Gümülcine Seçilmiş Müftülüğü'nün elektronik postası aracılığıyla basına gönderilen Batı Trakya Camileri Din Görevlileri Derneği'nin açıklamasında, Gümülcine şehrindeki din görevlileri bugüne kadar tayinliler (müftü ve cemaat idaresi) tarafından kendilerine ödenen maddi desteği bundan sonra kabul etmeyeceklerini kamuoyuna bildirdiler.
Yapılan açıklamada Gümülcine Şehiriçi Din Görevlileri, siyasi iradenin atamalı temsilcisi olarak ifade ettikleri tayinli müftü naibine Cemaat İdaresi'nin de yardım ederek bugüne kadar hizmet karşılığı kendilerine ödenen miktardan büyük oranda kesintiye gittiklerini ve bu şekilde görevlilerin mâli açıdan tayinlilere mahkûm olmalarını sağlama gayreti içinde olduklarını belirterek, gayretleri nispetinde mücadelelerine devam edeceklerini ve şimdiye kadar kendilerine tayinliler tarafından ödenen ve zaman içinde azaltılan maddi desteği kabul etmeyeceklerini ifade ettiler.
Gümülcine Seçilmiş Müftülüğü tarafından basına gönderilen Batı Trakya Camileri Din Görevlileri Derneği'nin açıklaması aşağıdaki gibidir:
"BATI TRAKYA CAMİLERİ DİN GÖREVLİLERİ DERNEĞİ
29-05-2020 Cuma
AÇIKLAMA
Yaşadığımız son gelişmeler bizlere şunu göstermiştir ki, siyasi iradenin atamalı temsilcisi, milletin iradesine ve antlaşmaların zıddına hareket ettiği açık seçik görülmektedir. Her hareketleri ve uygulamaları, inancımızın kılıfına sokularak başkalarının emellerine hizmet etmektedir.
Bunun en son örneğini Özel Durum Uygulaması’nda, iktidarın yayınlamış olduğu, ibadethanelerde toplu dini icraatların ve ibadetlerin gerek toplu olarak, gerekse bunların sesli olarak megafonlardan yansıtılmasını yasaklayan genelgede, ezan ve çan çalmanın yasaklanmamış olmasına rağmen, yönetimin tayinlisi hiçbir kanuna dayanmayan keyfi, kanunsuz, usulsüz, ezanı okuma yasağı genelgesini yayınlamıştır. Tezatların ve yanlışların hizmetkârı olan zât, sürecin bitişinden iki - üç gün sonra temsil ettiği kurumun sanal ortam sitesinde böyle bir yasağın olmadığını beyan etme zaruretini hissederek açıklamada bulunmuştur.
Geldiği günden beri, hiçbir din adamının yapmayacağı uygulamalara şiddetle ve ihtirasla devam etmesi, gerek Cami görevlilerini, gerekse Cami mütevellilerini baskı, şantaj, tehditlerle emrine âmâde kılma gayretleri ters tepmiştir. Ancak bundan vazgeçmeyerek, illâki milletin iradesini birilerinin hevesine râm eyleme çabalarını sürdürmektedir. Varmak istenilen hedef, Lozan ve Anayasal hakkımız olan Özel Azınlık Statümüzü ve dini yaşam konumumuzu, okulların bugün düştüğü durumuna, camileri ve muhtevasını da aynı şekle, devlet kurumunun en alt biriminin emrine indirgeyecek seviyeye düşürme çabalarına, burada görev yapanları da alet ederek, özel statümüzü sıradan bir yönetim biriminden idare edilmeye mahkûm etme gayreti içerisindedir.
Bu gayretlere, Cemaat İdaresi (Vakıflar idaresi) de yardım ederek, cami görevlilerinin azınlık kaldığımız günden beri hizmet karşılığını keyfi iradesiyle büyük oranda kesintiye giderek, görevlilerin mâli açıdan kendilerine mahkûm olmalarını sağlama gayreti içinde olmaktadırlar.
Gümülcine Şehiriçi Din Görevlileri olarak, bu kaderi bizlere yaşatacak olan ortama, sürece, kişilere, asla ve kat’a zerre kadar destek olmayacağımızı, değirmene su taşımayacağımızı, kuruluşundan bu güne varlığını sürdüregelenlerin (vakıfların) bizden sonra da düzgün bir şekilde devam etmesinin sağlanması için gayretimizin gücü nispetinde mücadelemizi sürdüreceğimizi, bize ödenen ve zaman içinde azaltılan maddi desteği kabul etmeyeceğimizi bildiririz."