Buradan ayrılırsam hiç bir büyük otomotiv şirketinde iş bulamayacağım Haberi TRAKYA 22

Karaarslan'ın bu açıklaması sektörde büyük ses getirirken, başta hafif ticari araç üretimi yapan Ford Otosan Genel Müdürü Nuri Otay olmak üzere bir çok yerden tepki geldi. Sonuçta, herkesin görüşü kendisini bağlar ve herkes kendi veya şirketinin menfaatini düşünür.

Bu açıklamanın ardından geçen hafta görüştüğüm Karaarslan, esprili bir şekilde şunları söyledi:

yayınlanan o açıklamama hem olumlu hem olumsuz tepkiler geldi. Ben de bunun üzerine Hyundai Assan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar'a giderek, "Buradan ayrılırsam hiç bir büyük otomotiv şirketinde iş bulamıyacağım' esprisini yaptım. Ali Bey de bunun üzerine 'Sen merak etme' diyerek söylediğimin arkasında olduğu mesajını verdi."

Zaten Kararslan'ın ses getiren o açıklamasını yıllardır Ali Kibar her ortamda tekrarlar. Ama dengelerin kolay değişmesi mümkün gözükmüyor. Bu konuşmaların üzerine Karaarslan'a, "Ya Hyundai Türkiye'de otomobil yerine hafif ticari araç üretmek isteseydi. O zaman ne olacaktı' diye sorunca, cevabı çok netti: "Valla tam bir kaos olurdu. Ama Allahtan öyle bir şey yok. Ben yine de söylediğimin arkasında dururdum."

THY, gökyüzünden okyanusa iner mi?

DÜNYADA güvenli otomobilleri kadar son 10 yıldır yelken yarışlarıyla da adını duyuran İsveçli Volvo, dünya çapında düzenlediği ve 'Okyanusların Formula 1'i' olarak adlandırılan 'Volvo Ocean Race' yarışıyla hem otomobil satışlarına önemli katkılar sağlıyor, hem de markasını tüm dünyaya daha iyi tanıtıyor. 1998 yılında 'Whitbread Round the World Race' etkinliğinin isim haklarını satın alarak açık deniz yat yarışlarına büyük yatırım yapan Volvo, 2001-2002 sezonundan itibaren bu uluslararası yarışı 'Volvo Ocean Race' ismiyle düzenlemeye başladı.

1.3 milyar kişi izliyor

200'den fazla ülkede 1.3 milyar kişinin televizyonlardan, 4 milyon kişinin ise yarışın geçtiği limanlardan canlı takip ettiği yarış bu yıl Ekim ayında İspanya’nın Alicante Limanı’nda başlayacak ve tam dokuz ay boyunca devam edip 2012 Temmuz ayında İrlanda Galway’de sona erecek. 39 bin 370 deniz mili yol kat edilecek olan ve yelken tutkunlarına nefes kesen anlar yaşatacak bu yarışa; Cape Town (Güney Afrika), Abu Dabi (BAE), Sanya (Çin), Auckland (Yeni Zelanda), İtajai (Brezilya), Miami (ABD), Lizbon (Portekiz) ve Lorient (Fransa) limanları da ev sahipliği yapacak.

Abu Dabi'den sorumluyuz

Bunları anlatmamın sebebi, bu yıl ilk kez yarış Volvo Türkiye'nin sorumlu olduğu 23 bölgeden biri olan Abu Dabi limanına uğrayacak. Yani bu limandan sadece Volvo Türkiye ekibi sorumlu olacak. Bu doğrultuda Volvo Car Türkiye ekibi boş durmayıp, Türkiye'den bir şirketin veya kurumunda bu yarışta tekne sahibi olması için çalışıyor. Volvo Türkiye'nin Pazarlama ve İletişim Direktörü Ebru Akın Ekşioğlu, okyanusun Formula 1'i için hem Abu Dabi hem Türkiye'de harıl harıl çalışanların başında geliyor. Bu yıl yarışta 7 teknenin yarıştığını belirten Ekşioğlu, "Niye bu teknelerden biri Türklerin olmasın" yorumunu yapıyor.

Bir tekne 10 milyon Euro

Bir teknenin yarışa katılması için gerekli toplam bütçenin 10 milyon Euro olduğunu kaydeden Ekşioğlu şu detayları veriyor: "10 milyon Euro'luk maliyetin 4-5 milyon Euro'su tekne, 500 bin Euro'su teknenin yelkenleri, 500 bin Euro ila 1.5 milyon arasında Ar-Ge yatırımı. Kalan bütçe ise ekiplerin maaşları ve seyahatleri gibi giderler. Yarışlarda Puma, Camper, Emirates, Telefonica ve Groupama gibi markaların tekneleri var."

THY, Türk Telekom elele

Bu noktada 10 milyon Euro yatırım yapıp, takım kurabilecek Türk şirketlerinin en başında bence THY geliyor. Son dönemde Barcelona'dan Manchester United'a, Avrupa Basketbol liginden bir çok uluslararası organizasyona sponsor olan THY'nin dünya çapında 10 ülkeye uğrayıp 1.3 milyar kişinin televizyonlardan seyrettiği bir yarışta teknesinin olması büyük bir avantaj olabilir. Bekleyip göreceğiz. THY bu işi yurtdışına açılan Türk Telekom'la ortak bile gerçekleştirebilir.

Yarışa özel 5 bin otomobil üretilecek

VOLVO'nun temel değerlerinin yelken sporuyla iç içe geçtiğini kaydeden Ebru Akın Ekşioğlu, "Tekneler, kalite ve teknik açısından birinci sınıftır. Güvenlik en büyük önceliktir ve yarışın kendisi çevreyle dosttur. Küçümsenmemesi gereken diğer bir özellik ise yelken sporunun macera, heyecan ve duygu yüklü olmasıdır ki, tüm bu değerler, yeni nesil Volvo modellerinin temel niteliklerini oluşturuyor" diye konuştu. Volvo Cars'ın her yarıştan önce sınırlı sayıda 'Volvo Ocean Race Edition' otomobil ürettiğini de belirten Ekşioğlu şunları söyledi: "Bu yılki yarışla birlikte Volvo Car Corporation dünyada toplam 5 bin adet V60, XC60, V70 ve XC70 otomobilin okyanus mavisi veya gümüş renklerindeki Volvo Ocean Race özel üretimlerinden satmayı hedefliyor. Bu özel otomobillerin kabinlerinde de yelken kökenli birçok ayrıntı yer alıyor. Volvo Ocean Race teknelerindeki yelkenlerin takviye parçalarındaki dikişlerden esinlenilmiş zikzak deri döşeme dikişleri, bunlardan sadece biri En son yarışın verdiği destekle Volvo, 10 bine yakın araç satışı gerçekleştirdi."

hürriyet