Edirne'de işler, Cuma namazında mesaiye namaz arası vermeye kadar geldiyse derken nasıl bir ayrıştırma ve nasıl bir inançla bunu söyleyebiliyor bir insan, hayretler içindeyim.
Edirne veya İzmir, bu soyutlanma derdi nedir anlamadım.
Edirne'de işler, Cuma namazında mesaiye namaz arası vermeye kadar geldiyse derken nasıl bir ayrıştırma ve nasıl bir inançla bunu söyleyebiliyor bir insan, hayretler içindeyim.
Elbetteki kendi görüşünüzü paylaşabilirsiniz fakat bu da belirli sınırlar dahilinde olmak şartıyladır. Bunu bir şehre veya ülkeye genelleyemezsiniz.
Ama keşke evvela merak edip de açıp araştırsaydınız.
Cuma namazı neden mühimdir diye...
Meseleye vakıf olmayan okurlarım için de konuyu özetlemek istiyorum.
Mesele şu ki Cuma namazı saatinde dükkanını ,iş yerini, ofisini kapatan insanlardan rahatsızlık duyan bir köşe yazarı rahatsızlık duymakla kalmayıp bunu köşesine taşıyor.
İçki, domuz eti satılan marketleri görmezden gelip Cuma namazına giden esnafa sözünüz var öyle mi?
Peki, biz Cuma namazına gidip gelince ülke Arabistan gibi oluyorsa markette domuz eti, içki satılınca kimleşiyoruz acaba?
Yıllardır Ortadoğu'da halkları sömüren, Hiroşima'da savaş kanunlarını yok sayarak binlerce masum insanın ölümüne yol açan Amerika mı oluyoruz yoksa Yahudilerin diri diri fırınlarda yakılarak öldürüldüğü Almanya mı veya belki de Filistin topraklarını BM'ye rağmen işgal eden İsrail mi?
Gerçekten merak ettiğim için soruyorum... Bu ülkede insanlar başörtülü oldukları gerekçesiyle kamu kurumlarına alınmazken de insanların hak ve özgürlüklerini hatırlıyor ve hatırlatıyor muydunuz?
Mesela Atatürk sevdalısıyım demekle Atatürkçü olunur mu? Olmaz... Zira icraat gerekli. Demem o ki Cuma namazı İslam dininin emirlerindendir. Müsade ediniz de insanlar ibadetlerini yerine getirebilsin. Cuma suresi 9. Ayet bildiriyor ''Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah’ın zikrine koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır.''
Cuma saatinde alışveriş yapılmaz. Ekmek tekneleri kapatılır, erkekler namaza giderken kadınlar da Kur'an okuyup dini gerekliliklerini yerine getirmeye çalışır. Yani, Müslüman bir insan için Cuma satinde dükkanların, alışveriş merkezlerinin kapalı olması ne olur sizi incitmesin. Kendinize daha iyi bir alışveriş saati seçebilirsiniz. Ve merak etmeyin bu ülkenin başkalaştığı falan da yok.
Cuma namazına gitmek de asla yaşam tarzına müdahale olarak adlandırılmamalıdır. Şayet bu yaşam tarzına müdahele ise Cuma namazını kılan işçilerini iişten çıkaran büyük halı firmasına neden tepkinizi göstermediniz?
Tesettürlü stajerini burası İran değil diyerek kapı dışarı eden şirket patronunu niye ifşa edip kaleme almadınız?
Şimdi sadece dini vecibelerini yerine getiren insanlara karşı bu gereksiz tepkileri sergiler oldunuz. Yazık çok yazık...
Müslüman bir ülkede yaşadığınızı unutmayın. Ve lütfen şahısların hatalarını İslama yüklemekten vazgeçin. Bakın ülke derken Edirne de Müslüman bir ülkenin bir şehri, sizin her ne kadar soyutlamak gibi bir çabanız olsa da bu şehirde de Cuma saatınde kazanacağı parayı rabbinin rızası için elinin tersiyle itip kapısına kilit vuran çok esnaf var şükür ki...
Bu arada Cuma saatinde dükkanını kapatan yerlerden alışveriş yapmamak gibi bir niyetiniz varmış tabiki, özgürsünüz nasıl bizler domuz eti ve içki satan yerleri tercih etmiyorsak siz de ona göre tercihinizi yapın. Ama nasıl ki bizler farklı görüşteki insanlara saygı duyup bunu ifşa etmediysek sizden de aynı davranışı bekleriz. Zira, ''Sizin dininiz size bizim dinimiz bize''
Kimseyi asla inancı doğrultusunda eleştirmedik ama her ne hikmetse aynı iyi niyeti karşı taraftan göremedik.
Başörtümüzden dolayı zamanın Cumuhurbaşkanı bile bizlere İran'a gitmemiz konusunda çağrıda bulunmuştu. Çanakkale savaşındaki Fatma bacıların örtüsünü unutarak...
Son söz olarak demek istiyorum ki korkmayın; İslam hoşgörü ve medeniyet dinidir. Bunu insanlara bakarak değil de kaynağından araştırdığınızda kendiniz de göreceksiniz.
Demokratik ve laik ülkelerde din ve yaşam tarzına müdahale olmaz değil mi? Nerede sizin demokrasiniz, nerede eşitlikçi ruhunuz? Sizlerin demokrasi ve laiklik anlayışınız görüyorum ki sadece laftan ibaret.
Mademki Türkiye Cumhuriyeti demokratik ve laik bir ülkedir o zaman bırakın da dinimizi yaşarken sizlerden izin almayalım
Yaşam tarzına müdaheleden yıllarca acı çekmiş, okuyamamış, kendi kimliği dışında bir insan olmaya zorlanmış insanlara sakın ola bir daha Cuma saatinde dükkan kapanır mı gibi ufak konularla gelmeyin. Ne de böylesi ufak meselelerle kalmenizi kullanıp insanların vaktini çalmayın...
Bayrak şairimiz Arif Nihat Asya'nın bu şiiri de benden size gelsin vesselam....
Bize bir nazar oldu
Bize bir nazar oldu Cumamız Pazar oldu
Ne olduysa hep bize azar, azar oldu
Ne şöhretten hastayız, ne de candan hastayız
Ne ruhça ne vücutça ne de kandan hastayız
Avrupa’ya bir değil iki pencere açtık
Uzun yıllardan beri cereyandan hastayız
Batı, batı diyerek eyvah hep batıyoruz
Yaklaştıkça her sene öz yurdumda yılbaşı
Yapılır mil
Bize bir nazar oldu
Bize bir nazar oldu Cumamız Pazar oldu
Ne olduysa hep bize azar, azar oldu
Ne şöhretten hastayız, ne de candan hastayız
Ne ruhça ne vücutça ne de kandan hastayız
Avrupa’ya bir değil iki pencere açtık
Uzun yıllardan beri cereyandan hastayız
Batı, batı diyerek eyvah hep batıyoruz
Yaklaştıkça her sene öz yurdumda yılbaşı
Yapılır milletime Frenkçe sahte aşı
Buna ağlar ağacı hem toprağı, taşı
Batı, batı diyerek eyvah hep batıyoruz
Sen Hıristiyan mısın? Diye sorsan darılır
Yılbaşında hindi kaz yemesine bayılır
Çam deviren hindi ki nasıl mümin sayılır
Bilmiyoruz çoğumuz ne edip yapıyoruz
Batı, batı diyerek eyvah hep batıyoruz
Arif Nihat Asya