Süloğlu ilçesinin düşman işgalinden kurtuluşunun 98. Yıldönümü çelenk sunma töreni kutlandı. Hükümet Konağı Önünde Atatürk Anıtına protokol üyelerinin gelmesi çelenk konulması saygı duruşu ve istiklal marşı ile başladı.
Süloğlu ilçesinin düşman işgalinden kurtuluşunun 98. Yıldönümü çelenk sunma töreni kutlandı. Hükümet Konağı Önünde Atatürk Anıtına protokol üyelerinin gelmesi çelenk konulması saygı duruşu ve istiklal marşı ile başladı.
Törene İlçe Kaymakam Vekili Çağatay Çakal, Garnizon Komutanı Albay Suat Kızılırmak, Süloğlu Belediye Başkanı Mehmet Ormankıran,Jandarma komutanı, İlçe Emniyet Amiri,İl Genel Meclis Üyeleri Önder Cin ve Hüseyin erbay , Belediye Meclis Üyeleri Daire Müdürleri , Mahalle ve köy muhtarları katıldı.İstiklal marşının ardından konuşan Süloğlu Belediye Başkanı Mehmet Ormankıran., “Şimdi sizleri tarihte bin yıl kadar geriye götürmek istiyorum.Osmanlı İmparatorluğunun çöküş döneminde emperyalist devletlerin Osmanlı İmparatorluğunu parçalama ve yok etme çabalarını bütün dünya biliyor ve bu patadan yer alabilmek için tüm gücüyle saldırıyorlardı.sayıları ve silahları bize göre kat ve kat fazlaydı. Ülkemizi parçalamaya kesin gözüyle bakıyorlardı. Ama unuttukları bir şey vardı.Bizler 1071 yılında Osmangazilerin Malazgit Ovasında Bizanslılar ordusunu yöneten Romen Diyojen’e diz çöktürerek, bize bu toprağı yurt yapan Alparslan’ın,1453 te gemileri karadan yürüterek İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet’in, Her fetih ettiği yerde adaletini yayan, ırkçılık ve mezhep ayrımcılığı yapmayan Sultan Süleyman’ın;Ve 1881 de Selanik’te doğan, doğduğu günden beri devleti ve ulusunun bağımsızlığı için Mücadele eden Mustafa Kemal’in ecdatları olduğumuzu bilmiyorlardı.İşte bunun içindir ki; Çanakkale’de, Anafartalar da, İzmir’de ölümüne giden;İşte onlar; analarının kuzularıydılar,Babalarının gözbebekleriydiler, İşte onlar, iki dakika sonra öleceklerini bile bile; eşlerini, çocuklarını, nişanlılarını geride bırakarak Türkiye Cumhuriyetinin ilelebet payidar kalması için gözlerini kırpmadan canlarını verenlerdi.İşte Onlar için vatanları uğruna elinde kuru ekmeğini de, aşını da, gerektiğinde canını da verenlerdi. Öyle Güzel İnsanlardı ki Cepheye Cephaneleri taşırken mermiler ıslanmasın diye üzerindeki giysiyi çıkarıp saranlardı.İşte onlar sırası kendilerine geldiklerine inandıkları için okullarını bırakarak 13/14/15 yaşlarında cepheye giden, canlarını bu vatan için vererek, okudukları okullarından 3 yıl mezun veremeyen; kendileri küçük ama cesaretleri ve yürekleri o kadar büyüktü ki karşılarındaki düşmanın ne kadar güçlü olduğunu bile bile cepheye gitmekten bu vatan için ölmekten bir an için dahi pişman olmadılar.Ve halktan aldığı güçle bağımsızlık yolunda mücadele ederek kurtuluş savaşını veren Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyetimizi kurmuş yaptığı Devrim ve Reformlarla Dünya’ya Örnek bir devlet ortaya koymuştur. Cesareti ve Sevgisiyle kurduğu Cumhuriyetin bir ferdi olarak bundan sonra bize düşen;Cumhuriyetimize saldıran dış ve iç odaklı güçlere karşı Bayrağımıza, Vatanımıza, Dinimize ve Mustafa Kemal Atatürk’e sahip çıkmak ve “Önemli olan Vatansa gerisi Teferruattır” diyen atalarımıza karşı tarihi sorumluluğumuzu yerine getirmektir. İnanıyorum ki bu düşüncelerime burada bulunanlarda katılıyordur.Şuanda burada bulunuyorsak, bir yudum su içebiliyorsak, bir lokma ekmek yiyebiliyorsak, bir nefes alabiliyorsak önce Allaha sonra Mustafa Kemal Atatürk ‘e ve onun kurmuş olduğu Türkiye Cumhuriyetine borçluyuz.Allah ezanımızı susturmasın, bayrağımızı indirmesin,bir daha istiklal marşımızı yazdırmasın diyerek, bu uğurda ölen şehitlerimize Allahtan rahmet, Kahraman gazilerimize şükranlarımızı sunuyorum.‘NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE’” dedi.
Törenden daha sonra halka Türk Bayrağı,Maske ve Kolonya Dağıtılarak Tüm Camilerde Şehitlerimiz için Mevlid-i Şerif okundu.