Yahudi bir din adamının Taksim Camii Konferans salonunda seminerde konuşmacı olması Dilipak'ı neden rahatsız etti? Dilipak'ın ''dindar'' bir yahudi din adamıyla ne alıp veremediği var? Kim bu CHABAD?
Şok İddialar! Milli Güvenliğimiz tehdit altında mı? Hahambaşılık hedefte mi? Derin ilişkiler ağının görünmeyen karanlık perdesi aralanıyor! Bu röportajı Okuyun! Okutun! Şok olacaksınız!
27 Ağustos Pazar günü kısa adı (KADİT) olan “Karşılaştırmalı Dinler Tarihi Okulu” ve “Taksim Camii Vakfı”nın ortak organizasyonuyla, Taksim Camii'nde Prof. Dr. NUH Arslantaş ve Yahudi Rabi Mendy Chitrik'in konuşmacı olarak katılacağı bir seminer organize edildiği duyurusu yapılmıştı.
Ancak ne olduysa bu seminer iptal edildi.
Kamuoyu böyle bir seminerin planlandığını ise yazarımız Abdurrahman Dilipak'ın seminerin iptal edilmesine dair teşekkür ettiği X paylaşımdan sonra haberdar oldu.
Seminer neden iptal edilmişti?
Ve Dilipak seminerin iptalini neden sevinçle karşılamıştı?
HABERVAKTİ SORDU, DİLİPAK CEVAPLADI
Seminerde adı geçen konuşmacılardan Prof. Dr. Nuh Arslantaş Hoca, Türkiye'de yahudilik üzerine otorite isimlerden biri. Taksim Camii konferans salonunda yapacağı konuşmadan kimse rahatsız olmaz, olamazdı. Ancak seminerin diğer konuşmacısı Mendy Chitrik isminde bir yahudi din adamıydı. Ve Prof. Arslantaş, Mendy Chitrik'i ''dindar bir yahudi'' olarak tanımlıyordu.
Peki Dilipak'ın ''dindar'' bir yahudi din adamıyla ne alıp veremediği olurdu ki?
Mendy Chitrik'e şöyle bir baktığımızda ise karşımıza tartışmalı bir isim çıkıyordu.
Mendy Chitrik, Türk Yahudi Toplumunun kendilerinin varlığından rahatsızlık duyduğu yönünde iddiaların olduğu CHABAD adlı bir oluşumun başkanıydı! Peki kimdi bu CHABAD ne iş yapardı?
CHABAD NASIL BİR OLUŞUM? AMAÇLARI NE?
6 Şubat depremlerinde Antakya Sinagogundan kadim parşomenleri yetkili makamların bilgisi olmadan İsrail'e götürdükleri ve daha sonra kamuoyu baskısıyla tekrar geri iade ettiklerine yönelik iddialar vardı.
Üstüne üstlük Mendy Chitrik parşomenleri sinagogtan alırken video görüntüsünü kendi twitter sayfasından paylaşmıştı. CHABAD'ın Kıbrıs'ta ki faaliyetleriyle bir takım tepkileri üzerine çektiklerine dair içerikleride internette görünce Dilipak'a soralım istedik:
Mendy kim? CHABAD neydi? Kimdi bunlar? Faaliyet alanları neleri kapsıyordu?
2003 yılından beri Türkiye Aşkenaz Yahudi Cemaatinin hahamlığını üstlenmiş olan Amerikalı, İsrailli ve Türk vatandaşı din adamı Mendy, 2019 yılından beri “İslam Devletlerindeki Hahamlar Birliğinin yönetim kurulu başkanı” olarak biliniyor. Örgütün başkanı Rabi Mendy Chitrik'in görünmeyen gizli ajandaları mı vardı?
Ve Dilipak'a sorduk:
Bu seminerin iptal edildiğini kamuoyu sizden öğrendi. Siz, iptal edilmesinden duyduğunuz memnuniyetide paylaşımınızda belirttiniz.
Bu seminer sizi neden rahatsız etti?
Dilipak: Camide olması. Yoksa Chabad/Habad/Şabat her yerde bu ve benzeri etkinlikleri yapabiliyor. İyi o zaman Fethullah Gülen'in İslam anlayışı ve dinlerarası diyalog konferansı da düzenleyin. HDP’nin mollaları ile de etkinlik düzenlesinler. Adnan Oktar'ın din anlayışını da konuşsunlar. Tuncay Güney şimdi Kanada’da Haham, onu da davet etsinler, İslam’dan Yahudiliğe ince uzun bir yol diye konferans düzenlesinler.
Zaten bunu istiyorlarsa YouTube’de de yapabilirler. İlahiyat Fakültesinde konusunda uzman akademisyenler kendi aralarında yapıyorlar zaten madem bu adam şimdi ülkemizde serbestçe her yere gidip geliyor, onu da davet edip bu hareketi temsilcisinin ağzından dinleyebilirler. Adamlar Beştepe’ye misafir olmuş, orada ayin yapmışlar. KKTC de her yerde bunları görmek mümkün. Yer mi bulamadılar da, şaibeli bir örgütün temsilcisini Caminin salonunda konuşturuyorlar.
Neden şaibeliler?
Dilipak: Bunların Adnan Hoca'nın arkasında olduklarını biliyoruz. Bu acar Haham, LGBT peruğu ile poz veren kişi değil mi? Masum bir girişim değil, Camiyi mekan olarak kullanıp Müslümanların nezdinde bunların varlık ve meşruiyetleri için zemin oluşturulmaya çalışılıyor.
Daha önce Rum Ortodoks patrikliği için ABD Metropotliğinden getirilen Athenagoras 1948 ile 1972 yılları arasında İstanbul Ortodoks Patrikhanesinin, 268. Ekümenik Patriği olarak görev yapmıştı. Şimdi de ABD’de Haham İthal ediyoruz. Hem de seçmen kaydırmacası gibi ABD’den başka ülkelerden Yahudi cemaatı kaydırılıyor Türkiye’ye. Bundan haberiniz var mı? Nasıl olsa verdin mi parayı vatandaş oluyorsun. Türkiye’de mukim 12.000 civarında Yahudi var. Bir kısmı buraya kayıtlı olsa da gel-git yapıyor. Yılda ortalama 350-400 Yahudi ölüyor. Doğum 100 cıvarında. 500 kadar Yahudi’nin de Türkiye’den göç ettiği ve bu sayının son yıllarda giderek arttığı söyleniyor. Hahamlar aslında hayat boyu seçiliyor ama bunlar devreye girip 6 sene ile sınırlandırmışlar. Bunların 1000 kadar Eşkanazlar için açtıkları 2. Bir hahamlık var. Cemaat çevresinden aldığım bilgiye göre de, bunlarla iktisadi ve siyasi çıkar ilişkisi olan %5'e kadar cemaata mensup kişi var. Gelecek sene bu durumda seçim olacak, birileri devreye girip Türk Hahambaşılığını bunlara verebilir. Bunlar İstanbul’da 3 ayrı senaryo ile geliyorlar.
Bir İslam Ülkeleri Haham Birliğini kuracaklar. Atadıkları hahamlarla Beştepeyi ziyaret ettiler. KKTC’de Havra inşaatı başladı. Bakın Osmanlı Milletler topluluğunu, İslam milletler topluluğunu, Ortadoks kilisesinin ekümenikliğini kabul etmiyorsunuz ama İstanbul İslam dünyası, Türk Dünyası ve onun içinde Karaim/Hazara Yahudileri Milli Hahambaşılığını kuracaklar. Ayrıca bu yapı içinde Türk Dünyasında da Hahambaşılıklar kuracaklar,
ikincisi merkez de Türkiye olacak. Güneyimiz Arzu Mev’ud. Hatay, Antep, Maraş ve Urfa onlar için hayati öneme sahip. Doğu ve kuzeyimiz Hazara bölgesi. Matruşka bir plan hayata geçiriliyor.
Olayı bu çerçevede değerlendirmek gerek. Ankara’da bunlarla birlikte çalışan grublar da var. Bu senaryolarla, bunları meşrulaştırmaya yönelik planlar..
Prof Arslantaş sosyal medya hesabından sizi muhatap alarak; "Yahudileri sevmeyebilir ve hatta nefret dahi edebilirsiniz..." diye bir cümle kurdu. Siz yahudi düşmanı mısınız?
Dilipak: İnsanlar doğukları ana-babayı, toprağı, zamanı, derisinin rengini ve cinsiyetini kendi seçmez. Bundan dolayı insanları üstün ya da geri göremezsiniz. Firavun'un karısı Hz. Asiye ya da Hizmetkarı Hz. Haacer bizim annemiz. Ama Hz. Nuhun ve Lut’un karısı değil. Her zaman söylüyorum Taife giden peygamberimizin davrandığı gibi davranacağız.Tepkim şahsına değildi. Beni o mekan ilgilendiriyor. Onlar Beştepe'ye çıktıklarında da aynı tepkiyi vermiştim. Ben “AK Parti içindeki FETÖ’nün zihniyet ikizi AKP’liler”i eleştirince de birileri öfkelenmişti. Şimdi ne oluyor, Yahudilerin için LGBT peruklu hahamın, bizdeki Kalkancı tarikatında olduğu gibi, dün sarık sarıp, bugün kipa takanlar ya da Captagon tüccarından Tarikat şeyhi üretenlere karşı bir tavrımız olacak. Onlarla beraber olanlar başkalarının gözünde çöp ararken, önce kendi gözlerindeki merteği çıkartsınlar.Bu kişi benim tanımıyor. Bu cami derneğinde ben konuşma yapmak istesem izin vermezler. Ama Şabatçılarla Müslüman mahallesinde bilim soslu LGBT peruklu haham satmaya kalkanlar var. Onlar daha ünivesitede talebeyken ben meydanlarda “herkesin inandığı gibi yaşayacağı, düşüdüğünü özgürce ifade edebileceği bir dünya”dan söz ediyordum.
Neyse ki, bu dünyada tartışıp durduğumuz şeylerin hakikatinin bize gösterileceği bir gün var. Allah (cc) aklımızdan, kalbimizden geçenleri ve kapalı kapılar ardından fısıldaşarak konuşulanları da biliyor.
Siz konuşmacılardan Nuh Arslantaş'a özel bir tavır aldınız mı?
Dilipak: Hayır, hiç böyle bir şey olmadı. Muhatabım değil, Camide böyle bir şey yapılmasına karşı tepkimi ifade ettim, ilgileri uyardım. Yahudi cemaatından tanıdıklarımdan bilgi aldım.
Prof. Arslantaş, Panelist Mendy'i “dindar bir Yahudi” olarak tanımlıyor? İtiraz ediyor musunuz?
Dilipak: Tabi, öyledir. Adnan Oktar ne kadar dindarsa Mendy de o kadar dindar. Zaten eskiden beri bağları var. Adnan Oktar da onlardan. Papa bile LGBT ye evet dedikten sonra bunlar da LGBTQI+ türü bir Yahudi! Yakında bunlar kürtler de benzer bir hahambaşılık kurarlarsa şaşmam. Bir de Pakradun Hahamlığı, Arap Yahudileri, Fars Yahudileri oluyorsa, oldu olacak Sabatay hahambaşılığı da açalım, onlar da gelsin Camilerimizde kendilerini anlatsınlar. Çağırın Fethullah Gülen de gelsin, Adnan Oktar da, Kürt Hahambaşı da gelsin kolkola Beştepe’ye çıkıp ayin yapsınlar. Ne farkı var bunun onlardan..
CHABAD HERYERDE! HEDEF HAHAMBAŞILIĞI ELE GEÇİRMEK!
CHABAD nasıl bir oluşum? Ve sizce neden tehlikeli?
Dilipak: Şimdi bu soruya ben kendi bildiklerimden ya da Habervakti.com'dA yazdıklarımdan 5Gvirusnews’de yazdıklarımdan aktarım yapacak olsam, bildikleri ezberleri tekrarlıyor diyecekler. Ya da “iktidarla davalık onun için muhalefet yapıyor” diyenler de olacak. Siz bu konuda daha önce yayınladığımız onlarca haber ve yazıyı o kaynaklardan okuyabilirsiniz. Onlara iktidara destek veren bir gazetenin “içeriden iyi haber alan” bir gazeteci/yazar’ın yazdıklarından yola çıkarak bazı bilgiler aktaracağım.
Aslında bu tepkileri iyi oldu, bu vesile ile kendilerine cevap hakkımız doğdu. Mahrum olduğumuz o toplantıya davet edilenler, Mendi’nin konuşması, ona karşı çıkan ve destekleyenlerin kim olduklarını , argümanlarını öğrenmekten mahrum olduk.
ERGÜN DİLER Takvim / 6 Temmuz 2022, Çarşamba “Kumar-boz” başlıklı bir yazı yazdı. Bu yazının tamamını https://www.takvim.com.tr/yazarlar/ergundiler/2022/07/06/kumar-boz sayfasından okuyabilirsiniz.
“ABD eski Başkanı Trump'ın kızı ve eşi Jared Kushner'i çok yazdım. Kushner CHABAD üyesi bir ABD'liydi. Daha 2003'te HARVARD'da bunu kürsüden dillendiriyordu. Gizli bir şey de değildi. Yasadışı bir şey de yoktu. Sadece HASİDİK KEMİKLEŞMİŞ bir yapıydı bunlar... Long Island'ın Manhasset Körfezi merkezdi. Buradaki yani Port Washington'daki Chabad Shell benzin istasyonunu karşısında yer alan küçük bir ana kumanda gibiydi. Bu YAPI Trump ile Putin arasındaki BAĞI sağlayan adresti. Bu nedenle Trump hakkında soruşturmalar açılıyor "RUSLAR SEÇİMLERE MÜDAHALE ETTİ" deniliyordu. Putin'in dünya üzerinde güce ihtiyacı vardı. CHABAD da bunu sağlıyordu. Putin ülkesindeki YAHUDİ gücünün yerini alacak kendisine sadık bir organizasyon istiyordu. Aslında RUSYA'nın DERİN PARASINI da bunlar yönetiyordu.”
Neymiş? Şimdi hatırlayın, Berat Albayrak, Kuşner’i Beştepe’de Erdoğan’la tanıştırıyor. Kushner de Berat Albayrak’ı White House (Beyaz ev)de Trumla tanıştırdı. Bu ne samimiyet derseniz, Ankara'nın Dahlan projesine desteğini sağlamak. Tabi para filan da konuşuluyor da, İsrail'le Filistin'i barıştırma projesi. Bu projede Türkiyenin de olması isteniyor.
Sıkı durun şimdi, “Bu YAPI Trump ile Putin arasındaki BAĞI sağlayan adresti” Hani Ruslar seçime müdahale etti diyorlar ya, ABD seçimlerine müdahele eden örgüt bu örgüttü.
Trump işin içinde de şimdi sıkı durun: “Putin'in dünya üzerinde güce ihtiyacı vardı. CHABAD da bunu sağlıyordu. Putin ülkesindeki YAHUDİ gücünün yerini alacak kendisine sadık bir organizasyon istiyordu. Aslında RUSYA'nın DERİN PARASINI da bunlar yönetiyordu.”
Putin de işin içinde. Rus Oligarkların parasını kim yönetiyormuş? Anlaşılıyor mu? Komplo teorisi gibi mi geldi? CHABAD'ın derinliğini anlamaya bazılarının aklı yetmez. Gelen bir çığ var onu haber veriyoruz. Adamlar Türkiye hahambaşlığına oynuyorlar!
Yani Beştepe ile ilk temas, İslam ülkeleri hahamların Beştepe'den icazet alması ile başlamamış.
Bu örgüt, bugün Netanyahu ile birlikte çalışan örgüt.
Ergün Diler beyin yazısından devamla okuyalım:
“Putin, 1999'dan itibaren, en yakın iki sırdaşı olan oligarklar Lev Leviev ve Roman Abramovich'i bu iş için görevlendirdi. Bunlar, daha sonra CHABAD'ın dünya çapındaki en büyük patronları olacaklardı. En önemli isimleri arasında yer alacaktı. Ve CHABAD'ın hahamı Berel Lazar'ın önderliğinde ‘Rusya Yahudi Cemaatleri Federasyonu'nu kuracaklardı. Ve bu isim de "Putin'in hahamı" olarak anılacaktı. Yine çok kez yazdığım gibi CHABAD'ın içinde olan önemli oyuncular bulunmaktaydı. Tevfik Arif, Felix Sater ve Tamir Sapir tarafından yönetilen Bayrock-Sapir TRUMP'la ortaklık yapacak kadar öne çıkan organizasyon oluyordu. Çünkü yönettikleri para akıl alır gibi değildi. Hatta 2007'de Trump, SAPİR'in kızının Mar-a Lago'daki düğününe ev sahipliği yapıyordu. Trump, Leviev'le ticarete atılacak, Abramovich'in eşi Dasha Zhukova ile Ivanka Trump yakın ilişki kuracak, Kushner damat olarak gelecekti. Trump'ın RUSYA ziyaretleri ve yemin töreni için bu isimlerin Washington'a gelmelerinin altında yatan BAĞ da CHABAD'tı.”
Ben burada sadece isim ve olaylardan bahsedeyim: Putin’in CHABAT ile ilişkisi 1999’da başlıyor. Lev Leviev, Roman Abramovich, Berel Lazar, Tevfik Arif, Felix Sater ve Tamir Sapir, Dasha Zhukova ile Ivanka Trump arkadaş oluyor.. Burada durun, Kushner’i Beyazeve damat olarak sokan da bu cemaat... Trump gitmese biz o günlerde Dahlan’la birlikte hareket edecekmişiz sanki.
Bakın ‘Rusya Yahudi Cemaatleri Federasyonu’nu da bunlar kuruyor.
Buyurun şimdi buradan bakın!
“… Mesela YAHUDİ olmayan AFGANİSTAN'a bile CHABAD HOUSE açabiliyorlardı... Haliyle bu adımı Türkiye'de de atmak istediler. İstanbul'da hem ANADOLU hem de RUMELİ yakasında iki EV açacaklardı. İki ibadethane yani. Ancak önlerinde İSAK HALEVA engeli vardı. Bu nedenle tatlı bir varyasyonla bunu aşmak istediler. MENDİ isimli HAHAM, İsak HALEVA'nın yerine geçecekti. Mendi ve ailesi İSTANBUL'a geldi. Ancak MUSEVİ okulu ÇOCUKLARIN KAYITLARINI YAPMADI. TÜRK VATANDAŞI olmadığı için ısrarla "OLMAZ" cevabı veriyorlardı. Sanırım o dönem Abdullah Gül Bey'den ricacı oldular. O da araya girdi de MENDİ'nin çocukları okula kavuşabildi...
Neyse.. Putin 1999'dan beri hatta öncesinde YELTSİN'den bu yana oligark Vladimir Gusinsky liderliğindeki Rus Yahudi Kongresi baltalanmak isteniyordu. Rusya YAHUDİLER için bir şemsiye görevi üslenmek istiyordu. Yani Gusinsky oyun kurucu ve oyun bozucuydu. Bu nedenle tasfiye ediliyordu. O zamanlar Rusya'nın, Rus Yahudi Kongresi tarafından tanınan Adolf Shayevich adlı bir baş hahamı zaten vardı. Ancak Abramovich ve Leviev, Chabad haham Lazar'ı rakip örgütlerin başına getirdi. Kremlin, Shayevich'i din işleri konseyinden çıkardı ve Lazar'ı Rusya'nın baş hahamı olarak tanıdı... Lazar, RUS LİDERE AĞLAMA DUVARI'na kadar eşlik eden bir isim oluyordu”.
Ne olmuş; “Mesela YAHUDİ olmayan AFGANİSTAN'a bile CHABAD HOUSE açabiliyorlardı... Haliyle bu adımı Türkiye'de de atmak istemişler”. Tabi arkalarında Ankaradaki dostlarının engin desteği var.
HAHAMBAŞI HALEVE'YI DEVİRECEKLERDİ! OLMADI! PLANLARINDAN VAZGEÇMİŞ DEĞİLLER
Sıkı durun şimdi. “MENDİ isimli HAHAM, İsak HALEVA'nın yerine geçecekti” ama olmadı, Çünkü. Mendi Türk değildi, Çocuklarını da cemaat okuluna kaydetmediler. Ama bu arada Mendiciler İstanbul'un iki yakasında da Ev şeklinde havralarını açtılar. Peki, Mendi’nin çocuklarının okul kaydı için kim aracı oldu deersiniz: Cumhurbaşkanı Abdullah Gül!
Putin 1999’dan itibaren Yeltsin döneminden itibaren Oligark Vladimir Gusinsky’in kontrolündeki hahambaşı Adolf Shayevich tasfiye etmek istiyordu.. Bu görev CHABAT’a verildi. CHABAT yeni bir hahambaşılık kurdu ve başına LAZAR’ı getirdi. Seçim “Demokratik” (!?) bir şekilde her türlü ikna(!?) yöntemleri kullanılarak sorunsuz bir şekilde kazanıldı. Haber verelim Aynı Demokratik yöntemi İstanbulda da uygulayacaklar.
HAHAMBAŞILIK TEHLİKEDE
Şimdi gelelim KKTC’ye,
“Kıbrıs içinde ve dışında işlenen cinayetler tadı tuzu kaçırmışa benziyor. Buralara çok gelmese bile KALABALIKLAR toplanıp şikayetlerini belli ediyor. Bunlardan biri de CHABAD. Kbırıs'a KUMAR için gelen YAHUDİLER'i bilmeyen yok. Yıllardır böyle, Yasa dışı bir şey de değil. Paralarıyla gelip kumar oynayıp gidiyorlar. Son dönemde gelenlerin pek çoğu CUMARTESİ SABAHLARI bu CHABAD EVİ'ni ziyaret etmeye başladı. Ancak FALYALI'nın öldürülmesi ve KÜRESEL bir AĞ üzerinde yaşanan sıkıntılar haliyle tansiyonu fırlattı. Her olaya her kişiye şüpheyle bakılmaya başlandı.
KKTC’de Kumar işi de CHABAT’ın elindeymiş. Bunu bilmeyen yokmuş. İşin ucu FALYALI CİNAYETİne kadar gidiyor. Ve tabi bütün bu işler CHABAT evi çevresinde olup-bitiyor. Şimdi bir de Havra inşa ediliyor. Müslümanlıkla yoğrulan bu yurdu, şimdi Yahudilikle elde tutmaya çalışıyoruz anlayacağız!? Maksat vatan kurtulsun. Herşey vatan için! Bu arada Sinagog da açıldı KKTC’de, bu kadar Yahudi gelince onlara bir de mabed gerekli tabi, hem de İsrail’den gelen Yahudilerin eğlenmeye oynamaya da ihtiyacı var değil mi? Türkiye Küçük Amerika olacaktı, olamadık, AB’ye bile giremedik, domuz ağılı kapısında içeri bekleyen kuzu gibi yarım asırdan fazla oldu bekliyoruz. Zaman da durdu bu arada. Biz hala kuzuyuz, kesilmeyi bekleyen!
Aslında tepkiler yeni değildi. Şimdi duyuluyordu. KKTC'de Chabad-Lubavitch yapılanmasının SİNAGOG açması ve oraların tek yetkilisi gibi davranması başta İSTANBUL'u rahatsız ediyordu. Bir de bu yapıya karşı çıkanlar 2008'den bu yana seslerini yükseltiyordu. Yaklaşık 200 şirketin KIBRIS'a geldiği hesaplar açtığı toprak ve banka satın aldığı fısıltılarla konuşuluyordu. Böyle bir güç haliyle SİYASETE de uzak kalmazdı, kalamazdı. YAHUDİLİK'te misyonerlik yoktu. Ancak bu YAPININ küresel gücü ve elinde tuttuğu ağı haliyle bazılarını korkutmaya yetiyordu. (…) Gerçekten Chabad-Lubavitch'in yönettiği paranın miktarı akıl alır gibi değildi... Mücevherden altına, inşaattan bankacılığa kadar her alanda güçlü şekilde boy gösteriyorlardı...
“KKTC'de Chabad-Lubavitch yapılanmasının SİNAGOG açması”ndan kim rahatsız ve bu işlere kim destek veriyor dersiniz. Olağan şüpheliler belli değil
Sahi neden savcılıklar bu konuyu soruşturmaz. Yoksa ellerini tutan birileri mi var. Yoksa kendilerini korkutan başka bir şey mi var?
Daha vahim bir ihtimal DEVLET yoksa CHABAT’a da yargı muafiyeti, dokunulmazlık gibi imtiyazlı bir statü mü tanıdı bunlara. “(…) bu YAPININ küresel gücü ve elinde tuttuğu ağı haliyle bazılarını korkutmaya yetiyordu” diyor Ergün Diler, bu güç mü, korku mu, paramı yönetiyor süreci!.
Bunların KKTC’de bugün 300’e yakın şirketi var. Sürekli Rusya’dan, Afrika'dan, İsrail'den insan taşıyorlar. Kimse bu “yavru vatan”daki “örgütlü göç” konusunu gündeme getirmiyor. Bunlar KKTC’de çöp satsanız alıyorlar.
Evet “Gerçekten Chabad-Lubavitch'in yönettiği paranın miktarı akıl alır gibi değildi...” Arazi, ev, otel, gemi, fabrika, liman satılan ne varsa, Mücevherden altına, inşaattan bankacılığa kadar her alanda güçlü şekilde boy gösteriyorlardı.." alıcısı hazır. Eğer Türkiye bu duruma sesini çıkartmazsa, Türkiyede de satılacak ne varsa almaya hazır bir sermaye grubu var artık burnumuzun dibinde (!?) Bizimkiler Doğuda Malazgirt cephesinde bir zaferin yıldönümünü kutlamaya hazırlanırken, aynı günlerde birileri batıda CHABAT’ı caminin konferans salonunda konuk etmek için hazırlık yapıyordu.
Ergün Diler, yine aynı gazetede 1 Nisan 2023’de AB-D başlıklı bir yazı daha yazdı. Bu yazısının ilgili paragrafının girişi şöyle: “Trump'ın damadı Jared Kushner çoğu insanın adını hiç duymadığı uluslararası bir Hasidik hareket olan Chabad'ın üyesiydi. Bu yapı içindeki ilişkiler pek bilinmezdi. Putin'in bu harekete yakınlığı ve ilgisi de”
Bu yazıyı kaynağından okumak isteyenler, https://www.takvim.com.tr/yazarlar/ergundiler/2023/04/01/ab-d internet adresine bakabilirler.
“Küresel ölçekte etkili olan bu hareketin son lideri 1994'te ölen Haham Menachem Mendel Schneerson'du. Mesih olduğuna inanılıyordu” diyor Ergün Diler, önceki yazısını özetledikten sonra yeni yazısında. MEŞİAH konusuna da geldik mi? Kaldı iş EMANET SANDIĞINI bulduktan sonra sıra geliyor SÜLEYMAN MABEDİ’nin inşasına. Ankara’dan bu senaryoya razı olan kim acaba? Bunların HATAY ve URFA aşkının arkasında yatan saik de bu olsa gerek.
Şimdi aşağıdaki şu satırları okuyun: Trump’u istedikleri zaman seçtirecek bir güç
Kushner, HARVARD'ta hukuk okuyor ve CHABAD evinin en aktif öğrencisi oluyordu. Damat Kushner, Trump'ın seçilmesinden 3 ay önce Ivanka ile birlikte Schneerson'ın mezarını ziyaret etti. Trump için dua ettiler. Sızan bilgilere göre Felix Sater, "İstediğimiz zaman Trump'ı ABD Başkanı seçtiririz" diyordu… Aralarındaki ortaklık da büyüyor ve sanırım Kushner West 43rd Street'teki eski New York Times binasının çoğunluk hissesini Leviev'den 295 milyon dolara satın alıyordu.
HAYDAA! Baak hele bak! Rotchild de bunlarla KANKA
Putin ve arkadaşlarının önüne çıkan Boris Berezovski gibi isimler de tasfiye ediliyordu. Abramovich'in Rus petrol devi SİBNEFT'teki hisseleri BEREZOVSKİ'den zorla alındığı iddia edilmekteydi. Yeltsin ile arası iyi olan Berezovski, Putin ile ters düşüyordu. Kaçıyordu. İrtibatta kaldığı kişiler de Putin karşıtı olan Litvinenko ile Markelov gibi isimlerdi. Bir sabah Londra'daki evinde ölü bulunuyordu… Moskova'nın önünde engel kalmıyordu. Chabad hareketi şimdi daha özgür olarak yoluna devam ediyordu. Bu çok bilinmeyen ancak etkili ve sonuç alabilen hareket Londra üzerinden ABD'ye uzanmaktaydı. İsimler ve irtibatlar zaten ortadaydı. KÜRESEL politikaların OLUŞMASINDA DA SON DERECE ETKİNDİLER. Nat Rothschild de bu yapının önemli üyelerinden biriydi.
Beştepede Biz Mc Kinsey ile uğraşırken, meğerse atı alan Üsküdar'ı geçmiş. İddiaya göre “Ukrayna krizi”nin kilidinin anahtarı da CHABAT’ın elinde. SIKI DURUN, KEMERLERİ BAĞLAYIN, BU DİNDAR RUHANİ MENDİ kimin adamı ona bakalım, Ergün Dilerin yazısından:
''Hareketin özel isimlerinden biri de Marina Abramovich'ti. Marina ile yan yana gelmeyen onun partilerine koşmayan yoktu. Jacob Rothschild'den Soros'un oğluna kadar herkes oradaydı… Hatta Marina'nın ağabeyi olan Velimir Abramovich de TESLA'da çok etkindi.. Elon Musk'ın sırtını dayadığı isimlerdendi. JP Morgan da işin içinde önemli katmanlarda yer tutan bir güç olarak dikilmekteydi… Daha önce de sık sık yazdığım gibi Jeffrey Epstein de bu hareketin önemli ismiydi. Önemli gücüydü. Öldürüldü…''
HADİ ŞİMDİ NE DİYECEKSİNİZ? MENDİ ile kucaklaşıyorsanız, Madem öyle OSMAN KAVALA’yı da hemen bırakın. Listede kimler yok ki; Elon Musk, Pedefolik Satanist Jeffrey Epstein, Velimir Abramovich, JP Morgan da sistem içi. Ve bir Rothschild daha, bu defa Nat değil Jacop.
Bu kadar yeter mi, bu işi anlamak için. Empstein de yetmiyorsa benim söyleyecek başka sözüm yok. Eğer Mendi konuşacaksa, bir sonraki toplantıya Matilt Manukyanı çağırabilirsiniz, davetlilere, Hristiyanlıkta iffet ve namus konusunu anlatsın.
Neler anlattınız böyle! Beynimiz yandı! Bu kadar derin ilişkiler ağının herkesin bilmesi mümkün değilken klasik bir akademik toplantı organizasyonu bünyesinde muhatapların bu detayları bilmesi imkan dışı. Belki de bu nedenle Prof dr. Arslantaş ısrarla Chabad ve rabi Mendy'nin LGBT ile alakası olmadığı ve hatta Mendy'nin bu tür oluşumlara karşı olduğunu vurguluyor.
Dilipak: Bunun kefili mi.. Şabatın (Habat / Chabat) nasıl bir örgüt olduğunu biliyor mu? Yoksa sadece Mendinin anlattıklarından ibaret mi bilgisi. Bu savunmasında “kadim dostluğu”nun bir etkisi olmuştur herhalde. Bilmiyorlar ise bu durum buna vesile olur inşAllah. Bu röportajda anlatılanları okuduklarında kimisi yine ''komplo teorisi' diyebilir. Bu anlattıklarımız bildiklerimizin zekatı bile değil.
Anlattıklarınıza baklılırsa Chabad derin bir oluşum! Beştepe ye bu oluşumu kim çıkarttı?
Dilipak: Bundan istibaratın bilgisi olmamış olamaz. Dışişlerinin bilgisi olmamış olamaz. AK Parti içindeki ''FETÖ’nün zihniyet ikizi AKP’liler kimse'' onlar. Türkiye’yi Uluslararası sistemin kucağına itenler, 5G’yi kuranlar, CoVID’i ve modRNA’yı başımıza kim bela etti ise onlar. İstanbul sözleşmesi, Lanzarotte, İklim , Karbon ayak izi komplosunun arkasında kimler varsa onlar..
Olağan şüpheliler belli. Erdoğanın çevresinde bunlar olduktan sonra bu girdapdan çıkışımız zor.