Bu haber 03 Kasım 2020, Salı 16:13 tarihinde eklendi. 2878 kez okundu.
Utandıran manzara
Edirne Kent Konseyi Başkanı Ziya Gökerküçük, konseyin kültür grubu olarak pandemi kurallarına da uyarak kentte gezi ve inceleme etkinlikleri yaptıklarını belirterek, son olarak gerçekleştirdikleri Yemişkapanı ve Makedonya Kulesi gezisinde gördükleri manzara karşısında utandıklarını söyledi.
Edirne Kent Konseyi Başkanı Ziya Gökerküçük, konseyin kültür grubu olarak pandemi kurallarına da uyarak kentte gezi ve inceleme etkinlikleri yaptıklarını belirterek, son olarak gerçekleştirdikleri Yemişkapanı ve Makedonya Kulesi gezisinde gördükleri manzara karşısında utandıklarını söyledi.
Edirne Kent Konseyi Başkanı Ziya Gökerküçük, yaptığı açıklamada Kent Konseyi Kültür Grubu olarak Yemişkapanı ve Makedonya Kulesi’nde gezi ve inceleme etkinliği yaptıklarını söyledi.
Bu gezi ve inceleme sonunda katılanlar olarak utandıklarını belirten Gökerküçük, “Ama utanmanın bir artı sağlamayacağı ve kente dair bir şeyler yapmamızın zorunlu olduğunu da kavradık. Gördüğümüzü kentlimizle paylaşmak ve dikkat çekerek farkındalık yaratmanın görevimiz olduğunu anladık. Devamında kentliler olarak bu ve benzeri yerleri sık sık ziyaret etmemiz ve kentlilerin de ziyaret etmesini teşvik ederek benzeri duyarlılığı göstermelerini sağlamak gerekecektir” dedi.
“ÇÖPLÜK GÖRÜNÜ İÇLER ACISI”
Yemişkapanı’nın UNESCO korumasına alınmış Selimiye’nin bahçesinde olan eski bir kalıntı olduğunu belirten Gökerküçük, “Tescil edilmiş ve Selimiye Meydanı düzenlenirken yeniden gün yüzüne çıkmış ki yeniden bir şekilde bir şeyler yapılması gündeme getirilmiştir. Bu safhadan sonra kurumlar arasındaki anlaşmazlıklar nedeniyle öylece kalmış, bırakılmıştır. Kimisi ‘ihya edelim’ derken bir kesim ise bu zamanda işlevi olmayacak bu hanın ihyasına gerek olmadığını, toprak seviyesine kadar düzenleyip üzerini camla kaplayarak görsellerle belirtilmesini istemiştir. Ki 2019 Mayıs ayında basına yansıyan bilgiler ve duyumlarımıza göre bu görüşte anlaşılmış ve proje kapsamında yapılması Belediyenin yetkisine bırakılmıştır. O halde bir yılı aşkın zamandır gereği neden yapılmamıştır? Geçen her gün alanın çirkinleşmesine, ağaçların büyümesi ve köklerinin uzaması nedeniyle İslami eserin toprakaltı kısımlarının bozulmasına sebep olmaktadır. Çöplük görünümü ise içler acısıdır. O nedenle acilen yapılması gereken yapılmalıdır. Çünkü dini inancı gereği veya UNESCO önerisi ile Selimiye şaheserini görmeye gelenler bu görüntüden tiksinme derecesinde rahatsız olmaktadır. Gezdik, inceledik ve bir kez daha gördük ki bu alan çöplük durumunda ve kedi-köpek barınağı konumundadır. Yetkililerin acilen gereğini yapmaları talebimizdir. Bu talebi Meydanın çevresindeki esnaflarımız ve turizmden geçimini sağlayan kentlilerimiz başta olmak üzere, hepimiz acilen yetkililere bildirmeli ve talep etmeliyiz” dedi.
“KENTİN TARİHİNE SAHİP ÇIKMALIYIZ”
Kentin bir diğer önemli yerlerin biri olan Makedonya Kulesi’ne de değinen Gökerküçük, “Roma Kralı Hadrianus tarafından kurulan Hadrianopolis’i çevreleyen surların dört köşesindeki kulelerden biridir. Edirne Valilerinden Hacı İzzet Paşa’nın kule üstüne yaptırdığı ahşap katlar ve koydurduğu saatler sonrasında burası (1866-1867) Saat Kulesi olarak anılmıştır. Buradaki saat uzun süre Millet Saati olarak da adlandırılmıştır. Kenti çevreleyen surların kulelerinden günümüze gelen tek yapı olan Makedonya Kulesi ve çevresi, yapılan kazı sonrası ‘Kentsel Arkeoloji Parkı’ olarak hizmete açılmıştır. Bu değerli ve önemli yeri gezerken gördüğümüz çirkin tabloyu yetkililerin de görmesi gerekir. Diğer tarihi alanlarımızı gibi burası da atık yeri olmuş durumdadır. Bu durum sık sık yerel basına da yansımasına rağmen Mumcu Sokak Arkeopark alanının önüne bir konteyner bile bırakılmamıştır. Ayrıca alanın içinin de belirli zamanlarda temizlenmesi iyi olacaktır. Bu alanda da hayvanlar barınmaktadır. Antik Seramik Fırını üzerine yavrulamış köpek bir şekilde uygun yere taşınmalıdır. Ayrıca o antik fırınların da koruma altına alınması yok olmasını önleyecektir. Kentimizin tarihi alanlarını korumak adına birçok kurumlarımız var elbette ve bunların bütçeleri de var ama bu tür yerleri korumak en önce kentlilerin görevidir. Biz kentliler olarak tarihimizi ve doğamızı koruma mücadelesinde olduğumuzda yetki sahibi olanların da daha dikkatli olacağını bilmeliyiz” şeklinde konuştu.
|