“Kiraz Festivali
'Türkiye'de 485'in üzerinde diri fay parçası var'
McDonalds’a Konya’dan Sürpriz
Ateistlerin Cenaze Namazı Nasıl Kılınır?
Diyarbakır'da F-16'lar Art Arda Havalandı!
Ankara 11. Aile Mahkemesindeki boşanma davasına, avukatlar Zübeyde Kamalak, Mustafa Kamalak ve Muhammed Furkan Kamalak katıldı. Hakim Mustafa Karadağ, duruşma zaptına, Zübeyde Kamalak'ın başı kapalı olarak mahkeme salonuna girdiğini geçirdi. Avrupa Barolar ve Hukukçular Konseyi Birliğinin meslek kuralları, Hakimler ve Savcılar ile Kamu Çalışanlarının Kılık Kıyafet Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde, söz konusu kuralın yürütülmesinin durdurulmasına dair bir kararın bulunmadığını savunan Karadağ, Danıştayın,Türkiye Barolar Birliğinin meslek kurallarının 20. maddesindeki "başı açık" ibaresinin yürütmesini durdurmasının, avukatların başları kapalı olarak duruşmalara girmesine olanak sağlamadığını iddia etti. Karadağ, mahkemede, hakimin tabi olduğu kurallara uyma zorunluluğu nedeniyle Kamalak'ın avukat olarak görev yapamayacağını ifade etti. BAŞI KAPALI KALACAĞIM Duruşmada söz alan Zübeyde Kamalak, "Mahkeme kararlarına herkes uymak zorundadır. 'Avukatlar uyar, hakimler uymaz' diye bir kural yok. Bu nedenle Anayasa uyarınca, Danıştayın kararına uyup avukat olarak mahkemede görev yapmam gerektiğini düşünüyorum ve burada başı kapalı olarak kalacağım. Ayrıca müvekkilimin de başı kapalıdır, beni kabul etmezseniz, onu da kabul etmezsiniz bu işin sonu gelmez" dedi. Mustafa Kamalak da Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu, devletin bir anayasasının bulunduğunu, bunun herkesi bağladığını söyledi. HAKİMİN ÇEKİLMESİ GEREKİR Mahkeme kararlarına, yasama organları dahil, herkesin uymak mecburiyetinde olduğunu belirten Kamalak, başörtüsü ile ilgili, Danıştay 8. Dairesinin verdiği yürütmenin durdurulması kararını hatırlattı. Mustafa Kamalak, Hakim Karadağ'a, "Ben de Avukat Zübeyde Kamalak ile birlikte davalı vekili olarak görev yapacağım, o kabul edilmediği takdirde, ben de görev yapmayacağım. Zira bizim değil sizin çekilmeniz gerekir" dedi. Mahkeme, "hakimin reddi konusunda, Adalet Komisyonu Başkanlığının veya refik hakimin karar vermesinin beklenmesini", duruşma zaptının bir örneğinin de Ankara Barosuna gönderilmesini kararlaştırarak, duruşmayı erteledi. 'DAVADAN ÇEKİLMEYECEĞİM' Zübeyde Kamalak, duruşma sonrasında, "Davadan çekilmeyeceğim, çekilmem için bir sebep yok. Danıştay 8. Dairesinin kararı açık" dedi. Mustafa Kamalak da ortada hukuksuzluk olduğunu belirterek, Hakim Karadağ'ın davadan çekilmesi gerektiğini söyledi. ...
18-09-2013 23:31:07
Bu haber 930 kez okundu. 0 Yorum.
28 Şubat Mağduru Başörtülü: Devlete Küsmüştük, Bugün Barıştık!
28 Şubat döneminde haksız bir şekilde meslekten ihraç edilen yüzlerce öğretmen için göreve dönüş yolu açıldı. 1998 yılında Ankara'da Şehit Kubilay İlköğretim Okulu'nda görev yaparken başörtüsü nedeniyle mesleğinden ihraç edilen Tülay Aydoğan, Bakanlığın tanıdığı göreve dönüş hakkına başvuru için Milli Eğitim Bakanlığı'na başvuran öğretmenlerden sadece bir tanesi. Hiçbir zaman umudunu kaybetmediğini dile getiren Aydoğan, 'Hükümete çok teşekkür ediyoruz. Okuldan atılmamız sebebiyle devlete küsmüştük, alınan karar bizi devletle barıştırdı' dedi. İKNA ODALARINA GİRDİK Öğretmenlik yaptığı 11 ay süresince başörtüsü nedeniyle sürekli sıkıntılar yaşadıklarını ve son zamanlarda devreye müfettişlerin girdiğini dile getiren Aydoğan, 'O meşhur ikna odalarına biz de girdik. Müfettişler beni başımı açmam için ikna etmeye çalıştı, ancak ben dinimin gereklerini yerine getirmenin anayasal hakkım olduğunu, başımı açmayacağımı söyledim. 2 gün sonrasında da öğretmenlik mesleğiyle ilişiğimin kesildiğine dair belgeyi önüme koydular' dedi. MESLEĞİMİ ÖZLEDİM Başörtüsü nedeniyle öğretmenlikten atılanlardan sadece biri olan N. Uysal, yaşadığı günleri anlatırken 'Hayatımız roman gibi' ifadelerini kullanıyor. 2000 yılında memuriyetten atılan Uysal, şu sıralar görevine çok sevdiği mesleğine tekrar dönmek için başvuru yapmak üzere gün sayıyor. Öğrencilerini ve mesleğini çok özlediğini dile getiren Uysal, derse başörtüsü ile girmesi nedeniyle 3 okul değiştirmiş ardından da mesleğinden ihraç edilmiş. Uysal, 'Okul müdürlerim ve öğretmenler başımı açmam konusunda sürekli beni uyarıyorlardı. Öyle ki bir gün küçücük öğrencilerim bile müdüre kızdılar öğretmenimizi rahat bırakın diye. Yaşananları onların da unuttuğunu zannetmiyorum' dedi. Korku imparatorluğu sona erdi 28 Şubat uygulamalarıyla görevinden alınan öğretmenlerin haklarının iade edilmeye başlamasını değerlendirilen ÖNDER Onursal Başkanı İbrahim Solmaz 'Tek tesellimiz ülkede korku imparatorluğunun son bulmuş olması' dedi. 28 Şubat döneminde darbecilerin mesleklerinden uzaklaştırdığı yüzlerce başörtülü öğretmenin haklarını mahkemelerde savunarak yapılan haksızlığı ortaya koyma mücadelesi veren Uluslararası Hukukçular Birliği Türkiye Temsilcisi Av. Fatma Benli, emekliliklerine iki yıl kalan onlarca müvekkilinin gözyaşları arasında öğrencilerine sarılarak okullarından ayrılmasına şahit olduğunu söyledi. Benli, 'Başörtüsü yüzünden görevine son verilen bir öğretmen müvekkilim savcı tarafından başörtüsü ile bu adliyede durman yasak diyerek müvekkilimi zorla dışarıya çıkardı. İFADESİZ MAHKUMİYET Kanser hastası olan ve kemoterapi tedavisi gören başka bir müvekkilim ise ifadesine bile başvurulmadan hakkında karar çıkartılarak mahkum edildi' dedi. 28 şubatın fiili bir darbe olmamakla beraber, darbeden daha büyük taharibata neden olduğunu vurgulayan ÖNDER Onursal Başkanı İbrahim Solmaz ise '28 Şubat'ta binlerce öğretmenin uyarı ve kınama cezası yerine, okulları ile ilişiğinin kesilmesi evlatlarımızın ve ailelerinde derin travmalara nede oldu. Bu acının etkisi hale geçmiş değil. Tek tesellimiz ülkede korku imparatorluğunun son bulmuş olması' ifadelerini kullandı. Baskıya dayanamayıp istifa ettim 28 Şubat döneminde Beyoğlu Tevfik Sağlam Lisesi'nde stajer öğretmen olarak atanan Türkan G. 1998 yılında 20 günlük öğretmen iken başörtüsü yüzünden uyarı ve kınama cezası almadan maaş kesme cezası ile cezalandırıldı. Beyoğlu Tevfik Sağlam Lisesi'nden Bayrampaşa Vatan İlköğretim Okulu'na tayin edilen G, burada sol görüşlü öğretmenlerin yoğun baskısı ile karşılaştı. Kendisi ile konuşmayan, selam vermeyen meslektaşlarının baskısına daha fazla dayanamayan G. görevinden istifa etmek zorunda kaldı. 28 Şubat döneminde başörtülü öğretmenlere uygulanan yoğun baskılar sonunda çok sayıda öğretmen meslekten atılırken, bir o kadarı da istifa etmeye zorlandı. Ancak başörtüsü yüzünden meslekleri ile ilişiği kesilen öğretmenlerin büyük bölümü 2006 yılında çıkarılan sicil affı ile yeniden mesleklerine geri döndü. Sigorta primlerini Bakanlık ödeyecek 28 Şubat sürecinde, inandığı değerlerden dolayı disiplin cezasıyla memuriyetten atılan yaklaşık 630 kişi, geçmiş sigorta primlerinin borçlandırılmalarından dolayı büyük bir mağduriyet yaşıyordu. Hükümet tarafından verilen TBMM Genel Kurulu'nda görüşülen Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 41. maddesi üzerinde değişiklik önergesi kapsamında, 28 Şubat'ta memuriyetten atılan kişilerin sigorta primlerini kurumları ödeyecek. Böylece mesleğe dönen öğretmenler bu konuda sıkıntı yaşamayacak....
3. Sayfa 14-08-2013 01:37:03
Bu haber 1,156 kez okundu. 0 Yorum.
EN ÇOK OKUNANLAR
Sitemizi Nerede Duydunuz?
Google
Facebook
Arkadaşım
DiÄŸer
Trakya22 Haber Portali