Baharı beklerken yurdun pek çok yerinde mevsim normallerinin altında yaşanılan sıcaklıklar doğadaki pek çok canlıyı olumsuz etkiliyor.
, Osmanlı Devleti'nde bir döneme adını veren, narin ve kısa ömürlü çiçek laleler, Edirne caddelerini süslüyor. Geçen yıllara oranla mevsim normallerinin altında seyreden hava sıcaklıkları nedeniyle bu yıl pek çok lale baharı görmeden boynunu büküyor.
Edirne Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekipleri, bahar aylarında lalelerle rengarenk bir Edirne oluşturmak için aralık ayında çalışmalara başlıyor. 15 kişilik, park ve bahçeler müdürlüğü ekibi zemheri soğuklarında, lale soğanlarını toprakla buluşturuyor.
Bahar başlangıcı nisan ayında sapa kalkıp, bir biblo gibi renk renk çiçekleriyle kenti süslesin diye zahmetle ekilen nazlı laleler, bu yıl mevsim normallerinin altında giden sıcaklıklar ve rüzgarlar nedeniyle dalından koparak, zedeleniyor.
100 bin lalenin ekildiği kentte, bir kaç hafta sonra lalelerin solmasının ardından ekipler, diktikleri soğanları yerlerinden söküp, gelecek kışa kadar soğanları koruma altına alacaklar.
-LALELER BİR DÖNEM FANATİKLİĞİN SİMGESİ OLMUŞTU-
Galatasaray taraftarı Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi, 2007 yılında kente çok sayıda sarı-kırmızı lale diktirmesinin ardından ''fanatik başkan kenti sarı kırmızı laleler ektirdi'' diye gündeme gelmişti.
Daha önce de kaldırımları sarı-kırmızı mozaiklerle kaplatmasıyla bir anlamda fanatikliğini ortaya koyan Sedefçi, 2008 yılını fair play yılı ilan ederek, kentin çeşitli yerlerine Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş'ın renklerini taşıyan laleler diktirmişti.
-LALE ESKİ PAYİTAHTTA İNATLAŞMAYLA ÖZDEŞ-
Osmanlı Devleti başkentlerinden Edirne için lalenin bir önemi daha var. Lale, kentin simgesi durumundaki Selimiye Cami'nin yapılacağı arsanın sahibi yaşlı kadınla anlaşılamamanın hikayesini de barındırıyor.
Söylentiye göre, Kıbrıs'ı fethinin anısına 2. Selim'in, eski payitaht Edirne'de kente hakim bölgede heybetli cami yapılması emrini vermesinin ardından 80 yaşındaki Mimar Sinan, daha sonra ''ustalık eserim'' diyeceği camiyi yapmak için uygun alan aramaya başladı. Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde ''Kavak Meydanı'' olarak andığı Edirne'ye hakim alan, Mimar Sinan'ın ''4 minareli ve kubbesi Ayasofya'yı dahi geçecek'' diye tasarladığı cami için çok uygundu.
Lale bahçesi olan yerin sahibi yaşlı kadın, arsasını önce vermek istemedi. Daha sonra yetkililerin de araya girmesiyle zor da olsa, araziyi vermeyi kabul etti. Yaşlı kadının camide lale figürünün bulunması şartı kabul edilerek, Selimiye Camii'nin yapılacağı alan alındı. Bu nedenle Mimar Sinan da söz verildiği gibi laleyi ustalık eserinde işledi. Ancak bir farkla, yaşlı kadının inatlaşmasının simgesi olan lale, ters olarak müezzin mahfilinin sütununda yer aldı. Ters lale figürü, 437 yıldır adeta ''yaşlı kadının inadını'' simgelercesine sütunda duruyor.
-HOLLANDA'YA BİZ GÖNDERDİK-
Anavatanı Kazakistan olan soğanlı süs bitkisi lale, Anadolu'da doğal olarak yayılarak bir çok yörede doğal yetişmiştir. Kanuni Sultan Süleyman'ın Hollanda Kralı'na armağanıyla Avrupa'ya yayılan Lale, Avusturya'yla imzalanan 1718 Pasarofça Anlaşması ile başlayan 1730 Patrona Halil İsyanı'na kadar süren döneme adını vermiştir.
Hollanda'ya armağan olarak giden ve hayranlıkla karşılanan lale yetiştiriciliğinde Hollanda birinci sırayı alarak, Türkiye'ye lale ihraç etmektedir.