Bu haber 13 Aralık 2021, Pazartesi 16:43 tarihinde eklendi. 188 kez okundu.
Fransa İçişleri Bakanı Darmanin: 21 camiyi kapattık
Darmanin, 99 camide denetim gerçekleştirdiklerini söyledi. Kapattıkları ibadethane sayısıyla övünen Fransız Bakan, denetimlerin devam edeceğini söyledi.
"Demokrasi beşiği" olarak anılan Fransa'da, camiler hedef olmaya devam ediyor.
Ülkede Müslümanlara ait ibadethaneler, Paris yönetiminin baskısıyla karşı karşıya kalmış durumda.
"CAMİLER AŞIRICI BELİRTİ GÖSTERİYOR" İDDİASI
Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, ülkede "aşırıcı belirti gösteren" 21 caminin kapatıldığını açıkladı.
Darmanin, konuk olduğu Fransız LCI televizyonunda, son dönemde 99 camide aşırıcılık şüphesiyle denetim gerçekleştirdiklerini söyledi.
21'İ KAPATILDI, 6'SINDA SÜREÇ DEVAM EDİYOR
Söz konusu camilerden 21'inin kapatıldığını, 6'sının kapatılma sürecinin devam ettiğini belirten Darmanin, bu adımların "ayrılıkçı" yasa temelinde atıldığını ifade etti.
KAPATILAN CAMİ SAYISIYLA ÖVÜNDÜ
Darmanin, cumhuriyetçiler ve aşırı sağcıları ayrılıkçı yasanın maddelerini oylamadıkları için eleştirerek, yasa sayesinde Fransa tarihinde ilk defa bu sayıda cami kapatılmasıyla övündü.
Fransa'da denetim yapılan 36 camiye Cumhuriyet yasalarıyla ters düşmedikleri için dokunmadıklarını belirten Darmanin, bunlardan bazılarının dışarıdan fon almayı durdurduğunu, bir caminin de aşırıcılıkla suçlanan imamın görevine son verdiğini aktardı.
DENETİMLER SÜRECEK
Darmanin, camilere yönelik denetimlerin devam edeceğini vurguladı.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin yaklaştığı ülkede, Müslümanlara seslenen Darmanin, ülkede aşırıcılıkla bağlantılı ibadethanelerin az olduğunu, Fransa'daki Müslümanların geneliyle dertleri olmadığını savundu.
MÜSLÜMANLARA YÖNELİK TEPKİ ÇEKEN TUTUM
Fransa'da Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, 2 Ekim 2020'de "ayrılıkçı" yasası olarak açıkladığı ve gelen tepkiler üzerine ismini "Cumhuriyet Yasalarına Saygıyı Güçlendiren Prensipler" olarak değiştirdiği tasarı, ağustosta kabul edilmişti.
Yasa tasarısı, Müslümanları hedef aldığı ve ötekileştirdiği gerekçesiyle Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası toplum ile sivil toplum kuruluşları ve insan hakları örgütleri tarafından eleştiriliyor.
|
|