“Kiraz Festivali
'Türkiye'de 485'in üzerinde diri fay parçası var'
McDonalds’a Konya’dan Sürpriz
Ateistlerin Cenaze Namazı Nasıl Kılınır?
Bu haber 09 Kasım 2019, Cumartesi 16:05 tarihinde eklendi. 384 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Millet'e 220.000 euroluk tazminat davası açtılar

Batı Trakya Müslüman Türklerinin haklarını cesurca savunduğu için yıllardır hapis ve tazminat cezalarıyla susturulmak istenen ancak haklı mücadelesinden vazgeçmeyen Millet gazetesine bir tazminat davası daha açıldı.
Millet'e 220.000 euroluk tazminat davası açtılar

Kaynak : milletgazetesi.gr

Batı Trakya Müslüman Türklerine yıllarca müftü olarak dayatılan ve geçtiğimiz yıl rızaları olmadığı halde devlet tarafından emekliye sevk edilen Mehmet Emin Şinikoğlu ve Cemali Meço, Millet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Cengiz Ömer ve gazetenin Başyazarı Feyzullah Hasan Kâhya'ya bu kez tazminat davası açtılar.

Meço ve Şinikoğlu Millet gazetesi yazarlarından her biri kendine 110.000 euro olmak üzere toplam 220.000 euro tazminat talep ediyorlar. Kendilerine hakaret edildiğini iddia ederek tazminat talep eden Meço ve Şinikoğlu, mahkemeye yatırdıkları dava dilekçesinde Cengiz Ömer ve Feyzullah Hasan Kâhya hakkında akıl almaz iddia ve ithamlarda bulunuyorlar.

Uluslararası anlaşmalar, kanunlar ve Batı Trakya Müslüman Türklerinin iradesi hiçe sayılarak yıllarca müftülüklerin başında tutulan İskeçe'deki Mehmet Emin Şinikoğlu ile Gümülcine'deki Cemali Meço, İskeçe mahkemesine başvurarak Cengiz Ömer ve Feyzullah Hasan Kâhya hakkında kendilerine hakaret edildiği gerekçesiyle 5 Kasım 2019 itibariyle tazminat davası açtılar. Duruşma 6 Şubat 2020 tarihinde İskeçe Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görüşülecek.

DAVA DİLEKÇESİNDE DÜŞÜNDÜRÜCÜ İTHAMLAR

Açılan tazminat davası ile ilgili olarak Millet gazetesine gönderilen dava dilekçesinde, kendilerine hakaret edildiğini iddia eden Meço ve Şinikoğlu, Cengiz Ömer ve Feyzullah Hasan Kâhya hakkında akıl almaz ithamlarda bulunuyorlar. Meço ve Şinikoğlu, "saldırgan makaleler" olarak nitelendirdikleri bahse konu yazılarda kendilerine karşı çamur atıldığını ve hakaret edildiğini iddia ederek, bu yöntemle Cengiz Ömer ve Feyzullah Hasan Kâhya'nın Trakya'da karanlık Türk propagandasının çıkarlarına hizmet ettiklerini iddia ediyorlar. Kendilerine bu şekilde saldırılmasının da bunu ispat ettiğini öne sürüyorlar. Bununla da yetinilmeyen dava dilekçesinde, yazarların Trakya'da devletin atadığı müftülere karşı çıkarak bir yerlerden aldıkları emir doğrultusunda Yunan Karşıtı Propagandayı kudurmuş bir şekilde teşvik ettiklerini ileri sürüyorlar.

Sabık atanmış müftüler kendilerine hakaret edildiği gerekçesiyle açtıkları davada, gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Cengiz Ömer ve Feyzullah Hasan Kâhya'yı, Trakya'da karanlık Türk propagandasının çıkarlarına hizmet etmek, Yunan karşıtı propagandası yapmak ve görülmemiş bir şekilde Yunan devletine karşı gelmekle itham ediyorlar. Bunun için tek gerekçeleri de kendilerine hakaret edildiğini ve atanmış müftülere karşı gelindiğini iddia etmek. Hakarete maruz kaldıklarını iddia eden sabık atanmış Müftüler, gazetemiz yazarlarına ağır ithamlarda bulunmaktan geri durmuyorlar.

ÇİPRAS'IN İTİRAFLARI DA YUNAN KARŞITLIĞI MI?

Eski Başbakan Aleksis Çipras da devlet tarafından atanan müftülerin Batı Trakya'daki azınlık tarafından tanınmadığını belirterek bu konuda yıllardır izlenen yanlış ve haksız politikayı itiraf etmişti.

Çipras "Bu konu, doğrudan Yunan vatandaşı Müslümanlarla ele alınmalı. Böylece bu konu bir an önce halledilsin ve kalıcı bir yasal düzenleme gerçekleştirilebilsin. Bu konuyu halletmemiz lazım. Çünkü bu ne Yunanistan'a fayda sağlıyor, ne de azınlığın kendini huzurlu hissetmesine yardımcı oluyor." değerlendirmesinde bulunarak ezber bozmuştu.

Açıklamalarında sorunun birkaç gün içinde çözülecek bir mesele olmadığını vurgulayan Çipras, "Yunan devletinin tanıdığı dini liderlerin azınlık tarafından kabul gördüğü ve sorgulanmadığı bir noktaya ulaşalım istiyoruz." diye konuşarak tarihi bir itirafta bulunmuş ve azınlığı bu sorunun çözümü noktasında umutlandırmıştı.

Çipras'ın bu itirafları, Meço ve Şinikoğlu'nun Millet yazarlarına açtığı ceza davası sürecinde mahkemelerde davalılar tarafından dile getirilerek, davacıların mantığıyla hareket edildiğinde, dönemin Başbakanı Çipras'ın da atanmış müftülerin tartışılır konumunu dile getirmesi devlete karşı geldiği ve Yunan karşıtı propaganda yaptığı şeklinde anlaşılması gerektiği belirtilmişti.

Duruşmalarda ayrıca, rızaları olmadığı halde Meço ve Şinikoğlu'nun hükümet tarafından görevden alınmasının da "Yunan karşıtlığı" şeklinde itham edilebileceği gerçeği de dile getirilmişti.

Gerek Çipras'ın müftülük konusunda Batı Trakya Müslüman Türklerinin talepleri ile örtüşen ifadeleri, gerekse gazetemizde kaleme alınan ve toplumumuzun müftülük konusundaki haklı taleplerini dile getiren yazılar, her ne kadar Meço, Şinikoğlu ve bunlar gibilerini toplumumuza dayatanların hoşuna gitmese de, Batı Trakya Müslüman Türkleri haklı taleplerinden ve mücadelesinden vazgeçmemiştir.

Basın mensuplarını mahkemeye vererek hapis ve tazminat cezalarıyla susturmaya çalışmak gibi ilkel baskı yöntemleriyle bugüne kadar herhangi bir sorun çözülmediği gibi, bundan sonra da bu tür yöntemlerin toplumun huzuruna ve devlet-azınlık ilişkisine katkı sunmayacağı aşikardır.

Bir yandan demokratik özgürlükler ülkesi olduğunu ve bünyesindeki azınlıklara, başkalarına örnek olacak şekilde davrandığını iddia eden ülkemiz Yunanistan'ın, diğer yandan diktatörvari yöntemlerle Batı Trakya Müslüman Türklerinin hak ve hukukunu ayaklar altına alması çelişkili bir durum arz etmektedir.

CEZA DAVASI SÜRECİ

Batı Trakya Müslüman Türklerine yıllarca müftü olarak dayatılan Mehmet Emin Şinikoğlu ve Cemali Meço'nun Millet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Cengiz Ömer ve gazetenin Başyazarı Feyzullah Hasan Kâhya'ya açtıkları ceza davası 6 Haziran 2018'de İskeçe Üç Hakimli Ceza Mahkemesi'ne görüşülmüştü. Feyzullah Hasan Kâhya'nın dava konusu olan yazılarının Yunanistan Dışişleri Bakanlığı tarafından tercüme edildiği davacı avukat tarafından vurgulanmış ve bu tercümeler doğrultusunda görüşülen mahkemede, Cengiz Ömer ve Feyzullah Hasan Kâhya'ya 20'şer ay hapis cezası verilmişti. Davaya itiraz edilerek istinafa taşınmıştı. Davanın üst duruşması 7 Şubat 2019 Perşembe günü Trakya İstinaf Mahkemesi'nde görüşülmüş, Cengiz Ömer ve Feyzullah Hasan Kâhya 15'şer ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Ceza davası süreci en son Yargıtay'a taşındı ve görüşüldü. Yargıtay'dan kararın çıkması bekleniyor.

DAVA KONUSU

Batı Trakya Müslüman Türklerinin en önemli kurumlarından olan müftülüklerdeki sorunları ve halkın bu konudaki rahatsızlığını yazılarına yansıtan Feyzullah Hasan Kâhya, İskeçe'de seçilmiş müftülüğe bağlı bir din alimi, araştırmacı ve yazardır. Kaleme aldığı yazılarla topluma dayatılarak göreve getirilen atanmışların anlaşma ve kanunlara uygun seçilmedikleri için milletin müftüleri olamayacaklarını ve İslam'a aykırı icraatlarıyla da İslam'a ve Müslümanlara leke sürdükleri için müftü sıfatını taşımaya layık olamayacaklarını, dolayısıyla dinlerine ve inananlara ihanet içerisinde olan çakma müftüler olduklarını savunmuştu.

Batı Trakya Türk Azınlığı, 1980'li yıllarda patlak veren müftülük sorununun çözümü için yıllardır mücadelesini sürdürmektedir. Batı Trakya'daki Türk basını da bu mücadelede payına düşeni yaparak toplumu bu konuda bilgilendirerek ışık tutmaktadır. 1913 Atina ve Lozan Antlaşmalarıyla müftülerini seçme hakkına sahip olan Batı Trakya Türkleri, keyfi uygulamalarla gayri hukuki olarak ellerinden alınan bu hakkın iadesini talep etmektedirler.

Yazdır Paylaş
ETİKETLER :
Diğer Haberler
EN ÇOK OKUNANLAR
Sitemizi Nerede Duydunuz?
Google
Facebook
Arkadaşım
Diğer
Trakya22 Haber Portali