Bu haber 17 Agustos 2011, Carsamba 03:02 tarihinde eklendi. 894 kez okundu.
Batı Trakya Türkleri Keşan`da iftar yemeği`nde buluştular
Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği (BTTDD) Genel Merkezi tarafından düzenlenen iftar yemeği 9 Ağustos Salı günü Edirne'nin Keşan ilçesinde gerçekleştirildi.
Şapçı Ağadayı Tesisleri'nde gerçekleştirilen iftar yemeğine, BTTDD Genel Başkanı Burhaneddin Hakgüder, Batı Trakya Türkleri Danışma Kurulu Başkanı Rodop PASOK Milletvekili Ahmet Hacıosman, İskeçe PASOK Milletvekili Çetin Mandacı, Doğu Makedonya-Trakya Bölge Genel Sekreterliği Sosyal Konulardan Sorumlu Başkan Yardımcısı İrfan Uzun, Yassıköy Belediye Başkanı İsmet Kadı, Kozlukebir Belediye Başkanı İbrahim Şerif, Mustafçoca Belediye Başkanı Mustafa Cukal, Gümülcine Belediyesi Başkan Yardımcıları Rıdvan Molla İsa, Mehmet Devecioğlu, Eşitliğe İlk Adım Listesi Başkanı Sibel Mustafaoğlu, Dostluk, Eşitlik, Barış (DEB) Partisi Genel Başkanı Mustafa Ali Çavuş, İTB Başkanı Ahmet Kara, BTTÖB Başkanı Sami Toraman, SÖPA Derneği Başkanı Mehmet Derdiman, GTGB Başkanı Koray Hasan, BTAYTD Başkanı Ecevit Emin, BAKEŞ Başkanı Cemil Kabza, İskeçe Seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete, Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif, Batı Trakya'da bulunan çeşitli sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, AK Parti Edirne milletvekili Dr. Mehmet Müezzinoğlu, CHP Edirne milletvekili Recep Gürkan, AK Parti Bursa milletvekili Hakan Çavuşoğlu, Keşan Kaymakamı Ahmet Narinoğlu, Bursa Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan ve T.C. Gümülcine Başkonsolosu Mustafa Sarnıç katıldılar.
Ezanın okunması ve iftar yemeğinin yenilmesinin ardından başlayan protokol konuşmalarının açılışını BTTDD Genel Başkanı Burhaneddin Hakgüder yaptı.
Derneğin 1946 yılından bu yana birçok ilke imza attığını ifade eden Hakgüder, "Batı Trakya Türkleri, 1923 yılında imzalanan Lozan Anlaşması'nın ardından değişik baskılara maruz kalmaları sonucu dünyanın dört bir yanına değişik nedenlerle dağılmak zorunda kalmışlardır. Bu nedenle 750 bin Batı Trakya Türkü, Türkiye'de yaşamak zorunda kalmıştır. Onlar, burada yaşamaktan onur ve gurur duymaktadırlar. Çünkü onların anavatanı Türkiye'dir. Bu salonda bulunan herkesin anavatanı olduğu gibi. Hiç şüphe yoktur ki doğduğu topraklarda yaşamak her insanın en temel hakkıdır. Ancak çağımızda insan hakları havarisi kesilen Avrupa Birliği'nin İnsan Hakları Sözleşmesi'ne baktığımızda tek korumadığı kurum vatandaşlık kurumudur. Vatandaşlık kurumunu Avrupa Birliği'nin korumaması sonucunda 60 bine yakın Batı Trakya Müslüman Türk azınlığı Türkiye'de vatandaşlıktan ıskat edilmeleri nedeniyle yaşamak zorunda kalmışlardır" dedi.
Hakgüder, 150 bin Batı Trakyalıyı bu iftarda bir araya getirmeyi arzu etseler bile bunun mümkün olmadığını ve bunun yerine onların temsilcilerini ağırlamaktan onur duyduklarını ifade ederek, şunları söyledi: "Hemen 36 kilometre ileride yaşayanlara tarih boyunca hep dostluk elimizi uzattık. Bugün de yine dostluk elimizi uzatıyoruz. Hiç şüpheniz olmasın ki temel hak ve özgürlükleri Batı Trakya Türklerinden esirgenmediği sürece bizim kimseyle kavgamız ve mücadelemiz olmaz. Ancak o insanların temel hak ve özgürlükleri verilinceye kadar da mücadeleden bir nebze olsun atmamızı kimse bizden beklemesin. "
T.C. Gümülcine Başkonsolosu Mustafa Sarnıç konuşmasında, Yunanistan'dan Keşan'a gelen herkesin gözlerinde bir ışıltı olduğunu dile getirerek, "Hakikaten çok memnuniyet duyduklarını gördüm. Hepsinde bir bayram sevinci vardı. Burada şu anda birlik ve beraberlik havasının en güzel örneğini sergiliyoruz. Hangi görüşte olursak olalım Ramazan ayının bereketi içerisinde aynı çorbaya kaşık sallıyoruz." şeklinde konuştu.
“Azınlık sık sık ülkemize davet edilmeyi bekliyor, bu şekilde onure edilmek hakikaten azınlığımızın gururunu okşamaktadır.” yorumunda bulunan Türk Başkonsolos, “Madem ki burada söz aldım, Türk-Yunan ilişkilerini Batı Trakya merceğinden sizlere açıklamak istiyorum. Bildiğimiz gibi sayın başbakanımızın 2010 yılında Atina’ya yaptığı ziyaretten sonra iki ülke ilişkilerinde hemen her alanda çok büyük açılımlara gidilmiştir. İmzalanan 20’den fazla anlaşma sonucunda süreç hızlı bir şekilde ilerletilmeye çalışılmaktadır. Şöyle bir hafızamı yokladığımda İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş başkanlığında İTO Meclisi’nin Gümülcine’de yaptığı toplantı, Başbakan Yardımcımız sayın Bülent Arınç’ın ziyareti, Ticaret Bakanımız Nihat Ergün’ün ve sayın bakanımız Prof. Dr. Davutoğlu’nun, sayın Başbakanımızın kıymetli refikaları sayın Emine Erdoğan’ın, sayın Egemen Bağış’la birlikte Batı Trakya’yı ziyaretleri son olarak da CHP Genel Başkanı sayın Kılıçdaroğlu’nun ziyareti hakikaten ilişkilerin ulaşmakta olduğu boyutu göstermesi açısından son derece anlamlı ve önemlidir, bunun da not edilmesi gereklidir.
Her iki ülke de azınlığı köprü olarak görmektedir. Bu ziyaretlerde vurgulanan en önemli husustur. Yalnız Yunanistan’da büyük bir ekonomik kriz vardır. Bu krizden doğal olarak Batı Trakya da etkilenmektedir. Ancak son dönemde alınan önlemlerle Azınlığımızın nispeten yüzünün gülmeye başladığını nispeten söyleyebilirim. Önceliklerimizden Batı Trakya’dan canlı hayvan ithalatına izin verilmesi üreticilerimizin yüzünü güldürmüştür.” ifadelerini kullandı.
DEB Partisi Başkanı Mustafa Ali Çavuş yaptığı konuşmada Yunanistan’da 1993 yılında genel seçimler için %3’lük barajın getirildiğinden bahsederek, “Gelin bu barajı kaldırın. Gelin Batı Trakya Türklerinin hoşgörüsünü meclise yansıtalım. Eğer bugün o mecliste LAOS partisi varsa, DEB Partisi de olmak zorundadır.” dedi.
Batı Trakya Türkleri davası adına güzel şeyler söylemek istediğini ancak güzel şeyler söyleyemeyeceğini ifade eden Ali Çavuş şu şekilde konuştu: “Hep şunu söylüyorum: Güzel şeyler söylersem kendimi ve Batı Trakya Türklerini aldatmış olurum. Batı Trakya Türkleri davası uzun yıllardan beri veriliyor. Ama maalesef, ülkemiz Yunanistan 30 yıldan bu yana AB üyesi olmasına rağmen, azınlık sorunları konusunda bir arpa boyu yol almışsak ne mutlu bizlere!
Bizler 21. Yüzyıl’da AB vatandaşı olarak üçüncü sınıf vatandaş olarak yaşamak istemiyoruz. Bizler Yunanistan’a, Yunanistan vatandaşı ve AB vatandaşı olarak sıkı sıkıya bağlıyız. Vatandaşlık görevlerini yerine getiriyoruz. Eğer bizler vatandaşlık görevlerini yerine getiriyorsak, ülkemiz Yunanistan’da eşit vatandaş olarak yaşamak istiyoruz.
Değerli Batı Trakya Türkleri! Sizlere son zamanlarda yaşanan birkaç olumsuz örnekten bahsetmek istiyorum. Çünkü bu yaşanan olumsuz örnekler Azınlığı derinden yaralamıştır. T.C. değerli Başbakanı eşi Emine hanımın Batı Trakya’yı ziyaretleri esnasında, bizim yıllardan beri Azınlığın oylarıyla destelediği insanlar, bütün partiler, benim ırkımı soykırımla ifade ettiler. Şimdi soruyorum değerli Batı Trakya Türkleri: Bu partiler ve yetkilileri nasıl gelip de benim azınlığımdan oy isteyecekler. Nasıl gelip de sizlere azınlığın sorunlarını çözeceğiz diyecekler? Yunan Devleti’ne sesleniyorum. 1993 yılında %3’lük baraj getirilmiştir. Gelin bu barajı kaldırın. Gelin Batı Trakya Türklerinin hoşgörüsünü meclise yansıtalım. Eğer bugün o mecliste LAOS partisi varsa, DEB Partisi de olmak zorundadır. ”
Bursa Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar ise yaptığı konuşmada Batı Trakya’daki azınlık ve çoğunluk basınıyla birlikte Türkiye’den basını Bursa’da misafir etmek istediğini açıkladı. Dündar, “BTTDD Genel Başkanımız yeni dönemde Batı Trakya davasıyla ilgili olarak yeni projeler olduğunu ifade ettiler. Bunlardan bir tanesi de Yunanistan ve Türkiye basınının burada buluşmasını ifade ettiler. Benim azınlık basınına böyle bir davetim vardı. Eğer uygun görürlerse bu projeyi Bursa’da yapmak isterim. Basın mensupları, gerek Batı Trakya’daki azınlık ve çoğunluk basını ve Türkiye’de bizim konuları takip eden basını Bursa’da misafir etmek isterim. Bu genel merkezin bir projesi ise ona da destek oluruz. Buradaki topluluğu Bursa’da görmek isteriz, Bursa’da misafir etmek isteriz.” ifadelerine yer verdi.
Batı Trakya davasının kişilerle kaim olmadığını vurgulayan AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu yaptığı konuşmada “Her şeyden evvel birlik ve beraberlik düşüncesinden ayrılmamamız gerekiyor. Bulduğumuzu en ufak bir fırsatta bizi ayrıştıran, kutuplaştıran hususları ön plana çıkarmak yerine, Ramazan ayının mana ve iklimine uygun olacak şekilde hoşgörüyü ön plana çıkarmak ve sürdürmek gerekiyor.
Bakınız, Batı Trakya davası bir sorundur. Sorundur, bir sağlıksızlık durumudur. Eğer biz hastaya bir sağlık gerekiyorsa masaya yatırıp üzerinde operasyon uygulamamız gerekir. Dolayısıyla Türkiye’mizin ve Hükümetimizin komşu ülkelerle sıfır problem prensipleri çerçevesinde her ülkeyle olduğu gibi Yunanistan ile de görüşmelerimizi sürdürüyoruz ve bu anlamda azınlığımızın sorunlarının çözümü konusunda muhataplarımızla bu sorunları görüşüyoruz. Şundan emin olun, bir hayli de mesafe alınıyor.” dedi.
Azınlığın tüm sorunlarında emrinde olduklarını ifade eden CHP Edirne Milletvekili Recep Gürkan, “Bu iftar, benim Batı Trakyalı hemşerilerimle birlikte olduğum üçüncü gün ve gece. İlkinde, 2 Temmuz’da Sayın Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu ile birlikte İskeçe ve Gümülcine’yi ziyaret etmiştik. İkincisinde Allah rahmet eylesin Dr. Sadık Ahmet’in anma törenindeydik. Bugün de Türkiye’de yine beraberiz. Benden önceki konuşmacılar neredeyse bütün konulara değindiler. Değerli Rodop Milletvekili ve Azınlık Danışma Kurulu Başkanı Sayın Ahmet Hacıosman’ın bir sözünü aklımda tuttum. Dedi ki, Batı Trakya’nın davasını bizden başka kimse iyi bilemez, çünkü biz her gün bunu yaşıyoruz. Çok doğru. Biz tabii ki Batı Trakya’da yaşayan soydaşlarımız kadar o sıkıntıları ve sorunları bilemeyiz. Ama ben size şunu söylemek istiyorum: Bir hemşeriniz olarak, bir kardeşiniz olarak, gerek şahıs ve gerek parti olarak biz Batı Trakya’nın, Batı Trakya Türk Azınlığı’nın tüm sorunlarının emrindeyiz, hizmetindeyiz ve hizmetinde ve emrinde olmaya devam edeceğiz. Sizin sevinçleriniz bizim sevinçlerimiz olacaktır. Sizin hüzünleriniz, bizim hüzünlerimiz olacaktır. Sizin dertlerinizle dertlenip, mutluluklarınızla mutlu olacağız. Bu size Edirneli bir hemşerinizin sözüdür. Annesinin kökleri sizin oradan olan bir kardeşinizin sözüdür. Bu hep aklınızda ve yüreğinizde olsun.” ifadelerini kullandı.
İftar yemeğinde sağcısı solcusu her kesimden Batı Trakyalının olduğuna vurgu yapan Edirne AK Parti Milletvekili Mehmet Müezzinoğlu “En sağcısından en solcusuna, en dindarından en liberaline, en çocuğundan en yaşlısına, en vatandaşından en seçilmişine, en asilinden en vekiline kadar gerçekten güzel bir fotoğrafla bu akşam buradayız. Her renk var, her vasıf var, her sıfat var, ama hep birlikteyiz, hep bir aradayız. Bu, Batı Trakya Azınlığı ve Balkanlar’daki soydaşlarımız adına bence mihenk taşı olabilecek fotoğraftır. Bir arada olabilmek, birlikte olabilmek, yaşam felsefemiz, dünya görüşümüz farklı da olsa biz bir milletin mensubuyuz ve Türk Milleti’nin mensubuyuz. Dolayısıyla bu millete mensup olmanın ortak paydasında, kendi değerlerimizler, bir ayağımız nasıl masadan kalkıp kürsüye gelirken iki ayakla sağlıklı yürüyüp yürümediğimiz anlaşılıyorsa, fark ediliyorsa, azınlıkların da bu milletin de sağlıklı yürüyüşü bu iki ayağın üzerinde olacaktır; Biri milli değerleri, diğeri manevi değerleri. Milli ve manevi değerlerini ne kadar güçlü ve ne kadar birlikte bir arada tutabilen bir azınlık dinamiklerini koyabilir. Bu, Balkanlar, Bosna, Makedonya, Kosova, Bulgaristan, Musul, Kerkük için de bu millete ait nerede bir değer varsa, buradaki yolculuğumuz mutlaka iki ayak üzerine ve hep birlikte olabilmeli…” dedi.
Gecede ayrıca Gümülcine ve İskeçe seçilmiş müftüleri İbrahim Şerif ve Ahmet Mete de birer konuşma yaparak katılımcılarla fikirlerini paylaştılar. Konuşmasında Rodop ve Evros illerinde ilkokula devam eden yaklaşık 3.400 öğrenciye Gümülcine ve Dedeağaç bölgesinde açmış oldukları yüze yakın Kur’an kurslarında eğitim verdiklerini söyleyen Şerif, “kendi kültürümüzü vermek, atalarımızdan aldığımız kültür mirasımızı devam ettirebilmek için mücadele ediyoruz” ifadelerini kullandı. Olayların karanlık yüzünü görmeyi sevdiğini ifade eden İskeçe Seçilmiş Müftüsü Mete ise saygı kuralları içerisinde Batı Trakyalıların birbirini eleştirebileceğini söyledi. Mete, “Bundan kırgınlık, dargınlık niye duyulsun. Yanlış olan şeyin konuşulması lazım.” dedi. Mete ayrıca, "Eskiden dini liderler, siyasi liderler olurdu. Meseleler bunların şemsiyesi altında Koca Kapı (Gümülcine Türk Başkonsolosluğu) ile çözülürdü. Şimdi yeni yeni, onun bunun takımı, cemaati, şu bu grup, müftülerin altlarını oymalar, milletvekillerinin arkalarını boş bırakmalar gibi çalışmalarla maalesef Batı Trakya’da önde yürüyecek cesur insanlara yer bırakılmamaktadır.” ifadelerine yer verdi.
BTTDD Genel Merkezi’nin düzenlediği iftar yemeğine yaklaşık 650 kişi katıldı
azınlıkça
|
|