Bu haber 08 Ekim 2020, Perşembe 14:35 tarihinde eklendi. 831 kez okundu.
Batı Trakya'daki medreseler boyunduruk altına alınıyor
Batı Trakya'daki medreseleri boyunduruk altına alan yasal düzenleme 2 Ekim tarihinde 4284 sayılı resmi gazetenin B cildinde yayınlandı. Gümülcine ve İskeçe medreselerindeki okul encümen heyetlerinin yetkilerini belirleyen yasal düzenleme ile encümen heyetlerinin boyunduruk altına alındığı görülüyor.
Yapılan yeni yasal düzenleme ile encümen heyetlerinin başkanlığına doğrudan tayinli müftüler getiriliyor. Dikkat çeken bir başka husus ise encümen heyetinin sekreterliğine yerel ortaöğretim müdürlüğüne bağlı idari bir memurun atanması öngörülüyor. Bu memurun Hıristiyan veya Müslüman olup olmayacağı ise kararda belirtilmiyor.
AZINLIK HAKLARI ÇİĞNENMEYE DEVAM EDİYOR
Yunan devleti azınlığın bir çok kurumuna yaptığı hukuksuz ve uluslararası anlaşmalara aykırı müdahaleleriyle Batı Trakya Türklerinin azınlık haklarını ayaklar altına almaya devam ediyor. Azınlık okullarındaki encümen heyetlerinin neredeyse bütün yetkilerini elinden alan Yunanistan, bu kez de medreselere yaptığı müdahale ile medreselerdeki encümen heyetlerinin kontrolünü de tamamen öğrenci velilerinin elinden alıyor.
KEYFİ UYGULAMA VE DİKTATÖRVARİ DAYATMALAR
Resmi gazetede yayınlanan kararla yapılan yeni keyfi yasal düzenleme çerçevesinde eş, kan bağı ve evlilik yolu ile dördüncü dereceye kadar akrabalık ilişkileri olan encümen heyeti üyelerinin aynı toplantıya katılamayacağı belirtiliyor. Yani encümen heyetinde yer alan iki kardeş aynı toplantıya katılamayacak.
Azınlığa danışmadan yasal düzenleme ile keyfi bir şekilde getirilen ve dikte edilen bir başka husus ise, toplantılara eyalet eğitim müdürü, azınlık eğitim bürosu şefi, yerel ortaöğretim müdürü ile okulun müdür ve müdür yardımcısı dışında başka birinin katılamayacağının belirtilmesidir. Yani bu yasal düzenleme ile medresedeki encümen heyeti fikir danışmak için bile olsa toplantıya bir azınlık milletvekilini davet edemeyecektir.
MÜSLÜMAN TÜRK AZINLIĞIN İRADESİ YOK SAYILIYOR
Yasal düzenlemedeki bir başka husus ise alınan kararlarda salt çoğunluğun sağlanamaması durumunda zayıf görüş belirtenlerin baskın görüş belirtenlerin fikirlerine katılıncaya kadar oylamanın tekrarlanması, eşitlik durumunda encümen heyeti başkanı olan tayinli müftünün oyunun baskın olduğu kabul edilmesi. Bu yöntemle devlet adeta seçimle iş başına gelecek encümen heyetlerine "İsteseniz de istemeseniz de benim dediğim olacak" mesajını veriyor.
CUNTAVARİ YÖNTEMLERLE BOYUNDURUK ALTINA ALMA GAYRETLERİ
Yayınlanan kararın bir maddesinde de aleyhte oy veren üyelerin görüşlerinin ve isimlerinin tutanaklara kaydedilmesi öngörülüyor. Yani 'fişleme'nin resmi gazetede yayınlanmış ve yasalaşmış hali bu durumda ortaya çıkıyor. Burada da devlet "Karşı geleni bir kenara not ederim, gerekeni yaparım" mesajını vererek encümen heyetini tam anlamıyla iradesiz bırakarak kontrol altına almayı hedefliyor.
Devlet bugüne kadar gerek azınlık eğitimi, gerekse diğer azınlık meselelerinde değişik aralıklarla çıkardığı yasalarla Batı Trakya Türklerinin haklarını gasp etmeye, ortadan kaldırmaya ve bu tür müdahalelerle azınlığı boyunduruk altına alma gayretlerine devam ediyor. Medreselerdeki encümen heyetlerinin yetkilerini belirleyen son yasal düzenleme ise bunu net bir şekilde ortaya koyuyor. Batı Trakya Türkleri ise uluslararası anlaşmalarla kazanılmış haklarını kaybetmemek için mücadeleye devam ediyor.
ÜLKE DEMOKRASİSİNE DARBE
Yunanistan yönetiminin bu uygulamaları cunta dönemi uygulamalarının devam ettiğinin kanıtı olarak ülkenin demokrasisine büyük darbe vuruyor. Yunanistan bu şekilde demokrasiyi diktatörlük uygulamalarına alet ederek Batı Trakya Türklerinin haklarını gasp etmeye devam ediyor.
|