"Edirne'nin gül sularının tarihte çok önemli bir yeri var"

Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayten Altıntaş, Osmanlı'da Topkapı Sarayı'nın ihtiyaç duyduğu gül suyu ve gül yağının Edirne'deki gül bahçelerinden temin edildiğini belirterek, "Edirne gülü"nün kokusuyla ve faydalarıyla geçmişte büyük üne sahip olduğunu bildirdi.

Gül araştırmacısı Prof. Dr. Altıntaş, Edirne Tanıtım ve Turizm Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Emel Gönenç Güler'in sanal ortamda hazırladığı "Edirne'de gülcülük" konulu söyleşide Edirne'de gül üretiminin tarihi konusunda bilgiler verdi.

Prof. Dr. Altıntaş, Edirne gülünün güzel kokulu gül çeşitlerinden olduğunu ve genetiğiyle oynanmadığı için doğallığını koruduğunu ifade etti.

Günümüzde Edirne'de gül yetiştiriciliğinin ticari olarak yapılmadığını söyleyen Altıntaş, "Edirne gülü, en güzel kokulu güllerden biridir ve genetiğiyle hiç oynanmamıştır. Edirne gülü hem Edirne hem de Türkiye için çok önemlidir. Edirne gülü turistik ve ticari olarak çok faydalı şekilde değerlendirilebilir. Isparta, gülcülükte örnek bir konumda. Isparta'da binlerce dönümde yetiştirilen güllerden gül yağı ve gül suyu üretiliyor." dedi.

Altıntaş, Edirne'de gülcülüğün tarihinin yüzyıllar öncesine dayandığını ve Osmanlı döneminde Edirne'nin, gül üretim merkezlerinin başında geldiğini dile getirdi.

Tarihi kayıtlara göre 1820 yılında Edirne'deki gül bahçelerinin büyüklüğünün 10 bin dönümü bulduğunu ifade eden Altıntaş, gülcülüğün ticari olarak kente büyük katkı sağladığını belirtti.

- "Edirne'nin gül sularının tarihte çok önemli bir yeri var"

Osmanlı sarayının gül suyu ve gül yağı ihtiyacının Edirne'deki gül bahçelerinden karşılandığını anlatan Altıntaş, şunları kaydetti:

"15. yüzyıldan beri Edirne'ye bağlı olan Kazanlık ve Zağra gibi yerlerde büyük gül bahçeleri vardı. Evliya Çelebi diyor ki, 'Edirne fakir bir yerleşim yer ancak çok güzel kokulu gül suları var ve sonbaharda çok lezzetli ayvaları var'. Edirne'nin gül sularının tarihte çok önemli bir yeri var. Yine Evliya Çelebi, Edirneli kadınların Mısır Çarşısı'nda bakır kazanların içinde gül suları sattığını ve büyük ilgi gördüğünü anlatır."

Osmanlı sarayının gül ve gülden yapılan ürünlerin karşılandığı ilk yerin Edirne olduğuna dikkati çeken Altıntaş, "Topkapı Sarayı'nda tonlarca gül suyu kullanıyordu. Özellikle kadınlar gül suyuna güzelliğe katkısından dolayı çok ilgi gösteriyordu. Topkapı Sarayı'nın girişinde gül bahçeleri vardı ve onların gül suları çıkarılıyordu tabi yetmediği için Edirne'de tonlarca gül suyu getiriliyordu."