M.Ali Terzioğlu nun bu haftaki yazısı Anadolumuzun yiğit evladı, şehidimiz rahmetli Muhsin YAZICIOĞLU’ NUN emanetleri ALPEREN GENÇLİĞİ, Edirne’mizin gençliği bir yarasına parmak bastılar: Trakya üniversitesinde Cami noksanlığı…

 

 

Gerçekten bu konu, yılların kanayan bir yarasıdır. En tabi insan hakkı olan “inanç” hürriyetinin olmasa olmazıdır:Cami.

 

İnanıyorsanız ve inancınızın gereğini yerine getirmek istiyorsanız en temiz, en sağlıklı, en ferah bir ortamda ibadet ihtiyacınızı yerine getirebilmelisiniz.

 

Öyle merdiven altlarında, bodrum katlarının sağlıksız ortamlarında değil!

 

Maneviyatsız eğitim kördür, topaldır.

 

İnsan ruh ve bedenden ibaret ise ki; öyledir.

 

Bedeninizin olduğu kadar, ruhunuzun da gıdaya ihtiyacı vardır.

 

Bu ihtiyaç ta inanma ve inancınızın gereği ibadetlerinizi yerine getirmekle mümkün olur.

 

Ben inanıyorum ki mevcudu 30binlere dayanmış üniversitemiz, yer gösterdiği taktirde, başta Diyanet Vakfı olmak üzere, hayır severlerimizin katkısı ile kısa zamanda oraya yakışır güzel bir mimari eser; Cami yaptırmak mümkün olacaktır.

 

Sayın rektörümüz ” hayırla yad edilmek” istiyorsa bu adımı atmalıdır.

 

Bekliyoruz.

 

Selimiye Cami ve Eski Cami

 

UNESCO listesinde yerini alan Selimiye’ mizin ziyaretçi sayısı her gün artmaktadır.

 

AH! BİLEBİLSEK, şehrimiz için ne büyük nimettir SELİMİYE…

 

Çevre düzenlemesini geçtik ama sürekli şikâyet edilen “seyyar satıca” ların ziyaretçileri oldukça rahatsız etmeleri konusuna hâlâ bir çözüm getiremedi BELEDİYEMİZ.

 

Bir sözümüz de başta Belediye olmak üzere, müftülük ve Vakıflar Bölge Müdürlüğüne…

 

Çok mu zor çeşmelerinden “ılık” su akan şık ama tarihi dokuyu bozmayacak seyyar, kadınlar için abdest alma yerleri yapmak!

 

yazının devamı yazarımızın köşesinde okumak için tıklayınız

Diğer Haberler