Günümüzde Kudüs'ün işgalcilerin şiddet ve nefret politikalarıyla bu özelliğini kaybettiğine dikkati çeken Başkan Erbaş, şöyle konuştu:
"İşgalciler, tüm ahlak ve hukuk ilkelerini ihlal ederek Kudüs'ün işgalini meşrulaştırmak istemektedir. Hukuk ve insanlık dışı uygulamalarla Müslümanların kendi mabetlerinde ibadet etmelerine dahi engel olmaktadır. Dini ve kültürel mirasa zarar vermekte, şehrin Müslüman kimliğini yok etmektedir."
"KUDÜS, BÜTÜN MÜSLÜMANLIĞIN ORTAK MESELESİDİR"
Tüm insanlığın işgale karşı çıkmakla ve Kudüs’ü savunmakla yükümlü olduğuna vurgu yapan Başkan Erbaş, şunları kaydetti:
"Kudüs topyekun insanlığın hukuk, ahlak ve vicdan sınavıdır. Kudüs, İslam ümmetinin iman ve kardeşlik sınavıdır. Kudüs, sadece Filistinlilerin ya da Arapların değil, bütün Müslümanların ortak meselesidir. İnsaf ve vicdan sahibi Yahudiler de Kudüs’teki zulme karşı çıkmalıdır. İslam dünyasında şahsi menfaatlerini düşünerek Kudüs’e ihanet manası taşıyan söz ve eylemlerde bulunan bazı kişi ve gruplar da derhal bu hıyanetten vazgeçmelidir. Tüm dünya Müslümanları Filistin davasını daha çok sahiplenmelidir. Müslümanlar, etnik ve mezhebe dayalı kısır çekişmelerden uzaklaşarak kendi meselelerini beraberlik ruhu ve kardeşlik hukuku içinde çözmelidir."
Erbaş, Kudüs'te işgal ve zulmü engellemenin yolunun Müslümanların birlik ve beraberlik içinde hareket etmesinden geçtiğine dikkati çekti.
İslam dünyasının güçlü ve zengin olduğunu, bütün yer yüzüne iyilik ve adalet getirecek imkanlarının bulunduğunu kaydeden Erbaş, İslam dünyasının durumunun farkında olmadığını ve iç çekişmeler, fitne ve tefrika içinde imkanlarını yeterince kullanamadığını vurguladı.