başbakan her ne kadar “Sızdırma nasıl olmuş, bunu bilmiyoruz” dese de sızdırmanın kim tarafından yapıldığına ilişkin bir fikrinin olduğu anlaşılıyor.
Bu operasyonun arkasında İsrail’in olduğuna inanmamın ikinci nedeni elbette zamanlama. Unutmamalı ki bu kayıtlar İsrail’in Ankara Büyükelçisi Türkiye’yi terk ettikten bir hafta sonra, Erdoğan’ın Ortadoğu gezisi ile aynı anda ve PKK’ya yönelik operasyonlarla eş zamanlı internete düştü.
Elimdeki bilgilerden hareketle çıkardığım sonuç şu: İsrail İstihbarat Servisinin Türkiye içinde irtibatlı olduğu bazı karanlık odalar kendi stratejik hedefleri için o görüşme kayıtlarının seçimlerden önce sızdırılmasını, böylece AKP’nin seçimlerde ciddi hasar göreceğini hesaplamıştı.
Muhtemelen en önemli operasyon elemanları OdaTv soruşturması kapsamında tutuklanınca ektili bir rövanş için o kayıtların seçimlerden önce sızdırılmasını istediler. Bir ihtimal bu çevreleri gözleyen Türk istihbarat birimleri de durumdan haberdar oldu.
Ancak İsrail hem böylesi bir kasetin sızmasıyla AKP’den kurtulabileceğini düşünmediğinden –bu kayıttan sonra AKP iyi niyeti nedeniyle Kürt oylarının çoğunu alırdı, BDP aldığı oyların birçoğunu kaybederdi–, hem de İsrail’in kendi çıkarı açısından daha elverişli bir zaman kollayıp kayıtları bir pazarlık aracı olarak kullanmak istemesinden dolayı bu kayıtları içimizdeki İsrail müttefiklerinin taleplerinin aksine seçimler öncesinde değil İsrail açısından kritik şu günlerde yayınlamıştır.
|
|