Yaz aylarında birçok vatandaşın tatile gitmesi, kışın ise salgın hastalıklarının yaygınlığı dolayısıyla kan bağışının azaldığını dile getiren Edirne Kızılay Kan Merkezi Müdürü Dr. İsmail İsmail, Barış Pınarı Harekâtı sürecinde kan bağışı çağrısında bulunmalarına gerek kalmadan vatandaşların gerekeni yaptığını söyledi.
Yaz aylarında birçok vatandaşın tatile gitmesi, kışın ise salgın hastalıklarının yaygınlığı dolayısıyla kan bağışının azaldığını dile getiren Edirne Kızılay Kan Merkezi Müdürü Dr. İsmail İsmail, Barış Pınarı Harekâtı sürecinde kan bağışı çağrısında bulunmalarına gerek kalmadan vatandaşların gerekeni yaptığını söyledi.
Edirne Kızılay Kan Merkezi Müdürü Dr. İsmail İsmail, Türk Kızılay’ı olarak görev ve hedeflerinin ülkenin kan ihtiyacının tamamını karşılamak olduğunu belirtti. Barış Pınarı Harekâtı sürecinde vatandaşların her konuda olduğu gibi bu konuda da duyarlı davranarak çağrıda bulunmadan, kendilerinin gelip bağışta bulunduklarını belirten Dr. İsmail; “Olayın ciddiyetinin farkında olan vatandaşlar bir araya gelerek kan bağışında bulundu. Bu süreçte kan bağış oranımızda ciddi sayıda bir artış meydana geldi. İhtiyaç duyulması muhtemel olan bir durumda vatandaşlarımızın her zaman kan vermeye hazır olduğunu gördük. Bu da bizi gururlandırdı. Bu vesile ile tüm vatandaşlarımıza askerimizin ve milletinin yanında olduğunu gösterdiği için teşekkür ederiz. Çok duyarlı insanlarımız var. Kan vermeye geldiği zaman söyledikleri sözler bizleri çok duygulandırıyor” ifadelerine yer verdi.
Kızılay ekiplerinin her gün ülkenin farklı yerlerinde çalışmalarını sürdürdüklerini söyleyen Dr. İsmail, “150-200 arasında farklı ekibimiz meydanlarda, çadırlarda, üniversitelerde, okullarda, resmi kurum-kuruluşlarda ve askeriyelerde birçok farklı noktada kan bağışı alıyor. Bu ekiplerde alınan kanlar günün sonunda laboratuvara gönderiliyor. Bulaşıcı hastalık olup olmadığı konusunda testleri yapılıyor. Kan grubuna bakıldığında testleri temiz çıkan halk arasında kırmızı, beyaz ve sarı kan olarak bilinen üç bileşene ayrılan kanlar laboratuvarda kontrolden geçiyor. Kişinin bağışladığı kan üç farklı komponent olarak hastanelere gönderiliyor. Hastanelere gönderildikten sonra hangi hastanın, hangi kana ihtiyacı varsa doktor bunu hastasına takıyor. Hastanın normal sağlığına kavuşması için kan ile ilgili olan sorunu çözüme kavuşmuş oluyor” dedi.
“Grip, nezle döneminde kan bağışı da azalıyor”
Her gün 200 civarında ekip ile alınan kanlarla ülkenin yıllık bazda yüzde 99, 3’ünü karşıladıklarını belirten Dr. İsmail, “Bunun içinde başarılı olduğumuz dönemlerin yanında, çok parlak olamadığımız dönemlerde var. Özellikle kışın çok soğuk havada hastalıklar arttıkça vatandaşlar da kendini kan bağışından çekmeye başlıyor. Kış aylarında grip, nezle gibi hastalıkların yaygınlığından dolayı kan bağışında bir azalma oluyor. Yaz aylarında sıcaklar ve okulların tatil olması dolayısıyla kentte fazla kimse kalmıyor. Herkes bir yerlere gidiyor. Bu yüzden kan bağışında azalma oluyor. Ama bağışlanan bir ünite kanın ömrü 42 gün olduğu için bu bize bir esneklik sağlıyor. Biz de buna göre havalar soğumadan önce ekip sayımızı arttırarak hazırlığımızı yapıyoruz. Aynı şekilde yaz dönemi için de yazın başında daha yoğun çalışarak sonrasında idare edebilecek seviyeye ulaşmaya çalışıyoruz. Ayrıca yaz döneminde kurum ve kuruluşlardan destek istiyoruz. Normal halktan pek fazla kan bağışı gelmediği dönemlerde kurumları ve askeriyeleri geziyoruz” ifadelerine yer verdi.
Kan bağışında en çok sıkıntı yaşanan dönemin Ramazan ayı olduğunu dile getiren Dr. İsmail; “Ramazan ayında ülke genelinde kan bağışında bir azalma görülüyor. Ramazandaki ekiplerimiz genelde gece ekipleri oluyor. Bu yüzden ramazandan önce stoklarımızı doldurup ramazanda hastanelerin ihtiyacını karşılama oranımızı aynı seviyede tutmaya çalışarak başarılı oluyoruz” dedi.
“Okullarda kan bağışı organizasyonları düzenleniyor”
Edirne’de en başarılı çalışmalar yaptığı kurumlardan birisinin milli eğitim müdürlüğü olduğunu söyleyen Dr. İsmail, “Okullarda kan bağışı ile ilgili eğitimler veriliyor. Edirne Kızılay kan merkezi eğitim biriminde görevli arkadaşlar okullara gidip eğitim veriyorlar. Okullarda kan bağış organizasyonları düzenleniyor. Bu sayede çocuklar kan bağışına karşı bilinç kazanmış oluyor ve bu sayede de aileler de çocuklarıyla birlikte duyarlı hale geliyor. Daha önce hiç kan vermemiş olan aile bireyleri de çocukları ile birlikte kan vermeye geliyor” dedi.
“Verdikleri kanların başkalarına hayat olduğunu görecekler”
15 yaşında iken kan veren bir çocuğun uzun yıllar sonra kan vermenin ne kadar duyarlı bir davranış olduğunun farkına varmış birey olacağını vurgulayan Dr. İsmail, bunun çok önemli ve gurur verici bir şey olduğunu söyledi.
Çocukların küçük yaşlardan itibaren verdikleri kanlarla başka insanların hayatlarına can olduklarını görmüş olacaklarını belirten Dr. İsmail; “İlerleyen yıllarda bunun olumlu etkileri ile karşılaşacağız. Milli eğitim ile birlikte yapılan çalışmalarda geçen yıl 3 bin 500 ünite kan alındı. Bu yıl 5 bin ünite almayı planlıyoruz. Geçen hafta ilçelerdeki okullarda kan bağışı organizasyonlarımız oldu. Okullarda çok ciddi sayıda kan bağışları alınıyor ve duyarlılık artıyor. 01 Kasım Cuma Günü Alper Yazoğlu okulunda bir kan bağışı organizasyonu çalışmamız olacak” açıklamasında bulundu.
“Eskisi gibi kan ihtiyacı anonslarını duymuyoruz”
İhtiyaç halinde hastanın talebini hastanelerin laboratuvardan temin edebildiğini söyleyen Dr. İsmail; Dolayısıyla artık hasta yakını eskisi gibi kan aramak zorunda kalmıyor. Bunun en güzel örneği de eskisi gibi kan ihtiyacı anonslarını duymuyor olmamızdır. Yapılması gereken şeyi yapabiliyoruz. Ulaşılması gereken şeye ulaşabiliyoruz” dedi.