Hayvan hastalıklarının önlenmesi amacıyla tedavisi için kullanılan antibiyotikler süte geçiyor ve insan sağlığını tehlikeye sokuyor. Edirne üreticisinin bu konuda bilinçli ve hassas olduğunu söyleyen Edirne Süt Üreticileri Birliği Başkanı Mustafa Suiçmez, sütün antibiyotikli olup olmadığının içmekle ya da kokusundan anlaşılamayacağını ancak mayalandığı zaman ortaya çıkabileceğini vurguladı.
“Edirnelilerin içi rahat olsun”
Edirne’nin süt üreticileri birliği olarak kontrolden geçen yaklaşık 32 tane alım merkezi olduğunu söyleyen Süt Üreticileri Birliği Başkanı Mustafa Suiçmez “Antibiyotikli süt konusunda birliğimiz kurulduğundan bu yana mücadele ettik. Çok şükür rayına oturttuk. Bizde antibiyotikli bir tek kilogram süt üretime gitmez” dedi.
“Oto kontrol sistemimiz var”
Antibiyotikli süt ile ilgili üreticilere eğitimler verdiklerini söyleyen Suiçmez; “süreç içerisinde istisnai durumlar ortaya çıkarsa imha ediyoruz. Sütü kanalizasyona döküyoruz. Oto kontrol sistemimiz var. Soğutma merkezlerimize sütleri toplarken üretici bazında küçük ve steril tüpler halinde herkesin getirdiği sütten ister 5 litre süt getirsin, isterse 155 litre süt getirsin bunların hepsinin numuneleri alınıyor. Ayrı bir kaba konur, kazana dökülür ve soğuduktan sonra soğuk zincirle sanayiye giderken tekrar kontrol edilir” dedi.
“Antibiyotikli süt tespit edilirse imha edilir”
Antibiyotikli sütün kontrolünün belli bir maliyet gerektirdiğini dile getiren Suiçmez; “kontroller için test kitleri yurt dışından ithal geliyor. Ciddi bir maliyeti var. Geçtiğimiz yıl sadece bu test kitlerine Edirne süt üreticileri birliği 60 bin lira ödeme yaptık. Son derece sıkı kontrol ediyoruz. Kazanda antibiyotik ve ilaç kalıntısı olup olmadığına bakılıp daha sonra soğuk zincirle firmalara gider. Böyle bir durum tespit edilirse sütü imha ederiz asla piyasaya gitmez” açıklamasına yer verdi.
Sokak sütlerine karşı olmadıklarını söyleyen Suiçmez, vatandaşlara süt alırken bildikleri ve güvendikleri yerden almaları yönünde uyarılarda bulundu.
“Tadından veya kokusundan anlayamazsınız”
Sütün Antibiyotikli olup olmadığının kokusundan ve ya tadından anlaşılamayacağını vurgulayan Suiçmez; “süt kaynatılıp soğuduktan sonra yoğurt mayalandığında maya tutmazsa o süt antibiyotikli süt demektir. Antibiyotikli süt maya tutmaz çünkü antibiyotik sütü yoğurt haline getirecek bakterileri öldürür. Faydalı bakterilerin de barınmasına izin vermiyor. Bu sebeple sütte mayalanma olmuyor. Anlamalıyız ki bu süt antibiyotiklidir ve insan sağlığına zararlıdır. Şöyle zararlı direk bağışıklık sistemini etkiliyor. Çünkü hayvanın kilosuna göre antibiyotik vurulduğu için yüksek dozda vuruluyor insan vücudunun ağırlığını baz aldığınızda bağışıklık sistemini etkiliyor. Daha sonra zaman zaman rahatsızlanıyoruz. O zaman insana verilen antibiyotikler insan vücuduna faydası olmuyor. Edirne’de böyle bir şeyle karşılaşmadık. Umarım böyle bir durum oluşmaz” ifadelerini kullandı.
“Bizim üreticimizin hepsi bilinçli”
Edirne Bölgesi’ndeki firmaların süt konusunda hassas olduğunu ve tüm kontrollerin yapıldığını dile getiren (SÜTÜB) Başkanı Suiçmez; “antibiyotikli sütü yapan firma yakalandığı zaman en ağır şekilde cezalandırılması gerekir. Çünkü insan sağlığı ile hiç kimse oynayamaz. Biz bu sistemi oturtana kadar ciddi paralar harcadık. Bu işi bilen kişilere profesyonel eğitimler verdik. Bu antibiyotikle ilgili uzmanlarda getirdik. Bizim üreticimizin hepsi bilinçli. Bizde Edirne Süt Üreticileri Birliği olarak birinci önceliğimiz insan sağlığı, hijyen ve bu kontrollerdir. Kesinlikle bir gram süt, kontrol edilmeden asla piyasaya gitmez. Bu konuda çok rahatız. Edirne üreticisi de çok hassas Edirneli rahat olsun. Edirne’de böyle bir şey olmaz” şeklinde açıklamalarda bulundu.